Ankara'nın başkent oluşunun yıl dönümü için kamu spotu
TUĞBA ÖZGÜR DURMAZ - Türk Tarih Kurumu (TTK), Ankara'nın başkent oluşunun 90. yılı için kamu spotu hazırladı. Yayın onayı için Radyo Televizyon Üst Kuruluna gönderilen kamu spotunda, tarih sahnes...
TUĞBA ÖZGÜR DURMAZ - Türk Tarih Kurumu (TTK), Ankara'nın başkent oluşunun 90. yılı için kamu spotu hazırladı. Yayın onayı için Radyo Televizyon Üst Kuruluna gönderilen kamu spotunda, tarih sahnesinde boy gösteren Büyük Hun Devleti'nden Hazar Devleti'ne, Altınordu Devleti'nden Babür Devleti'ne, Türk devletlerinin başkentleri anlatılıyor.
TTK Başkanı Prof. Dr. Metin Hülagü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamu spotunda 16 Türk devletini andıklarını ancak sayının çok daha fazla olduğunu belirterek, "Dünya medeniyetinin dörtte üçü Türklere ait, çünkü milattan önceki dönemden bugüne yüzlerce irili ufaklı devlet kurmuşuz" dedi.
Uzun bir süredir bu spotu hazırlamaya çalıştıklarını söyleyen Hülagü, spotu RTÜK'e gönderdiklerini ve en kısa zamanda televizyonlarda görmeyi arzuladıklarını ifade etti.
Hülagü, 13 Ekim 1923'te, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti ilan edilen Ankara'nın, dönemin şartları gereği, sınırdan uzak olması nedeniyle başkent seçildiğini savundu.
- "Dünyanın dörtte üçü Türklere ait"
Ankara'nın, başkent ilan edildikten bu yana Türkiye için lokomotif bir güç olduğunu dile getiren Hülagü, "Fakat burada asıl dikkat çekilmek istenen husus şu: Biz tarihte 16 Türk devleti olduğunu söylüyoruz ama aslında sayı çok daha fazla, bunlar sadece bizim seçtiklerimiz. Dünya medeniyetinin dörtte üçü Türklere ait. Nasıl ki yerkürenin dörtte üç sularla kaplı, dünyanın da dörtte üçü Türklere ait çünkü milattan önceki dönemden itibaren bugüne kadar yüzlerce irili ufaklı devlet kurmuşuz, beyliklerden imparatorluğa" diye konuştu.
Hülagü, yapılan çalışmalarla ilgili şunları kaydetti:
"Bu 16 Türk devletini ne kadar tanıyoruz, biz spotta ona dikkat çekelim istedik. Mesela bu 16 devletin başkenti neresiydi hiç düşündük mü, kaç tanesini sayabiliriz? Türklerin göçebe bir millet olduğunu söylüyorlar ama çok da göçebe değiliz. Başkent kavramı var. En azından belli yerleri merkez belirlemişlir. İster buna başkent, ister merkez, ister ana unsur deyin. Dikkat çekici bir diğer husus da Türklerde başkent kutsal bir şey değil. Spotta da yanlış saymadıysam 5'inde iki başkent var, Büyük Selçuklu Devleti Nişapur, Rey, İsfahan... Zamanla başkent değişmiş. Osmanlı'da dört başkent var. Kazakistan 'da Almatı'dan Astana olmuş. Başkentler değişebilir, değiştirilebilir, bu bizim tarihimizde var."
- "Başkentleri kutsamanın anlamı yok"
Bir imparatorluktan ulus devlete dönüşen, sınırları Avrupa'dan Asya'da uluşan kilometrekarelerce büyüklükteki imparatorluktan Anadolu'ya çekilen devletin, başkentini kıyıdan içlere taşıma ihtiyacı duyduğunu aktaran Hülagü, "Bu çok tabii bir şey. O günki şartlar içerisinde makul, sınırda olması tehlike arz edebiliyordu ama şimdi şartlar değişti, balistik füzeler de var siz ister başkenti ister sınıra ister içlere alın, nereye alırsanız alın artık onun çok bir anlamı yok. Bu nedenle başkentin nerede konumlandığı da artık pek fark etmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Osmanlı Devleti'ne yaklaşık 5 asır başkentlik yapan dünyanın incisi İstanbul'un başkent olmasıyla ilgili zaman zaman ortaya çıkan temennileri de anımsatan Hülagü, öncelikle böyle bir şeye gerek olup olmadığının sorgulanması gerektiğini ileri sürdü.
Hülagü, başkentlerin değiştirilebileceğini, hatta yazlık ve kışlık başkentler belirlenebileceğini savunarak, "Bizim kültürümüzde çok başkentlilik görüyoruz. Dolayısıyla başkentleri kutsamanın anlamı yok. İşimize yaradığı sürece, ülkenin menfaatine yaradığı sürece hizmet eder. Önemli olan fonksiyonel olması, iş yapması, aktif olmasıdır. İstanbul'da saplanıp kalmayalım, bir şehri başkent olduğu için kutsamayalım" dedi.
- Ankara'nın başkent oluşu
Lozan Barış Antlaşması'nın TBMM tarafından onaylanmasının ardından İstanbul'un işgal kuvvetleri tarafından boşaltılması hükümet merkezi sorununu ortaya çıkardı. Yapılan görüşmelerin ardından İsmet İnönü, Ankara'nın "başşehir" olmasını öngören tek maddelik kanun teklifini 9 Ekim 1923'te Meclis'e verdi. Teklifin,13 Ekim 1923'te Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmesiyle on bin yıllık geçmişe sahip Ankara, bir Kelt kavmi olan Galatların Tektosaglar boyu ile Friglerin ardından, Türklerin başkenti oldu.