Haberler

Anlı: Öz Yönetimler Toplumsallıkla Ön Plana Çıkmalı

Güncelleme:
Abone Ol

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, öz yönetimin hendek, çatışma ve şiddetle değil, toplumsallıkla öne çıkması gerektiğini söyledi.

Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) Sümerpark'ta düzenlediği "Yerel Yönetimler Öz Yönetimi Tartışıyor" Buluşması, DBP üyesi belediyelerin eş başkanları, meclis üyeleri ve halkın katılımıyla başladı.

İki gün sürecek toplantının açılış konuşmasını Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Eş Başkanı Fırat Anlı yaptı. 7 Haziran seçimlerinin ardından tüm halklarda bir umut belirdiğini vurgulayan Anlı, ancak yönetim erkini paylaşmak istemeyen zihniyetin ülkeyi yeniden 1990'lı yıllara, savaşa ve kaosa sürüklediğini ifade etti.

Nelson Mandela'nın Afrika halklarının özgürlüğü için yaptığı konuşmadan alıntılar yaparak konuşmasına devam eden Anlı, bazı kavramların içeriğinden kopartılıp illegalize ve kriminalize edilerek toplumun önüne konulduğunu söyledi.

Bugün bu kavramların birer talep değil, demokratik hak olduğunun altını çizen Anlı, "Kürt halkının ve siyasi temsilcilerinin öz yönetim talebi, hepimize çözümün yolunu göstermektedir. Bu talep salt bir söylem ve dönemsel bir yaklaşım değildir. Öz yönetim bu coğrafyada halkların geçmişte barış içinde yaşadıklarını gösteren güçlü bir modeldir. Diğer yandan komşu halklarla da barış içinde yaşama şeklidir." şeklinde konuştu.

'Bu fırsat kaçırılmamalıdır'

Kürtlerin, Osmanlı döneminde yüzyıllar boyunca özerk bir şekilde varlıklarını sürdürdüğünü ifade eden Anlı, bugün sadece kendileri için değil tüm Türkiye şehirleri için merkezi otoritenin tahakkümü yerine öz yönetim modelini önerdiklerini kaydetti. Anlı, "Kuzey İrlanda'dan Bask örneğine, Sayın Davutoğlu'nun bizzat müzakerelere aracılık ettiği Filipinler'deki Müslüman Moro örneğine kadar demokratik özerkliğin öz yönetim talebiyle gerçekleştirilebileceği defalarca ispatlanmıştır. O halde öz yönetim bir çıkış olarak hepimizin umut ettiği barış için bulunmaz bir fırsattır. Hem bu coğrafya hem de Ortadoğu için bu fırsat kaçırılmamalıdır. Bu savaşta en fazla zarar görenlere kulağınızı verin, onlar size barışı işaret edecektir. Öz yönetim bu savaşın en fazla yükünü çeken Kürt halkının barış talebidir. Barışı her kim talep ediyorsa, onu can kulağıyla dinlemeliyiz. Şiddet ve baskıyı kim dayatıyorsa ona karşı da direnmeliyiz." dedi.

'2004'te modeldi, bugün yasadışı olarak görüyorlar'

AKP'nin göreve geldiğinde, başta yerel yönetimler olmak üzere idari mekanizmalarda çok ciddi yasa değişikliklerine gittiğini hatırlatan Anlı, konuşmasına şöyle devam etti: "2003, 2004, 2005 yıllarında ama en çarpıcı olan 2004 yılında kamu yönetimi temel yasasını çıkarmasıyla başladı. O zamanki Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilen bu yasa, AKP'nin yasasıdır ve arkasında parlamento çoğunluğu bulunuyor. Eğer o yasa bugün uygulanıyor olsa, bu sorunun büyük bir kısmı çözülmüş olacaktı. Dün yasasını çıkardıkları ve bu ülkede model olarak ortaya koyduklarına, bugün suç olarak yaklaşıyorlar. Bugün bu hakkı illegal ve yasadışı olarak görüyorlar."

'İllegal değil meşru ve demokratik bir hak olarak ortaya çıkmalıdır'

Birçok belediye eş başkanı, meclis üyesi ve parti yöneticilerinin öz yönetim talebinin yanında yer aldığı için Türkiye Cumhuriyeti devletini bölmek suçundan, 302'inci maddeden yargılandıklarının altını çizen Anlı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yani arkadaşlarımız ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. Bunun hukukta, adalette, demokraside ve vicdanda yeri yoktur. Dün bu talebi ifade edenler, bugün tek bir kişi için tüm rejimi değiştirme noktasında ısrar edenler, birkaç mahalle ve beldede talepleri acımasızca ve pervasızca bastırmaya çalışıyor. Bunu kabul etmiyoruz, tutuklanan arkadaşlarımız derhal bırakılmalı ve görevlerine iade edilmelidir. Özellikle seçilmiş arkadaşlarımızın kendilerini seçenler dışında kimse tarafından görevden alınmamalıdır."

Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın birçok maddelerine Türkiye'nin çekince koyduğunu, ancak üçüncü maddeye çekince koymadığı halde uygulamadığını ifade etti. Anlı, "Kendi yasalarını tanımayan, altına imza koyduğu sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyen bir devletin hukuk devleti olduğundan ne kadar söz edebiliriz. Bu açıdan bizim talebimiz, insani, vicdani, demokratik ve barışa yöneliktir." diye konuştu.

Bu tabloya karşı öz yönetimin hendeklerle sınırlamaya, çatışma ve şiddetle yansıtılmaya çalışıldığını, oysa öz yönetimin toplumsallıkla ön plana çıkması gerektiğinin altını çizen Anlı, "Öz yönetim illegal değil, meşru ve demokratik bir hak olarak ortaya çıkmalıdır. Sokağa çıkma yasakları yerine daha fazla demokrasi ile birlikte sokağın sesi çıkmalı, mekanizmalar oluşturulmalıdır." dedi. Bugün yanlışların yerine doğruları ifade etmek için burada bulunduklarını dile getiren Anlı, şöyle konuştu: "Bugün sivil toplum temsilcileri, siyasi parti yöneticileri ve özgür yurttaşlar olarak karanlığa karşı şeffaflığı, illegalize edilmeye karşı en doğal hakkımız olan demokrasiyi talep etmek ve şiddet yerine barışı savunmak için bir aradayız."

'Ülkenin karşı karşıya kaldığı karanlığı ortadan kaldıralım'

Taleplerini Türkiye'nin tüm bölgeleri için istediklerini belirten Anlı, "Bugünlerde ülkede özellikle Kürt halkına karşı geliştirilen linç, ötekileştirici ve dıştalayıcı politikalardan vazgeçilmezse bunun sonuçları hepimiz açısından ağır olacaktır. Gelin yol yakınken Sayın Öcalan'ın 2013 Newroz'unda ortaya koyduğu projeyi hep birlikte sahiplenelim. Diyalogu, müzakereyi tekrar başlatalım ve ülkenin karşı karşıya kaldığı karanlığı ortadan kaldıralım." dedi.

Toplantıda iki gün boyunca öz yönetimi tartışacaklarını ifade eden Anlı, öz yönetimi dünya örnekleri, eğitim, sağlık, kültür, hukuk ve kadın olmak üzere birçok başlıkta ele alacaklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: Temsilci / Güncel

Nelson Mandela Fırat Anlı Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title