Haberler

Anne sütüne karışan tarım ilaçlarının lösemiyle bağlantısı araştırılıyor

Güncelleme:
Abone Ol

ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu, pestisit denilen tarım ilaçlarının anne sütü ve amniyotik sıvıya karışıp bebeklere ulaştığını belirtti.

ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu, pestisit denilen tarım ilaçlarının anne sütü ve amniyotik sıvıya karışıp bebeklere ulaştığını belirtti. Dağlıoğlu, bu kimyasalların çocuklarda DNA kırıkları ve lösemiye yol açtığını ortaya koymak için çalışma başlattı.

Türkiye'de pestisitlerin yüzde 30'unun tarımsal kalkınmanın yoğun olduğu Akdeniz'in Çukurova bölgesinde kullanıldığını belirten ÇÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu, bu kimyasalların yer altı ve yağmur sularına karıştığı, balık ve süt ürünleri gibi besin zinciriyle ya da atmosfer yoluyla tekrar vücuda alındığını kaydetti.

AMNİYOTİK SIVIYA GEÇİYOR

Tarımda kullanılan bu kimyasal maddelerin yapıları gereği yağlı dokuları sevdiğini ve annenin ilk sütünde biriktiğini belirten Doç. Dr. Nebile Dağlıoğlu, "Anne sütüyle de bebeğe ulaşıyor. Bu pestisitlerin anne karnındaki amniyotik sıvıya da geçtiğini tespit ettik. Dolayısıyla kimyasallar bebeğe kadar ulaşabiliyor. Anne sütü maruziyetinden sonra bebekte kalan kalıntı miktarının ileri yaşlarda çocuklarda ne gibi etkiler oluşturacağıyla ilgili uzun soluklu takip yapılması gerekiyor" dedi.

LÖSEMİYLE İLİŞKİSİ ARAŞTIRILIYOR

İmmün sistemi çok fazla gelişmediğinden çocukların bu kimyasallardan daha çok etkilendiğine dikkat çeken Doç. Dr. Dağlıoğlu, "O yüzden çocuklarda DNA kırıkları ve lösemiye yol açtığı ile ilgili çocuk onkoloji bölümü ile şu an devam eden ortak bir çalışma başlattık. Lösemili çocuklardan hem DNA kırığı hem de tarım ilacı kalıntısı yönünden örnekler toplayıp bunun analizini yapıyoruz. Pestisitlere bağlı olarak meydana gelen bu DNA kırıklarının birçok kanser çeşidine neden olduğuyla ilgili çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu.

ATMOSFERE KARIŞIYOR, KİMYASAL SOLUYORUZ

Bazen yasaklı ilaçların kullanımının da görüldüğünü söyleyen Dağlıoğlu, tehlikenin boyutlarını şöyle anlattı:

"Bunlar da ne yazık ki direkt insan sağlığını etkiliyor. Hem biyolojik örneklerden hem de toprak gibi çevre örneklerinden uzun süre atılamıyor. Hatta bunlar yer altı suyuna karışıyor ama buharlaşmayla birlikte atmosfere de karışıyor ve rüzgarın etkisiyle sürükleniyor. Biz bu tarımsal kirleticileri aynı zamanda soluyoruz. Çünkü bu pestisitler soluma, deri teması ya da ağız yolu gibi birçok şekilde insan vücuduna alınıyor. Çiftçilikle uğraşan insanlar da önlem almadıklarında buna maruz kalabiliyorlar."

Olumsuzlukların önüne geçmek için denetlemenin çok iyi yapılmasının önemini vurgulayan Dağlıoğlu, tüketilen meyve ve sebzelerden başlayarak, anne sütü gibi diğer biyolojik örneklerin izlenmesi, takip edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Adli Tıp Çukurova Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title