Anne ve kızı, develerini arenalarda güreştiriyor
ÇANAKKALE'de dededen kalma güreşçi deve yetiştiriciliğini sürdüren Seniha Yüksel (71) ile kızı Habibe Yüksel (46), 'Efe Can-1' isimli deveyle 5 yıldır güreş arenalarında boy gösteriyor.
Bayramiç ilçesine bağlı Kutluoba köyünde yaşayan Seniha Yüksel, ilçe merkezinde serbest muhasebecilik yapan kızı Habibe Yüksel ile birlikte, dededen kalma devecilik kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Anne ve kızı, ilk develerini 2009 yılında satın alarak, henüz 2 yaşında olan deveye 'Efe Can 1' adını verdi. 2014 yılından itibaren deveyi güreşlerin yapıldığı yerlere götürmeye başlayan anne ve kızı arenalarda boy gösterdi. Anne ve kızının, ilk yıl havutlamadan kalabalığa alışması için arenalara soktuğu deve, 2015 yılında da güreşmeye başladı. Seniha Yüksel ile kızı Habibe Yüksel, şu an 12 yaşındaki 'Efe Can-1' ile sayısız şampiyonluk ve kupalar kazandı.
Seniha Yüksel, vefat eden eşi Osman Yüksel'in deveci olduğunu, o dönemde yük için kullandıkları develer ile kireç ocaklarına odun taşıdıklarını anlattı. Şimdi ise kızı Habibe ile birlikte arenalarda develerini güreştirdiklerini ifade eden Seniha Yüksel, oğlu İbrahim'in de kendilerine yardımcı olduğunu belirtti. DEVELER 24 SAAT KAMERAYLA İZLENİYORHabibe Yüksel, ilçe merkezinde serbest muhasebecilik yaptığını, ancak deve sevgisi nedeniyle köyden de kopamadığını belirtti. Yüksel, "Akşam sabah develerle ilgileniyoruz. Çocukluğumuzda dedemizden, babamızdan dolayı deve merakı vardı. Önceden yük develeri vardı. İlla bu develer içinden bir tanesi güreş için hazırlanıyordu. Tabi biz o dönemlerde çok küçüktük. Hayal meyal hatırlıyorum. 36 yıl sonra aynı evdeki dama tekrar deve girdi. 2009 yılında bu merak yeniden başladı. O gün bugündür güreş devesi yetiştiriyoruz. Develeri güreşlere götürmek için özel olarak bir kamyon satın aldık. Bu develerin değeri parayla ölçülemez. Kendimiz yemiyoruz, içmiyoruz, gözümüz gibi bakıyoruz. Hepimiz 24 saat evde ve develerin başında duramıyoruz. Tarlaya, bahçeye gitmek istediğimizde aklımız develerde kalıyor. Bu yüzden evin dışına ve develerin bulunduğu dama kamera sistemini kurdurduk. Şimdi rahatız. Nereye gitsek cep telefonundan izliyoruz. 24 saat bu kamera sistemi ile develer gözetimimiz altında oluyor. İnsanlara da güven olmuyor. Kimin ne yapacağı belli değil. Develeri soğuktan korumak için ise damda elektrikli ısıtıcı yakıyoruz. Masraflı oluyor ama katlanıyoruz" dedi.4 YILDA SAYISIZ KUPALARI OLDUŞu anda 3 develeri bulunduğunu beliren Habibe Yüksel, "2016 yılında en son satın aldığımız devemiz 6 yaşında, yani daha daylak. Bir de 2011 yılında aldığımız 8 yaşındaki 'Efe Can 2' adlı devemiz var. O da gelecek yıl güreşmeye başlayacak. 12 yaşındaki ilk devemiz 'Efe Can 1' ise 2015 yılında güreşmeye başladı. Şampiyonlukları ve kupaları var. İlk olarak Lapseki'de güreşlerde şampiyon oldu. Yaşıtında bir deve ile güreşti ve yıktı. Ardından deveyi kaçırdı. Bu esnada seyirci ve cazgır ayağa kalktı. Çok büyük bir heyecandı. Sonrasında kupa aldık. Bazen üzüntümüzde oluyor. Her zaman kazanacak diye bir şey yok. Sahada sakatlık olabiliyor. Bizim öyle bir şeyimiz olmadı, ama ayırırken sakatlık olabiliyor. Yenilince sadece biz dahil, seyirci bile üzülüyor. Kazanılan kupaların hepsi birer anı. Develerimizin ve kazandığımız kupaların değerleri parayla ölçülemez. Güreş arenasında bizi görenler takdir ediyor. Cazgır da bizi tanıtıyor, biz de seyircileri selamlıyoruz" ifadelerini kullandı.'DEVEYİ TRAKTÖR İLE ÇEKEREK YAPILAN ANTRENMANA KARŞIYIM'Devenin güreşlere spor yaptırılarak hazırlandığını anlatan Habibe Yüksel, "Güreş devesi için en önemli unsur spordur. Bu develerin baharda beslenmesi, kışın da güreş sezonu öncesinde spor yapması çok önemli. Bizi yazdan davet ediyorlar güreşlere. Ona göre kışın sezonda güreşlere gidiyoruz. Devenin antrenman için traktör ile çekilmesi çok yanlış. Traktör ile çekilirken hayvanın adımı tutmaz. Tehlikeli bir şey. Ben ve annem devemizi gezdirerek spor yaptırıyoruz. Ne olursa olsun, traktör ile antrenmana karşıyız" diye konuştu.'GÜREŞMEZLERSE HUYSUZLANIRLAR'Son günlerde gündeme gelen deve güreşlerinin yasaklanması görüşüne katılmadığını ifade eden Habibe Yüksel, şunları söyledi:"Develer kavga ediyor zannediyorlar, ama ağızları bağlanıyor. Hiçbir zaman birbirine zarar vermiyorlar. Zaten istemezse güreşmiyorlar. Dengini bulup isterse güreşiyor. Kimisi tek yapar, kimisi atlar, kimisi karın altına gider, kimisi makasa güreşir. Ama bu dengi dengine olur. Karşıdaki deve 200-300 kiloysa zaten güreşmez. Bu 200 yıllık bir gelenek, görenek. Güreşlerin olmasını, kültürün yaşamasını istiyorum. Güreşler devam etmeli. Yani bunu bilmeyenler, evinde iki tavuk beslemeyenler güreşlere karşı çıkıyor. Bu güreşler yazın olmuyor, kışın oluyor. Bu develer güreşmezlerse huysuzlanırlar. İnsanlar gezip tozunca stresini atıyor. Bu develerde güreşince stresini atıyor" dedi.
- Çanakkale