Annesini ve ağabeyini kaybettiği kanseri yenmek için mücadele ediyor
Bir kan kanseri tipi olan Miyelodisplastik Sendromu (MDS) rahatsızlığı olan, aynı hastalıktan annesini ve ağabeyini kaybeden 29 yaşındaki Selda Güneş, 22 yıldır hastalığına çare arıyor.
Bir kan kanseri tipi olan Miyelodisplastik Sendromu (MDS) rahatsızlığı olan, aynı hastalıktan annesini ve ağabeyini kaybeden 29 yaşındaki Selda Güneş, 22 yıldır hastalığına çare arıyor.
Bursa'nın İnegöl ilçesinde yaşayan evli ve 1 çocuk annesi genç kadın için 3 yıl önce başlayan ilik nakli sürecinde yüzde 50 risk oranıyla uygun ilik bulundu.
Güneş, gazetecilere yaptığı açıklamada, 1998 yılından beri tedavi gördüğünü belirterek, son 3 yılın kendisi için kötü geçtiğini ve ilik nakli arayışına girdiklerini anlattı.
Şu anda riskli de olsa bir ilik bulunduğunu dile getiren Selda Güneş, "Bu iliğin ilerideki aşamasında maddi, manevi açıdan bize zorluğu olacağı için bir kampanya başlattık. Şu anda yaşayabiliyorum ama ömrüm boyunca kan alarak yaşamak istemiyorum. Hayatım boyunca bu maske ile yaşamak istemiyorum. Korkularla yüzleşmek istemiyorum. Ben bu hastalıktan annem ile ağabeyimi kaybettim. Bir kız kardeşim var, o da aynı hastalığa yakalandı. Rabb'im onu bize bağışladı. İnatla bu hastalığı yendi. Ben de en az onun kadar inatçı olup bu hastalığı yenmek istiyorum." dedi.
Güneş, 6 yaşında bir oğlunun olduğunu ifade ederek, "Onun büyüdüğünü görmek istiyorum. Evladım için ne olursa olsun yaşamak istiyorum. Oğlumun bir hayali var, birlikte tatile gitmek. Ben tatile gidemiyorum. Oğlum bir de köpek istiyor. İyileşince köpek alıp, oğlumla tatile gitmek istiyorum." diye konuştu.
Tedavi sürecinde maddi desteğe ihtiyaçlarının olduğunu vurgulayan Selda Güneş, şöyle konuştu:
"Devletimiz her şeyimi karşılıyor, sadece 2 yıl boyunca. 2 yıldan sonrası özel bakıma ihtiyacım var. İzmir'de yaşamam gerekiyor. Buradaki düzenimin aynısı orada da olması lazım. Evim müsait ama burada bir şey olursa İzmir'e gidene kadar her şey çok geçmiş olabilir. Vatandaşlarımıza da seslenmek istiyorum; Kök hücre nakli hiçbir insanı ölüme götürmez. En ufak bir tüp bağışıyla bilmediğiniz insanlara hayat verebilirsiniz. Çoğu insan korkuyor. 'O kişiye nakil verirsem, ölürsem, hastalık geçer' diye. Öyle bir şey yok. Hiç tanımadığınız bir çocuğa, anne veya babaya can verebilirsiniz. Lütfen bilemediğiniz insanlar bile olsa, bir insana bir can verebilirsiniz. Ben çok zorlandım, inşallah başkaları zorlanmaz."
"Eşimin her konuda yanındayım"
Muzaffer Güneş de eşinin nakil sürecinde olduğunu dile getirerek, "Annesi ve ağabeyi bu hastalıktan dolayı vefat etti. Kız kardeşi nakil oldu, 5 yıl önce kurtuldu. Bu anlamda eşime güveniyorum. Eşimin her konuda yanındayım. Biz de çalışan biri olduğumuz için elimizden her şey gelmiyor, yetişemiyorum. Ben eşim için elimi taşın altında koydum. Bir miktar da olsa millet de taşın altına elini koyarsa sevinirim. Herkesten Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.
Oğlu Kerem Mert Güneş de "Ben annemi çok seviyorum, ondan ayrılmak istemiyorum. Annemin yaşamasını istiyorum." şeklinde konuştu.