Son dakika haber: Akseki'deki yangından etkilenenlerin anlattıkları alevlerin büyüklüğünü ortaya koyuyor
Bir son dakika haberine göre Antalya'nın Akseki ilçesindeki orman yangınında, alevlerin bir anda sarması sonucu tahliye edilen Kepezbeleni Mahallesi'nin sakinleri yaşadıklarını anlattı.
Antalya'nın Akseki ilçesindeki orman yangınında, alevlerin bir anda sarması sonucu tahliye edilen Kepezbeleni Mahallesi'nin sakinleri yaşadıklarını anlattı.
Mahallede 29 Temmuz'da çıkan ve rüzgarın etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayılan alevler, havadan ve karadan 9 gün süren müdahale sonucunda söndürüldü.
Soğutma çalışmalarının devam ettiği bölgede, bir yandan da yaraların sarılması için devletin tüm kurumları çalışmalarını sürdürüyor.
Hasar tespiti tamamlanan yerlerde enkaz kaldırma sürerken evi yanan vatandaşlar için de konteynerler kuruluyor.
Anadolu Ajansı (AA) ekipleri bölgedeki çalışmaları drone ile havadan görüntüledi.
Akseki Kaymakamı Volkan Hülür, İlçe Belediye Başkanı İbrahim Özkan ve İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Onur Yaldırak da tahliye edilen vatandaşlarla yakından ilgileniyor.
"Jandarmamız, mahalleliyi, yolun kenarlarına su tutarak, alevlerin içinden çıkardı"
Mahalle sakinlerinden Ayşe Şen (63), AA muhabirine, yangın olduğunu duyunca uyandıklarını, o geceyi Akseki ilçe merkezinde geçirdiklerini söyledi.
"Baktım alevler çok hızlı geliyor. Evden çıktık, karşıya geçtik. Döndüm bir baktım, evimize alevler ulaşmış, yanıyor. Sabah döndüğümde evimin enkazı vardı" diyen Şen, "Mahallenin meydanında ağabeyimi gördüm. 'Ağabey, yengemi al çık, eşyaları alacağım diye uğraşma' dedim. Kısa süre sonra askerler geldi. Allah razı olsun jandarmamız, mahalleliyi, yolun kenarlarına su tutarak, alevlerin içinden çıkardılar. Her yeri alev kaplamıştı." ifadesini kullandı.
İki evinin yandığını anlatan Şen, anılarının, emeklerinin kül olduğunu dile getirdi.
Ömrünün sahip olduğu evleri yaptırabilmek için çalışmakla geçtiğini anlatan Şen, "Hasat ettiğimiz buğdayımız da yandı. Ama herkes yardım getiriyor. Devletimiz evlerin yenisini yaptırıyor. Konteyner evler veriyorlar. Türkiye'nin dört bir köşesinden yardım geliyor. Biz bu afeti gördük, Allah başka kimseye göstermesin." diye konuştu.
"Cehennem çukuru gibiydi"
Mahalle sakinlerinden Ali Yiğit ise bağ evinde eşiyle üzümleri korumak için domuz nöbetindeyken alevlerin ağaçların tepesine çıktığını gördüğünü söyledi.
Koşarak mahalleye ulaştıklarını aktaran Yiğit, şöyle konuştu:
"Kıvılcımlar rüzgarla uçuyordu. Bir yerde alevlerden korunmak için eğilerek geçtik. Üç dakika sürmedi alevler mahalleyi sardı. Arazözler, ekipler vardı. Kontrol altına alınacak gibi değildi. Konağın arkasına kadınları topladık, araçlara doldurduk Kepez'e sevk ettik. Jandarma geldi, bizi Kepez'e taşıdı. Allah razı olsun, bizi alevlerden kurtardılar. Bizim mahalleden Aygır Deresi'ne sıçrayan alevler 10 dakika sürmedi dağın tepesinden Manavgat'a sıçradı, oranın da mahallelerini yaktı. Hayatımda böyle bir yangın görmedim. Biz çok yangın gördük, tırmıklarla da söndürürdük ama bu öyle değildi. Alevler ağaçların tepesinde uçuyordu, cehennem çukuru gibiydi. Ayağımızda bir pantolon, ayakkabıyla kaldık, ağaç motorum her şeyimiz yandı. Alevlerden alamadık."
Devletin tüm imkanlarıyla yangının söndürüldüğünü belirten Yiğit, kendilerine içinde eşyaların olduğu konteynerlerin verildiğini, evlerinin de yenisinin yapılacağını söyledi.
Mahalle sakinlerinden 82 yaşındaki Hasan Ali Yüksel'in o gece vefat ettiğini hatırlatan Yiğit, "Hanımını arabaya bindirdim. 'Amca nerede?' dedim, 'Evin önüne inmişti.' dedi. Herkes kendi canının derdine düşmüştü. Allah rahmet eylesin, amcayı kaybettik. Bakanlarımız, devletin tüm kurumları, Türkiye'nin dört bir tarafından duyarlı vatandaşlar geldi. Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, her şeyi getirdiler." ifadesini kullandı.
"Kaymakamı arayıp, 'Bizi kurtarın' dedim"
Kepezbeleni Mahalle Muhtarı Mehmet Uyar ise poyrazın etkisiyle o gece alevlerin çok kuvvetli olduğunu, kaymakamı arayarak "Bizi kurtarın." dediğini kaydetti.
Jandarma ekiplerinin kendileri için seferber olduğunu belirten Uyar, "Komutanlar, yaşlıları kucaklayarak arabalara taşıdılar. Köyü boşalttık. 86 ev yandı, cami ve 4 ev kaldı." dedi.
Mahallenin yeniden kurulacağını aktaran Uyar, "Evlerimizin yenisi yapılana kadar içinde her şey olan konteynerlerin anahtarlarını teslim ettiler. Kendimizi hiç yalnız hissetmedik, devletimiz tüm birimleriyle gece gündüz yanımızdalar, hizmet ediyorlar." diye konuştu.