Antalya CHP'li Akaydın Mikroskobik Düzeyde Bile Fetö Bağlantısı Kuramazlar 2
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'FETÖPDY silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından resen soruşturma başlattığı CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, 'FETÖ'den her türlü mağduriyeti yaşamış...
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 'FETÖPDY silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından resen soruşturma başlattığı CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, 'FETÖ'den her türlü mağduriyeti yaşamış Mustafa Akaydın, FETÖ'cülükle suçlanacak. Mikroskobik düzeyde bile bağlantı kuramazlar dedi.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 15 Temmuz olayı hakkındaki açıklamaları için başlattığı soruşturmaya yönelik açıklamada bulundu. Mustafa Akaydın 3 gerekçeyle hakkında soruşturma açıldığını hatırlatarak, 'FETÖ üyesi olmak' suçlamasının çok komik olduğunu söyledi. Antalya'da FETÖ'cülükle suçlanacak en son kişinin kendisi olduğunu belirten Akaydın, 'Suçlamaya el insaf diye cevap vermek istiyorum. 2008 yılında Akdeniz Rektörlüğü seçimlerinde birinci seçilmeme rağmen dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yerime ikinci sıradaki Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe'yi atadı. Bu rektör şimdi FETÖ'den tutuklu. Gül'ün atadığı birçok rektör FETÖ'den ya yargılanıyor ya da tutuklu ama ben FETÖ'cülükle suçlanıyorum. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemimde, özel görevli gönderilen meşhur savcı Osman Şanal tarafından 2 yıl boyunca taciz edildim. Hiçbir açığımı bulamadı, uyduruktan bir dava açtı ama şimdi kendisi FETÖ'den cezaevinde. O dönem Akdeniz Üniversitesi'ne yaptığı en güzel projelerden birinin inşaatı nedeniyle sorgular geçirdim. Sonradan öğrendim ki beni sorgulayan YÖK denetçileri de FETÖ'den açığa alındılar. FETÖ'den her türlü mağduriyeti yaşamış Mustafa Akaydın, FETÖ'cülükle suçlanacak. Mikroskobik düzeyde bile bağlantı kuramazlar dedi.
'SORULARIMIN ALTINDAN KALKAMIYORLAR'
Bazı televizyon ve gazetelerde kendisi hakkındaki haberlerin yakıştırma ve cımbızlama olduğunu dile getiren Mustafa Akaydın, Başbakan Binali Yıldırım'ın yalan söylediğini iddia etti. Akaydın, 'Başbakan Temelli'de bir açılışta dedi ki 'Mustafa Akaydın 17-25 Aralık'ta Pensilvanya'da idi.' Uçuş kayıtlarına baksınlar, ben ABD'ye bahsedilen tarihten 6 ay önce çıkış yapmışım. O da kızımın sağlık sorunları nedeniyle Dallas-Teksas'a gittim. Bunlarla varacakları bir nokta yok. Ben muhalefet milletvekiliyim ve aynı zamanda bilim adamıyım. Bilim adamı tabiatı sorgular, muhalefet milletvekili de iktidarı sorgular. Bazen benim yaptığım gibi sivri dili de sorgulayabilir. Sorduğum soruların altından kalkamadıkları için beni linç etmeye kalkmasınlar diye konuştu.
'AKILLARINI BAŞLARINA DEVŞİRMEZLERSE'
'En kısa zamanda akıllarını başlarına devşirmezlerse ise, Türkiye'yi bir uzlaşma noktasına götürmezler ise, KHK'ler ile suçsuz insanları mağduriyetlerine sebep olurlarsa bu ülkenin istikbalini iyi görmüyorum diyen Mustafa Akaydın, sorularına iktidarın cevap veremediğini söyledi. Akaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü
'Ben 250 insan niye şehit edildi diye soruyorum. Ben bu insanların haklarını koruyorum, bu insanlara karşı haksızlık etmiyorum. Devletin ordusunun yüzde 1.5'u darbe teşebbüsüne katılmış. Darbe teşebbüsü olmadı demiyorum ama bunun tiyatro tarafı da vardır. Buna açıklama getirin diyorum. Cumhurbaşkanı neden darbe için 'Bu yüce Allah'ın bana bir lütfudur' diyor Bunun bir açıklaması olması lazım. Sonradan da diyor ki 'Yüce Rabbim bizi affetsin.' Bu iki cümle birbiri ile çelişki içeriyor. Affetsin lafı 'Bizim hatalarımız da var' demek. Açıklayın hatalarınızı. Ortalık birbirine giriyor ama Başbakan'ın haberi yok. Cumhurbaşkanı 'Ben bunu eniştemden öğrendim' diyor. Bunu söyleyen kişi eğer aşiret devletinin cumhurbaşkanı değilse o görevde durmaması lazım. Darbe teşebbüsünün öngörüldüğü çok belli. Niçin darbe komisyonuna Hulusi Akar ve Hakan Fidan ifade vermiyor 28 şehidi ve 2 bin gaziyi köprülere, şuraya buraya yönlendiriyorsun, hiç mi bir bakanınız, milletvekiliniz yok o tankların önüne gidecek Memleketin bu hale gelmesinden siz sorumlusunuz. Niye siz gitmiyorsunuz, niye Hayati Yazıcı gitmiyor Niye Başbakan tünelde saklanıyor Niye İçişleri Bakanı doğruysa Gürcistan sınırında havada uçuş yapıyor Bu sorgular çıldırtıyor, korkutuyor.
'BU ADAMIN SESİNİ KESİN'
Linç zihniyetiyle üstüne gelindiğini söyleyen Mustafa Akaydın, başsavcıyı kişisel olarak suçlamadığını ama yukarıdan emir aldığını ileri sürdü. Akaydın, ?'Bu adamın sesini kesin' diye emir aldıkları belli. Çünkü Türkiye'de adalet böyle işliyor. Cumhurbaşkanı Antalya'ya geldikten sonra soruşturmanın açılması tesadüfi değil. Sanıyorum Antalya'nın yerel Ak Partili güçleri bir şey yapıyor. Beni geçmişte AKDİM'in kahvaltısına katılmakla suçluyorlar. 17-25 Aralık'tan önce FETÖ'nün Antalya'daki temsilcileri el üstünde tutuluyordu. Benim katıldığım kahvaltıda Ak Parti'nin milletvekili, şimdiki il başkanı ve dört de Ak Parti yönetimi kurulu üyesi var. Yani el insaf, söylenecek bir şey yok dedi.
'ALNIMIN AKIYLA YARGILANACAĞIM'
Yasal süreçle ilgili de açıklama yapan Mustafa Akaydın, savcının iddiaları ile ilgili bir fezleke hazırlayacağını, bu fezlekenin meclise geleceğini söyledi. Fezlekenin mecliste tartışılacağını belirten Akaydın, 'İktidar partisinin çoğunlukta olduğu mecliste dokunulmazlığımın kaldırılması ne şekilde değerlendireceği açık ve net. Ondan sonra da alnımızın akıyla yargılanacağım dedi.
NEDEN SORUŞTURMA AÇILDI
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, CHP Milletvekili Mustafa Akaydın'ın, Antalya'da 3 Ağustos'ta gazetecilere yaptığı açıklamadaki sözleri nedeniyle soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz imzalı açıklamada, Akaydın hakkında 'FETÖPDY silahlı terör örgütü üyesi olmak', 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama', 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından resen soruşturma başlatıldığı belirtildi. Mustafa Akaydın'ın, 15 Temmuz olayı bir tiyatrodur, evcilik oyunudur, ben TV'den komedi izler gibi izledim. 250 insanı bizzat devlet öldürmüştür dediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldı.