Antalya'da Kahve Yetiştiriciliği İle Dışa Bağımlılığı Azaltma Çalışmaları Başladı
Antalya'daki Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, 90 yıl aradan sonra yeniden kahve bitkisi yetiştirme çalışmalarında olumlu sonuçlar elde etti. Enstitü, kahve üretimini yaygınlaştırarak Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtarmayı hedefliyor.
Antalya'daki Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM), ilk denemeleri 90 yıl önce yapılan ve yaklaşık 4 yıl önce yeniden başlatılan kahve bitkisini yetiştirme çalışmalarında olumlu sonuçlar aldı.
Kahve ve hurma fidanı yetiştirmek amacıyla 1934'te kurulan "Sıcak İklim Nebatları İstasyonu"ndaki çalışmalar, ilk kahve bitki yetiştiriciliği denemelerinde o dönemdeki ekolojik şartlar ve teknoloji eksikliği nedeniyle başarılı olamayınca muz üretimine yöneldi.
Yıllar içerisinde başka enstitülerin birleşmesiyle 2004'ten bu yana BATEM olarak çalışmalarını sürdüren enstitü, narenciye, muz, avokado başta olmak üzere çok farklı sebze ve meyvelerin yetiştirilmesine öncülük ediyor.
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olan enstitü, 1934'te başlayan kahve serüvenini yeniden gündeme taşıyarak, 2020'de yurt dışından getirilen tohumları toprakla buluşturdu.
Ana vatanı Etiyopya olan ve Kolombiya, Brezilya, Guatemala, Vietnam gibi ülkelerde yetiştirilen kahve bitkisi, BATEM'in çalışmalarıyla Antalya topraklarına da uyum sağladı.
Yaklaşık 4 yıl süren çalışma neticesinde olumlu sonuçlara ulaşan enstitü, kahve bitkisi yetiştiriciliğini kentte yaygınlaştırmayı hedefliyor.
Enstitü Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, AA muhabirine, yarım kalan projeyi başarılı bir şekilde sonuçlandırdıkları için mutlu olduklarını söyledi.
Antalya'nın narenciye ile anılan bir kent olduğunu ancak son yıllarda tropik ve subtropik meyvelerin de yetiştiriciliğiyle de adını duyurduğunu belirten Ünlü, AR-GE çalışmaları yaparak yeni ürünleri kente kazandırdıklarını belirtti.
Kahve üretiminin kent için uygun olduğunu ifade eden Ünlü, "Kahve bitkisi yetiştiriciliği geçmiş yıllarda denenmiş ama o yıllardaki iklim şartları ve sera teknolojileri uygun olmadığı için istenilen sonuç alınamamış. Yıllar sonra Antalya Valiliği, Tarım İl Müdürlüğü ve enstitümüz protokol imzalayarak, Türkiye'de yeniden kahve serüvenine başladık. Türkiye'de kahve tüketimi arttı. Ülke olarak ciddi anlamda yurt dışından kahve çekirdeği alıyoruz." dedi.
Projeye 2020'de başladıklarını ancak küresel salgın nedeniyle fidan getiremediklerini sadece tohumu ülkeye getirdiklerini anlatan Ünlü, dünyada 5 kahve türü olduğunu, Türkiye'de "Arabica" türü üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
Tescilden sonra seri üretim başlayacak
Tohumlar üzerinde çalışma yaptıktan sonra 2 yıl önce tohumları Gazipaşa'daki serada toprakla buluşturduklarını belirten Ünlü, "İki yıl serada gözlemlerini yapacağız. Adaptasyon çalışmalarını yapıp, hızlı bir şekilde fidan yetiştirip, üreticilere dağıtacağız. Antalya'da kahve fidanını yaygınlaştırarak Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtarmak istiyoruz." diye konuştu.
Ünlü, tohumda tescil ve sertifikasyon çalışmalarına da başladıklarını vurgulayarak, ellerinde yaklaşık 100 fidan olduğunu ve çiçeklerinde gerekli gözlemleri yaptıktan sonra tescil ettireceklerini söyledi.
Çalışmaların şu ana kadar başarılı ilerlediğini dile getiren Ünlü, "Tescil çalışmalarını tamamladıktan sonra seri üretime geçeceğiz. 2-3 yıl içinde fidan sayımız daha da artacak." ifadesini kullandı.
Ünlü, ileriki yıllarda Arabica türünün dışında farklı türlerde ıslah çalışmalarını da başlatacaklarını sözlerine ekledi.