Antalya - Merkez Bankası Başkan Yılmaz: Tl Artık 'Dandik' Para Değil
Antalya'da Turizm Sektörü Temsilcileri ile Biraraya Gelen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Düşük Kurdan Yakınan Turizmcilerin Sektöre Yönelik Özel Kur Talebine 'hayır' Diye Yanıt Verdi. Tl'ye Bir Dönem 'dandik' Para Olarak Bakıldığını Belirten Yılmaz, "son Derece Kırıcı Bir Durumdu Bu" Dedi. Yılmaz, 2010 Yılı Sonunda Kriz Öncesi Duruma Dönüleceğini Söyledi.
ANTALYA'da turizm sektörü temsilcileri ile biraraya gelen Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, düşük kurdan yakınan turizmcilerin sektöre yönelik özel kur talebine 'hayır' diye yanıt verdi. TL'ye bir dönem 'Dandik' para olarak bakıldığını belirten Yılmaz, "Son derece kırıcı bir durumdu bu" dedi. Yılmaz, 2010 yılı sonunda kriz öncesi duruma dönüleceğini söyledi.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin Türk Ekonomisi ve Turizm konulu toplantısı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın katılımlarıyla yapıldı. Kundu Concorde de Luxe Hotel'de yapılan toplantıda, AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, et ve süt ürünleri başta olmak üzere birçok üründe yaşanan artışın karlılıklarını ciddi oranda düşürdüğünü belirtti. Düşük kurdan yakınan Sururi Çorabatır, turizm sektörü için özel kur belirlenmesini istedi, "Maliyetlerin artışına bir de işçilik koyulduğunda ciddi oranda kayıplar yaşıyoruz. Merkez Bankası'nın yeni bir paket açılımı turizm sektörünü büyük ölçüde rahatlatacaktır" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise konuşmasında Türkiye'nin 2010 yılı sonunda kriz öncesindeki duruma döneceğini belirtti. Turizm sektörünün 20 milyar dolarlık bir getirisi olduğunu vurgulayan Yılmaz, toplantının soru cevap kısmında da çok sayıda turizmcinin düşük kurdan yakınması üzerine, "Hayır" cevabını verdi ve bunu şöyle açıkladı;
"Bir sektör için alınan bir kararın mutlaka diğer sektörleri etkilediğini ve bizim artık bu aşamaları geçtiğimizi düşünüyorum. Baştan ben cevabımı verdim. Türkiye'nin düşük enflasyon hedefi var, ancak düşük kur hedefi yok. Kur rejimi hükümetle birlikte belirleniyor ve belirlendikten sonra Merkez Bankası bunu uygulamakla mükellef. 2001 krizinden sonra dalgalı kur rejimi uygulanmaya başladık."
'PAPAĞAN GİBİ TEKRARLIYORUM'
Turizmcilerin toplantıda ısrarla kur düşüklüğünden yaşanan sıkıntılarını dile getirmelerine "Papağan gibi bir aydır aynı şeyi tekrar edip duruyorum" diye yanıt veren Durmuş Yılmaz, şunları söyledi:
"Siz aynı şeyi söylüyorsunuz, ben aynı şeyleri tekrarlıyorum. Ülkemiz 2001'den sonra mali sistemi iyileştirici yönde tedbirler aldı. Enflasyon çift haneden tek haneye düştü ve dolayısıyla da önümüzdeki yıllarda verimliliğin artırılması lazım. Euroya karşı sadece TL değil tüm ülkelerin paraları değerlendi. İtibarlı paraya sahibiz bugün. 'Dandik' para deniyordu, son derece kırıcı bir durumdu bu. 2001 kriz döneminde bankalarda paraların yüzde 70'i yabancılara aitti. Bağımsız bir ülke ama paraların yüzde 70 yabancı sermaye. Biz aldığımız tedbirlerle bugün yüzde 35'lere kadar düşürdük bu oranı."
TURİZMCİ EXİMBANK'TAN YARARLANAMIYOR
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2008'den itibaren Eximbank aracılığı ile 2.5 milyar dolarlık bir kredi imkanı yaratıldığını bu paranın 2 milyar dolarının kullanıldığını söyledi. AKTOB Başkanı Çorabatır ise, Eximbank kredilerinden turizm sektörünün faydalanamadığını ve bugüne kadar da kullanılan ihracatı destekleme imkanından turizmciler olarak hiçbir şey almadıklarını vurguladı.
EN DEĞERLİ REZERV DOLAR
Türkiye'nin son dönemde piyasadan ihale ile 11 milyar dolar döviz aldığını ve bugün 72 milyar dolarlık bir rezerv bulunduğunu kaydeden Durmuş Yılmaz, "Mayıs ayından bu yana Avrupa'daki kaygılar nedeniyle bugün gelinen nokta biraz daha farklılaştı. Euro rezerv bakımından ikinci sırada ancak dolar kadar bir paya sahip değil. Türkiye'de Euro'nun rezerv para olması için bir çekiciliği var. Çin parası da rezerv parası olmaya aday. Ancak dolar rezerv parası olmaya devam edecek. Euro ekonomik bir projeden daha çok siyasi pir proje. Avrupa'da tek bir para var ama tek bir hazine yok, 16 tane hazine var" dedi.
GÜNAY; TURİZM İTİCİ GÜÇ
Turizmin Türkiye'nin sadece ekonomik anlamda değil toplumsal gelişiminde de çok önemli bir rol üstlendiğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, önümüzdeki süreçte turizmin Türkiye'nin itici gücü olacağını ve Antalya'nın ise amiral gemisi konumunda olduğunu söyledi.
Avrupa ve dünya ölçeğinde Türkiye ekonomisinin ekonomik krizden dayanıklı çıktığını belirten Bakan Günay, şunları söyledi;
"Bu dayanıklılık içinde önemli sektörde turizm oldu. Türkiye tüm kaygılara rağmen yüzde 2.8 eşiğinde bir büyüme ile yılı kapatabildi. Bu yıl daha büyük artışlar var. Gelen ve gelir sayıları artı ama kişi başı gelirde azalma olduğu tartışılıyor. Bölgedeki vize uygulamasında bir rahatlama var. Türkiye her tarafı düşmanlarla değil dostlarla çevrili bir ülke artık. Transit geçişleri saymamız gerekiyor ve bu nedenlerle kişi başı gelirin de düştüğünü değil arttığını hesaplarsak yanlış olmaz. Turizm sektörünün ihracatçı sayılabileceğine dair yasada bir hüküm vardı ama hiç ileriye götürülememişti. Geçen yıl bakanlar kurulu kararı çıktı ve 1 milyon dolar üzerinde geliri olanların ihracatçı sayılmasına karar verildi. Pazarlama ve tanıtım alanlarında bu konuda tebliğlerimiz yayınlanacak. Tur operatörleri sırada, ardından KOBİ desteğinden yararlanılması sağlanacak."
REKABET ACIMASIZ
Bakan Günay, "Bizim sektörümüzün ciddi sorunlarından biri, acımasız bir rekabet var. Birbirini yok etmeye dönük" dedi. Turizm sektörünün yasal bir çatıya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Bakan Günay, bunu sağlayacak yasanın önümüzdeki yasama döneminde Meclis'ten çıkacağını müjdeledi.
AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, Bakan Ertuğrul Günay'a ve Merkez Bankası Durmuş Yılmaz'a Antalya yöresinin simgelerinden biri olan teke heykelciği hediye etti.