Antalya Sebzeye Don ve Sel Zammı
Antalya'da geçen haftaki don olayları ve hemen ardından gelen şiddetli yağış ve fırtınanın etkisiyle oluşan sel, sera ve narenciye bahçelerinde büyük zarara yol açtı.
Antalya'da geçen haftaki don olayları ve hemen ardından gelen şiddetli yağış ve fırtınanın etkisiyle oluşan sel, hem örtüaltı üretimi hem de narenciye bahçelerinde büyük zarara yol açtı.
Ön incelemelere göre 20 bin dönüm portakal bahçesi ve 4 bin dönüm serada oluşan zararın ilk faturası patlıcan, biber, kabak ve salatalıkta yüzde 100 zamma neden oldu. Domateste ise yüzde 50'ye yakın artış olurken, önümüzdeki 10 gün içinde portakalın da ciddi oranda artacağı belirtildi.
Türkiye'de örtüaltı sebze üretiminin merkezi olan Antalya'da geçen hafta yaşanan ve eksi 3'e kadar düşen hava sıcaklığı ve don olayları, hemen ardından gelen şiddetli yağış ve fırtınanın etkisiyle oluşan sel, seralarda ve portakal bahçelerinde büyük zarara yol açtı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nün halen devam eden zarar tespit çalışmalarında dün itibariyle 4 bin dönüm sera, 20 bin dönüm portakal bahçesinin zarar gördüğü belirlendi.
12 Ocak Pazartesi gününden itibaren don olaylarıyla birlikte sera ve narenciye bahçelerinde hasar tespit çalışmalarına başladıklarını açıklayan Antalya Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Dallı, 14 Ocak Çarşamba günü akşamına kadar yapılan ön tespit çalışmalarında 4 bin dekar sera ile 20 bin dönüm portakal bahçesinde zarar tespiti yapıldığını açıkladı.
Zararın ağırlıklı Demre, Kumluca, Kaş ve Finike ilçelerinde olduğunu belirten İl Müdürü Dallı, hasar tespit çalışmalarının önümüzdeki hafta da süreceğini ve ardından da kesin hasar tespitlerinin zarar maliyetiyle birlikte belirleneceğini kaydetti.
Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte belirlenen rakamların bir miktar daha artmasını öngördüklerini anlatan Ahmet Dallı, portakal bahçelerinde fırtınadan dolayı çok ciddi oranda portakalın döküldüğünü açıkladı. Bugüne kadar 1751 çiftçinin zarar beyanında bulunduğu, bahçe ve seralarında inceleme yapıldığını belirten Dallı, sadece 223'ünün tarım sigortasının olduğunu kaydetti.
Tüm çiftçilere 'geçmiş olsun' dileğinde bulunan Dallı, çitçilere mutlaka tarım sigortası yaptırmaları ve sel riski olan bölgelerde sera kurmamaları gerektiği uyarılarında bulundu.
PORTAKAL ÖNCE DONDU SONRA DÖKÜLDÜ
Don olaylarının yaşandığı geçen hafta narenciye bahçelerinde ağırlıklı olarak portakalın dondan etkilendiğini belirten Antalya Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Cüneyt Doğan, ardından ise fırtına nedeniyle ürünlerin döküldüğünü söyledi.
Portakal fiyatlarında henüz bir artış olmadığını belirten Doğan, 'Önümüzdeki 10-15 gün içinde don ve fırtınanın etkisi fiyatlarına yansır. Dondan etkilenen ve dökülen portakallar ucuza satılır. Ancak zarar görmeyen kaliteli üründe talebe göre ciddi artış olabilir" dedi.
SEBZEDE YÜZDE 100 ARTIŞ
Aşırı soğukların yaşandığı dönemde seralarda ürünleri don vurduğunu ve ardından gelen selle birlikte büyük zarar oluştuğunu dile getiren Doğan, yüzde 100 oranında biber, patlıcan, salatalık ve kabakta artış olduğunu söyledi. Doğan, 'Bu olaylar öncesi kabak 1,5 TL iken şimdi 3- 3,5 TL'ye, patlıcan 1,8- 2 TL iken 4 TL'ye, biber 2 TL iken 4 TL'ye, salatalık 1,5 TL iken 2,8 TL'ye yükseldi" dedi.
Antalya Toptancı Hali'ne ürün girişinin azaldığına da dikkati çeken Doğan, 'Don olayları sırasında seralarda geceleri üreticiler soba yakıyordu ve gündüzde uyudukları için ürün toplanamıyordu. Ardından gelen selden sonra ürün girişi iyice azaldı" diye konuştu.
Cüneyt Doğan sofraların vazgeçilmezi ve en çok tüketilen sebze türü olan domatesin ise diğerlerine oranla daha az etkilendiğini, don ve selden zarar görmeyen ürünün kilo fiyatının yüzde 50 artarak 2 TL'ye yükseldiğini açıkladı
FIRTINA ÜRETİCİYİ VURDU
Antalya'da önce don ardından fırtına ve sağanak yağışın vurduğu sebze ve meyve üreticisi yüzde yüz fiyat artışının kendilerine hiç yansımadığını söyledi.
Antalya'da örtüaltı sebze ve meyve üreticisini önce don ardından fırtına ve sağanak yağış vurdu. Antalya genelinde başta narenciyenin merkezi Kumluca, Finike, Demre olmak üzere Aksu ilçesine bağlı önemli üretim noktaları Karaçalı, Kemerağzı, Solak, Kumköy, Dumanlar, Boztepe, Aşağıkocayatak'ta birçok sera alanı sular altında kaldı. Sebze, meyve ve çiçek üretim alanları büyük zarar gördüğü fırtına ve sağanağın ardından sular çekildi ama geriye yağmurun bıraktığı çamur, fırtınanın yıktığı seralar kaldı.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, çiftçinin zor durumda olduğunu söyledi. Örtüaltı sebze ve meyve üretiminde sezona 'altın yıl' beklentisiyle başladıklarını kaydeden Alp, "Ama çocuk erken ölüm yaptı. Rusya'da yüzde 60 devalüasyonun ardından domates 2 TL, 2.5 TL'ye giderken 1.2 TL'ye kadar düştü" dedi.
Don, fırtına ve sağanak yağışın ardından fiyatlarda yukarıya doğru hareket olmamasına rağmen sebze ve meyve fiyatları üzerinden spekülasyon yapıldığını savunan Oda Başkanı Alp, "Soğuk geldi, fırtına geldi, İstanbul'da Ankara'da Bursa'da fiyatlar 5 TL, 6 TL. Ama benim çiftçimin daha cebine 1 TL'si bile girmiş değil" diye konuştu.
Meteorolojinin günler öncesinden yaptığı soğuk, fırtına, şiddetli yağmur uyarısının Antalya dışı pazarlarda komisyoncuların mal stoku yapmasına neden olduğunu belirten Nazif Alp, o beklenen meteorolojik koşullar oluştuktan sonra stoktaki mallarının hava şartları bahane edilerek fiyatlarının yükseltildiğini iddia etti. Antalya'dan bir ürün İstanbul'a giderken 4 el değiştirdiğini belirten Alp, "Ben domates 5 TL olsun istemiyorum. Tüketiciyi öldürelim mi? Fiyat istikrarı olsun" dedi.
Nazif Alp, şiddetli yağışın yerlebir ettiği bir seranın yeniden ürün verebilir bir hale gelmesi için en az iki ay gibi bir süreye ihtiyaç olduğunu söyledi. Ancak Şubat ayı sonunda seraların yeniden ürün verebilir hale geleceğini dile getiren Alp, "Hal böyleyken devletten iki istemiz var. Önce çiftçinin borçlarının ertelenmesini istiyoruz. Bununla birlikte 2B arazileri taksitleri var, ödememiz gereken. Vadeleri 6 yıldı bunun ötelenmesini, 10 yıl süreye uzatılmasını istiyoruz" diye konuştu.
'KAYBIN KANTARI YOK'
Kemerağzı'nda fırtına ve sağanak yağışın vurduğu serasından geriye yere düşen yeşil domateslerle, yürümekte zorlandığı çamur kalan Ümmügülsüm Telçelik, yaşadıklarını "Su girdi böyle oldu işte" diye anlattı. Çok üzgün olduğunu anlatırken gözleri dolan ve "Çocuklarımızın rızkıydı" diyen Telçelik, "Adam olur mu? Olmaz. İki gün sonra don geliyor. Ondan sonra ne olacak? Emeklerimiz gitti bu sene" diye konuştu.
Domatesi bu yıl 70 kuruş ila 1 TL arasında sattığını belirten Telçelik, "İyi para alıyorduk ama öyle elin dediği gibi İstanbulluların dediği gibi 5 TL değil. Gene bir para kazanabilirdik ama gitti" dedi.
Aynı aileden üretici Mehmet Telçelik ise fırtınada evinin önündeki kümesi serasının üzerine devirdiğini, seranın demirlerini eğdiğini söyledi. Yaşadığı kayba ilişkin "Kaybın kantarı falan yok" diyen Telçelik, "Bu yıl 'Rusya'ya ürün yapıp borcu ödeyebilir miyiz' dedik başımıza, belimize vurdu. Ürün gidiyor, satılmıyor, şu kadarı satılıyor. Televizyonda duyduk mu, 'eyvah' diyoruz. Kahroluyoruz. 2 dönüm da marul var. Gelen bakıyor 'olmaz' diyor. Bir de açıyoruz televizyonu, bakıyoruz İstanbul'da marul şu fiyat. Allah Allah. Arkadaş bu çiftçi ölecek mi, dirilecek mi, kalacak mı?" diye konuştu.
Aile boyu sera üretimi yapan Telçelik, "Para kimin cebine gidiyor?" şeklindeki soruya, "Aracılar alıyor. Devletin buna bir çözüm bulması lazım. Bizi çok kazanıyor sanıyor. Bu sera devlete ipotek bu bunun borcunu ödeyemezsem tarla gidecek" diye cevap verdi.
DERE YATAĞINDAKİ SERALAR SU ALTINDA
Antalya'da etkili olan kuvvetli yağmur nedeniyle kent merkezinde Güzelbağ Mahallesi'ndeki seralar su altında kaldı.
Yağmurun üzerinden iki gün geçmesine rağmen Düden Çayı ve bağlı yollarında küçük derelerin yoğun yağmur sonrası taşması üzerine bölgedeki yüzlerce dönüm sera hala sular altında bulunuyor.
Bölgedeki üreticilerden Halil Oku, itfaiye, belediye gibi birçok kurumu aradıklarını ancak iki gündür hiç kimsenin gelmediğini söyledi. Lahana ve çeşitli sebze türleri üretimi yaptığını belirten Oku, birçok seraya girmenin imkansız olduğunu, birçoğunda da ürünleri sular içinde büyük zorluklarla toplamaya çalıştıklarını anlattı. Dere yatağı kenarındaki seralar biriken sular ise vatandaşların kendi imkanlarıyla boşaltılmaya çalışılıyor, ancak göle dönüşen birçok serada ürünler dahi gözükmüyor. Diğer yandan dere yatağından taşmaya devam eden sel suları nedeniyle bölgedeki çok sayıda yoldan ulaşım sağlanamıyor.