Antalya Tarımın Sorunları Konuşuldu
Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin düzenlediği 'Gıda ve Tarımda Fırsatlar, Riskler ve Sürdürülebilirlik? konulu panel, ANFAŞ Antalya Expo Convention Center'de yapıldı.
Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin düzenlediği 'Gıda ve Tarımda Fırsatlar, Riskler ve Sürdürülebilirlik? konulu panel, ANFAŞ Antalya Expo Convention Center'de yapıldı. ANFAŞ işbirliği ile yapılan panele çok sayıda gazeteci katıldı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de panel öncesi katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirip ayrıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak, Türkiye'de gıda sektörünün uluslararası ölçekte hak ettiği yere ulaşabilmesi, yeni fırsatlara yelken açabilmesi için düzenlenen bu etkinliğin önemine değindi. Türkiye'nin de Antalya'nın da tarımda yıllardır çok önemli fırsatlar yakaladığına dikkat çeken Celal Toprak, bunun sürdürülebilirliğini sağlamak için sorunların masaya yatırılması amacıyla bu panelleri düzenlediklerini söyledi.
İstanbul'dan 10'a yakın gazeteci üyelerinin de panel için Antalya'ya geldiğini belirten Toprak, ' Türkiye'de önemli araştırmalar yapan bir şirketimiz var. Onlar bize sunum yaptı. Dediler ki, evet gerçekten Türkiye'nin tarımsal alanda fırsatları var. Son rakamlara göre Türkiye'nin 90 milyar dolar civarında üretimi var. Buna karşılık ihracatı yerlerde sürünüyor. Aslında Türkiye'nin tarım ve gıda ihracatının bir numara olması lazım. Hollanda'yı örnek gösteriler. Başka ülkeleri örnek gösterdiler. Dediler ki, Türkiye'nin yerinin burası olmaması lazım. Antalya'nın da burada olmaması lazım. Bu işi nasıl çözeriz' Nerelerde takılıyoruz? Bunları tartışalım, konuşalım, kamuoyuna taşıyalım, yetkililere ulaştıralım. İşte burada olmamızın amacı da bu" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de dünyanın tüketim alışkanlığının değiştiğine dikkat çekti. Evrim şunları söyledi:
'İnsanların çoğunluğu süpermarketlerden alışveriş ediyor. Bakkallar, manavlar azaldı. Süpermarketlerde alıcının en büyük kaygısı, gelen ürünün raf ömrünün uzunluğu. Raflarda çürümemesi. Bu da doğal ürünlerde kolay kolay temin edilemiyor. Dolayısıyla Hollanda gibi, İsrail ürünlerde ürünün genetik yapısı ile oynanmış, sert lezzetsiz, görünüşü güzel bir takım mallar ister istemez, sırf raf ömrünün uzunluğu dikkate alınarak tercih ediliyor. Türkiye bunlarla rekabet edebilmesi için mevcut güneşi ile lezzeti ile ürettiği geleneksel ürünü mü pazarlasın, yoksa onlar gibi değiştirip sert, lezzetsiz ürünler mi yapsın' Bu önemli bir ikilem."
Antalya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Vahap Tuncer ise tarım sektöründe işler iyi gitmediği için böyle bir toplantı düzenlendiğini belirterek, 'Bir meslek odası olarak bugüne kadar elimizden geldiğince tarımda olması gerekenleri ifade etmeye çalıştık. Türk tarımının nasıl ayağa kalkabileceğini, Türkiye'nin dünyada nasıl söz sahibi olabileceği konusunda görüşlerimizi açıklamaya devam ediyoruz" diye konuştu.
İhracattaki kalıntı sorununu çözmeden önce, kendi insanımıza sağlıklı ürün yetiştirmek, iç piyasada kendi insanımıza yedirdiğimiz ürünlerde belli bir kaliteyi sağlamak gerektiğini sözlerine ekleyen Vahap Tuncer, 'Eğer çiftçiye sağlıklı ürün yetiştirtirsek, piyasadan aldığınız her ürünü sorunsuz ihraç edebilirsiniz. Türkiye'de 27 milyon hektar tarım arazisi var. Bugün gelinen noktada 2.7 milyon tarım arazisi ekilmiyor. Asıl bunun sorgulanması gerekiyor. Neden ekilmiyor diye' Bir Trakya, bir Belçika büyüklüğündeki araziyi çiftçi kullanmıyor. Neden kullanmıyor? Para kazanamadığı için. O zaman neden kazanamıyor? Onu sorgulamak gerekir" dedi.