Antalya Üreticinin Çocuğu da Serada Büyüyor
Antalya'nın Kumluca ilçesinde örtü altı sebze ve meyve üreticileri gecelerini gündüzlerine katarak üretim yapmaya çalışıyor.
Antalya'nın Kumluca ilçesinde örtü altı sebze ve meyve üreticileri gecelerini gündüzlerine katarak üretim yapmaya çalışıyor. Üreticilerin çocukları ise anne ve babalarının yetiştirdiği ürünler gibi serada büyüyor. Okul çağında olanlar okula gidiyor, küçük yaştakiler ise seranın ortasına serilen halı, kilim ve kartonlar üzerinde uyuyor ya da kendilerini sırtlarına bağlayan anneleriyle ürün topluyor.
Türkiye'nin en önemli örtü altı yaş sebze ve meyve üretim merkezlerinden Kumluca'da, sera üreticileri birçok zorluğa göğüs gererek üretim yapıyor. Haftalık izni olmayan, hastalandıklarında dahi doktora gitmeye vakit bulamayan üreticiler 7 gün 24 saat ürünlerinin sağlıklı yetişmesi için çalışıyor. Kadın- erkek demeden her gün sebze ve meyveleriyle ilgilenen üreticiler çoğunlukla çocuklarına da vakit ayırmakta zorlanıyor.
ÇOCUKLAR SERADA UYUYOR
Okula gitmeyen çocukların çoğunluğu günlerini serada aileleriyle birlikte geçirirken, okula gidenler de döndüklerinde ya serada anne ve babalarına yardım ediyor ya da kardeşleriyle ilgileniyor. Ailelerinin seraya getirmek zorunda kaldığı küçük çocuklar yere serilen halı, kilim ve kartonlar üzerinde uyumaya çalışıyor. Kimi anneler de bez ya da iplerle sırtlarına bağladıkları çocuklarıyla serada ürün topluyor.
'GELSİN BİZİM HALİMİZİ GÖRSÜNLER'
Üretici Bayram Koçer (40), diğer çoğu çalışanda olduğu gibi tatil yapamadıklarını belirterek, Tatil yapamıyoruz. Çocuklar rahatsız. Doktora da götüremedik. Biberlerin de toplanması gerekiyor. Mecburen seranın içinde yanımızda duruyorlar. Tüketiciler televizyonda 'şurada burada pahalı' diye konuşuyorlar. Gelsin bizim halimizi görsünler. Çoluk çocuğumuzun rezilliğini görsünler. Gübrenin çuvalı 250 TL, biberin kilosu 1.5 TL. Adalet buysa ben her şeye razıyım. Gidip birilerinin parasını mı gasp edelim Bu ülkede namusunla çalışmak suçsa çalışmayalım dedi.
'SEBZELERİMİZ ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ'
Fatma Özkan (55), Bunlar bizim çocuklarımız, sebzeler de bizim çocuklarımız. Gece gündüz çocuklarımıza baktığımız gibi sebzelerimize de bakıyoruz. Sıcakta soğukta, don oluyor nöbet bekliyoruz, yağmurda ıslanıp geliyoruz. Varlığımız yokluğumuz bunlar. Sebzelerimiz çocuklarımızın geleceği o yüzden ikisinden de vazgeçemiyoruz diye konuştu.
'HEPİMİZ SERANIN İÇİNDEYİZ'
Uğur Özkan, Sıcak soğuk demeden seralarda çalışıyoruz. Anamız, eşimiz, çocuklarımız hepimiz seranın içindeyiz. Üretim maliyetleri çok yüksek. Domates, biber ve patlıcan fiyatları her gün 20- 30 kuruş düşüyor. Ürünlerimizi kötülüyorlar. Ürünlerimiz hormonlu değil. Arılarla üretiyoruz. Zehirli olsa ne kendimiz yeriz ne de çocuklarımıza yediririz. Hepimiz seradayız. Tatilimiz yok dedi.
'FİYAT FARKI KALKSIN'
Muhammed Çoban da Üreticiyle tüketici arasındaki fiyat farkı kalksın. İstanbul ile Kumluca fiyatlarını her gün cep telefonundan takip edebilirsiniz. Bu farkı ortadan kaldırmak zorundayız diye konuştu.