Antalya 'Uyku Bozuklukları Cinsel İsteksizliğe, İktidarsızlığa Neden Olabilir'
Ahi EVRAN Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr.
Ahi EVRAN Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Metin, uyku bozukluğu olan hastaların cinsel yaşamlarının da olumsuz etkilendiğini belirterek, Uyku apnesi dediğimiz rahatsızlıklar kadınlarda cinsel isteksizliğe, erkeklerde iktidarsızlığa neden olabilir dedi.
Antalya'nın Manavgat ilçesinde bir otelde düzenlenen 12'nci Ulusal Uyku Tıbbı ve Teknologları Kongresi'ne katılan Ahi Evran Üniversitesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Metin, uyku bozukluklarının gündelik yaşamdan cinselliğe, askerlikten, iş hayatına kadar pek çok noktada olumsuz etkileri olduğunu söyledi.
NORMAL YAŞAMA ADAPTASYONDA SIKINTI YAŞAYABİLİR
Uyku rahatsızlıklarının toplumun en az yüzde 10- 15'inde uykuya dalma, uykuyu sürdürme, uyku sırasında nefesin kesilmesi şeklinde görüldüğünü belirten Metin, Bu insanlar gün içerisinde normal yaşantılarını sürdürme sıkıntısı yaşar. Devamlı bir uyku ihtiyaçları vardır veya uyku apnesi dediğimiz uyku bozuklukları vardır. Bu hastalarımız geceleri uyurken çok fazla nefes durmasıyla karşı karşıya kalır. Bu da sağlıklı uyku alamamalarına, vücudun yeterli oksijen alamamasına sebep olur. Gün içerisinde devamlı bir uyku halindedirler, devamlı uyku ihtiyacı halindedirler, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon eksikliği, normal yaşama adaptasyonda sıkıntı yaşayabilir. Bu durum iş gücü kaybına neden olabileceği gibi hastalarda sosyal aktivitelere katılmada eksiklik, adaptasyonda problemler ve sistemik hastalıklara da yol açabilir dedi.
EVLİLİK YAŞANTILARINI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEYEBİLİR
Horlamanın da bir uyku rahatsızlığı olduğunu anlatan Metin, Bu hastalarımızın çoğunluğu gece yatarken horlamaktadır. Uyurken horlamaktadır. Bu eşlerini olumsuz etkilemektedir. Bu hastalarda özellikle kadınlarda uyku apnesi dediğimiz rahatsızlıklar görülüyorsa, kadınlarda cinsel isteksizliğe neden olabilir, erkeklerde uyku apnesi iktidarsızlığa neden olabilir, cinsel isteksizliğe neden olabilir. Bu da evlilik yaşantılarını olumsuz yönde etkileyebilir diye konuştu.
HORLADIKLARINDAN DOLAYI YATAKLARI AYIRIYORLAR
Horlamanın değişik sebepleri olduğunu kaydeden Metin, sözlerini şöyle sürdürdü
Horlama gece kişiyi etkilediği gibi kişinin yanında eşini de olumsuz etkileyecektir. Aşırı horlayan bir kişinin yanında eşi uyumak istemeyecektir. Horlama şikayeti için genelde hastalar kendileri başvurmaz, genellikle eşleriyle beraber gelirler. Eşler bundan şikayetçidir. Bu da yataklarını ayırmalarına sebep olmaktadır. Horlayan hastalar geceleri aşırı horladıklarından dolayı yatakları ayırıyorlar, yatakları ayırdıkları için eşlerinden biraz uzaklaşıyorlar. Bu da iki tarafın birbirinden uzaklaşması bir cinsel isteksizliğe, aile içinde huzursuzluğa neden olabiliyor. Horlayan hastalarda özellikle sigara ve alkolü kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Sigara alkol kullanımı horlamayı iyice tetiklemektedir. Horlayan hastalarımızda uyku apnesi de görülebilmektedir, bu da cinsel isteksizliğe ve cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açabilmektedir.
YÜZDE 35 ORANINDA ÖZÜR RAPORU VERİLEBİLİYOR
Tedavi edilemeyen uyku rahatsızlıklarında saatte 30 veya daha fazla en az 10 saniye nefes kesilmesi şeklinde rahatsızlığı olan hastalara sağlık kuruluşları tarafından yüzde 35 oranında özür raporunun verilebildiğini ve başka hastalıkları da olduğu zaman malulen emekli olabildiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Mehmet Metin, Hasta uyurken uygulanan pozitif basınçlı hava veren 'PAB' dediğimiz cihazlar vardır. Bu cihazları kullanmalarına rağmen uykuda nefes durmalarının sayısı saatte 15 ve üzeriyse sağlık kuruluşları tarafından bu tür hastalar için 'askerliğe elverişli değildir' raporu verilmektedir. Askerlik herkes için vatan görevidir ama bu tür kişilere nöbet tutturamayacaksınız, kritik görev veremeyeceksiniz. Bu yüzden askerliğe elverişli değildirler dedi.
ÇOCUKLARDA UYKU PROBLEMLERİ
Ailelerin özellikle annelerin çocuklarında geniz eti olup olmadığı konusunda zaman zaman şüphe duyduklarını anlatan Metin, çocuklarda uyku problemi olup olmadığının anlamak için yapılması gerekenleri şöyle anlattı
Gece takiplerinde çocuğun nefes kesilmesini gözlemlerlerse veya gün içerisinde çocuğun devamlı bir uykululuk hali varsa çocuk oturduğu yerde uyuyakalıyorsa, devamlı uyuma ihtiyacı duyuyorsa veya daha küçük çocuklarda devamlı bir huzursuzluk hali içindeyse uyuduktan sonra çocuk rahatlıyorsa ve normal yaşıtlarına göre daha uzun süreler uyuyorsa o zaman bir uyku probleminden şüphelenebilirler.