Antik Geleceğe Tarihten Bir Yorum
- ÇAĞDAŞ sanatçı Genco Gülan'ın 10 yıllık bir çalışma sonucu Antik döneme ait heykelleri günümüz teknolojisinde yeniden yorumlamasıyla oluşturduğu 'Antik Gelecek' isimli sergi Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde sanatseverlerle buluştu.
- ÇAĞDAŞ sanatçı Genco Gülan'ın 10 yıllık bir çalışma sonucu Antik döneme ait heykelleri günümüz teknolojisinde yeniden yorumlamasıyla oluşturduğu 'Antik Gelecek' isimli sergi Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde sanatseverlerle buluştu.
Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü'nde bulunan Galeri KHAS'ta açılışı yapılan sergide DHA'ya konuşan sanatçı Genco Gülan "Eserlerin tümünde arkeolojik referanslar var. Klasik dönem, üretirken antik döneme bakmış. Biz de klasik ve antik döneme bakarak modern dönemde üretmişiz. Fakat benim bunlara getirdiğim ek katkı bunları yaparken geleceği de düşünmemiz. Yani bin sene iki bin sene sonrasıyla bugünün sanatçısı nasıl konuşabilir? Nasıl haberleşebilir? bunları düşünüyorum ve yapıtlarıma ekliyorum. Örneğin Scuba Poseidon var. Aslında bu heykel görünmese de küresel ısınma ve denizlerin yükselmesiyle ilgili. Scuba Poseidon'da Poseidon bile scuba ekipmanı giymek zorunda kalmış zira sular yükseldiğinde hepimiz alternatif yaşam şekilleri bulmak zorunda kalacağız" dedi.
SANAT TEKNOLOJİ İLİŞKİSİNE BİR MÜDAHALE
Serginin küratörlüğünü yapan Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman ise şunları söyledi:
"Genco Gülan, antikitenin bir tür dokunulmazlık perdesi altında saklı duran yapıtlarına kendi dokunuşunu ve bugünün dokunuşunu getiriyor. Burada serginin ikinci boyutu ortaya çıkıyor. Bu dokunuş nedir? Birincisi antikiteye dokunduğunuz zaman bilinen bir şeye yapılan bir katkının getirdiği ironi ortaya çıkar. Bu sergi dolayısıyla ludik sanat denen biraz oyun ve eğlenceyle ilgili bir şeydir ki sanatın aslında özünde oyun ve eğlence vardır. Biz bu sergiyle bunu en ileri noktasına getirmeyi düşündük ve üstelik de dediğim gibi hiç dokunulmayacakmış gibi duran Antik Tanrılarla ve onların heykelleriyle oynamak suretiyle bunu yaptık. İkincisi, bu sergide belli bir teknoloji kullanımı var. Yani makineler var, takılmış kollar, bacaklar var. Bu bize şunu söylüyor; ilk bakışta çok yabancı ve garip gibi gelse bile unutmayalım ki Antik Yunan ve Roma kendi dönemlerinin en ileri teknolojisine sahiplerdi. ve o düzeyde bir teknolojiye sahip oldukları için bu düzeyde de bir sanat ve kültür üretebiliyorlardı. Biz de 21. yüzyıl teknolojisini onlarla birleştirerek yine o döneme ve bu dönemde de sanat teknoloji ilişkisine bir müdahale gerçekleştiriyoruz. Bunun üçüncü bir boyutu da var. Sadece Antik Yunan heykellerine müdahaleyle veya sanatta teknoloji kullanımıyla sınırlı değiliz bunu yaparken unutmayalım ki bugünkü tıp dünyası hepimizi birer biyonik insana birer makine insana dönüştürüyor. Yani protezlerimiz var. Ağzımızdaki küçük dişlerden en büyük organlara, kollara, bacaklara kadar bir takım teknolojik protezler var. Bir takım yapay organlar vücudumuza yerleştiriliyor. Dolayısıyla serginin üçüncü boyutu bu meselenin felsefi düzeyini bize tartışmak için getiriyor. O bakımdan antikite sadece geçmişle ilgili değil gelecekle de ilgili bir şey. Gelecek kavramı ise bugün bildiğimiz zaman olgusunun sınırları içerisinde değil. Yani gelecek artık zamanla ilgili bir şey değil. Yeni bir teknoloji icat edildiği zaman gelecek olacak, gelecek gerçekleşecek, gelecek gelecek. Biz de dolayısıyla bu sergiyle bütün bu katmanları çapraz kesen bir boyut getirip izleyiciye sunmak istedik."
Sergi, 13 Temmuz tarihine kadar Galeri KHAS'da ziyaret edilebilecek.
- İstanbul