Arı kovanları, ayılardan elektrikli çitlerle korunacak -
ZAFER GÖDER - Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce Doğu Karadeniz Bölgesinde başlatılan proje kapsamında arı kovanları, bulundukları bölgede düşük voltajlı elektrikli çitlerle ayılardan korunuyor.
MEHMET EMİN GÜRBÜZ - ZAFER GÖDER - Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce Doğu Karadeniz Bölgesinde başlatılan proje kapsamında arı kovanları, bulundukları bölgede düşük voltajlı elektrikli çitlerle ayılardan korunuyor.
Doğu Karadeniz Bölgesinde başlatılan proje ile arıcıların kovanlarını koyduğu bölge elektrikli tel içine alınarak ayıların zarar vermeleri engelleniyor
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu çalışmanın ülke genelinde yaygınlaştırılacağını belirterek, çiftçilerin kendi bahçeleri ve evlerini korumak için yaptıkları mücadelede gerekli izinlerin verildiğini kaydetti.
Öncelikli olarak yaban hayvanlarının insanların yaşam alanlarına giriş sebebinin araştırılması gerektiğini anlatan Özyanık, "Bu hayvanlar 'keyif olsun' diye bizim sahamıza girmez. Beslenmek için girer. Biz onların yaşama ve beslenme alanlarına müdahale etmişizdir. O canlılar kendilerine yeni yaşam alanı ve beslenme alanları aramakta. Hazır bahçelerimizi bulunca bahçelere saldırıyorlar. Bu maksatla biz özellikle arıcılarla Doğu Karadeniz bölgesinde bir proje başlattık. Arı kovanlarını ayılardan korumak için elektrikli çit uygulamasına geçtik. Bu çalışmayla arı kovanları yüzde 99 oranında korunma sağlanıyor" diye konuştu.
Özyanık, arıcıların kendi arazilerine döşediği düşük voltajlı elektrikli tellerle kovanlarını yaban hayatından koruduğunu vurgulayarak, "Bunun bir proje kapsamında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kırsal Kalkınma İdaresiyle beraber bir proje yapmak suretiyle yaygınlaştırılmasında fayda var. Çiftçimize ya da her arıcımıza böyle bir imkan vereceğiz. Bu teorik olarak mümkün olsa da fiilen mümkün olmayan bir şey. Bu sistemi geliştirdik. Uygulanmasını sağladık ve başarı elde ettik. Bunu arıcılara tavsiye edeceğiz. Arıcılarımız kendileri de bu tedbiri alacaklardır" ifadesini kullandı.
Bu yılın kendileri için çok verimli geçtiğini dile getiren Özyanık, şöyle konuştu:
"Özellikle yaban hayatın korunması konusunda Bakanlığımız ülkedeki bütün gönüllülerle bütünleşti. 2013 yılında bazı ilkleri de gerçekleştirdik. Aralık ayı içerisinde Birleşmiş Milletlerin yeni kurulan bir platformunun ikinci genel kurulunu Antalya'da yaptık. Buraya 134 ülkeden gelen temsilciler oy birliği ile Antalya mutabakatını sağladılar. Bu toplantı, bundan sonra dünyada biyolojik çeşitliliğini korunması, ekosistem hizmetlerinin korunması ve geliştirilmesi konusunda yapılacak olan pek çok çalışmada Antalya mutabakatı olarak ifade edilecek. Bu, ülkemizin sessiz sedasız gerçekleştirildiği çok önemli bir küresel hamle olmuştur."
- "Türkiye'nin biyolojik çeşitlilik çalışması"
Özyanık, doğanın korunması yönünde Türkiye'nin 81 iline yönelik biyolojik çeşitliliğin tespit edilmesi için envanter çalışması başlattıklarını belirterek, bunun birinci aşama çalışmasının 15 ilde tamamlandığını kaydetti.
Bu çalışmamız 2018 yılına kadar devam edeceğini anlatan Özyanık, doğa turizmini geliştirmeye yönelik çalıştayların 28'ini de 2013 yılında gerçekleştirdiklerini, büyük şehirlerin başta olmak üzere birçok ilin doğal değerlerini ortaya çıkarttıklarını ifade etti.
Özyanık, bunların sürdürülebilir kullanımı için katılımcı bir şekilde planlar yapmaya başladıklarına işaret ederek, Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak yaban hayatına çok önem verdiklerini vurguladı.
Yaban hayvanlarının da kendilerine göre mahremlerinin bulunduğuna dikkati çeken Özyanık, "Özellikle insan yaşantısından uzak yerlerde yaşamak zorundalar. Bir bakıma insanın varlığı onlar için tehdit unsuru oldu. Bunların doğal alanlarında yaşamalarına imkan sağlayacak tedbirleri almamız gerekir. Onun için biz bakanlık olarak yaban hayatı için önemli alanları korunan alan olarak görüyoruz. Buradaki insan faaliyetlerini kısıtlıyoruz. Yaban hayatı geliştirme sahası ve aynı statülerle insan faaliyetlerini kısıtlamak suretiyle yaban hayatın daha doğal devam etmesini sağlıyoruz" ifadesini kullandı.
