Artvin'de polisin biber gazı kullanması sonucu ölen öğretmenin davası devam ediyor
Öğretmen Metin Lokumcu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde Artvin'in Hopa ilçesine ziyareti sırasında polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesi ile ilgili 13 polis hakkındaki yargılama bugün devam etti.
ESRA NUR PERVAN
Öğretmen Metin Lokumcu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde Artvin'in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesi ile ilgili 13 polis hakkındaki yargılama bugün devam etti. Duruşmada tanık olarak dinlenen 112 görevlisi, "Metin Lokumcu için bizi durdurduklarında şahsı araca yürüyerek aldık. Göğüs ağrısı olduğunu söyledi ona göre tedavi uyguladık. Ciddi bir şekilde göğüs ağrısı vardı. Hastanın şiddet tarifine göre tedaviyi yaptık" dedi.
Öğretmen Metin Lokumcu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde Artvin'in Hopa ilçesine ziyareti sırasında yaşanan olaylarda polisin biber gazı kullanması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesi ile ilgili 13 polis hakkındaki yargılamanın 10. duruşması, bugün Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmada, Emniyet görevlilerinin tanık beyanları alındı.
"YOĞUN BİR ŞEKİLDE GAZA MARUZ KALDIM"
Kendisinin de yoğun bir şekilde gazdan etkilendiğini belirten tanık S.B. şunları söyledi:
"Tutanak hakkında, genel bir tutanak olduğunu söylediler. Ben o gün başbakanın mitingi olacağı için başbakanın korumalarından sorumluydum, başbakan geldikten sonra tek başıma kaldım. Olaylar başladığında çok gaza maruz kaldım. Diğer arkadaşların aileleri çok gaza mağdur kaldı etkilenenler oldu. Olay yerinden çıkarıp hastaneye doğru yürüdüm. Olay bitip başbakanın koruması araçtan düştükten sonra silah sesleri duydum. Sonra fenalaşıp hastaneye gittim. Hopa meydanını çevik kuvvet çevirmişti. Hiçbir şey izlemedim isimleri istihbarat tespit etmiştir. Basın açıklaması yapıldığında orada değildim. Benden başka 3-4 meslektaşım da rahatsızlandı, çünkü hastanede 3-4 kişi daha vardı. Yoğun bir şekilde maruz kaldım. Başka arkadaşların da aileleri etkilendi, sağa sola koşmaktan ben daha çok efor sarf ettim. İş Bankası'nın oradaki meydandaydım gazla müdahale oldu ortalık karıştı herkes sağa sola koşmaya başladı. Ustabaşı lokantasına gidip limon aldım. Daha öncesinde yine maruz kalmıştım ama fenalaşıp hastanelik olmamıştım. Ben grubun etrafının çevrildiğini gördüm ne tür protesto ettiğini bilmiyorum."
"EMRİ SANIRIM TAYFUN VARDARLI'DAN ALDIM"
Tanık H.T. ise şunları söyledi:
"11 sene önce olan bir olay saydığınız kişileri tanımıyorum. Artvin Çevik Kuvvet Şube Müdürü Vekili olarak görevliydim. Hopa'da tedbirler alındı. Başbakanın korumalarından birisi ağır yaralandı. Bize taş ve sopalar atıldı nereden geldiğini bilmiyorduk. Kendimizi korumaya aldık. Tutanak tutulduğunu hatırlıyorum. Tutanağı emniyet birimleri ortak tutar. Pankart asıldığını gördüm. Kendimizi kalkanlarla koruduk. Biz olayların terör örgütlerinin olayı büyütülebileceği duyumları gelmişti o yüzden destek ekipler gelmişti. Bize saldırı olunca gaz kullanabileceğimiz söylenmişti bende himayem altındaki Artvin Çevik Kuvvet ekiplerine gaz kullanılması için talimat verdim. Görev yerim sarp sınır kapısıydı konvoyda eskort olarak görevliydim saat 10 da alanda karışıklık olduğunu duydum. Ben el gaz bombası kullandım. Kaç tane kullandığımı hatırlamıyorum. Biz o esnada saldırı altındaydık kalkanlarla kendimizi koruyorduk el gaz bombasının pimini çektiğim sırada büyük bir taş geldi. Pimi çektiğimi unuttum o sırada el bombası elimde patladı. Biz alana gelirken olayların başladığını telsizden duymuştuk. Tayfun Vardarlı vardı sanırım emri ondan aldım."
"BİR TARAFTA MİTİNG BİR TARAFTA GRUP VARDI"
Tanık Ş.K olay günü miting alanında görevli olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"O tarihte Artvin İl Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Müdürlüğü'nde görevliydim. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi için bölgede tedbir almak için görevlendirildim. Güzergahta başbakanın geliş ve gidişinde görevliydim. Tutanağı imzaladım. Hopa'ya gelişlerinden sonra bir süre orda bekledim. Çıkışında tedbirleri almak için bekledim. Bir tarafta miting bir tarafta gruplar vardı. Miting alanında da değildim grubun olduğu alanda da değildim. Mitingden sonra konvoya yönelik yoğun bir şekilde taş atıldı. Korumada görevli olan bir meslektaşımın atılan şeyler yüzünden yaralandığını duyduk. Bende konvoy hareket edince gerekli tedbirleri aldım."
"ŞAHISLARIN ÇANTALARINA TAŞ KOYDUĞUNU GÖRDÜM"
Tanık S.Ç. miting alanındaki grubun içerisindeki insanların çantalarına taş koyduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Biz o gün miting alanında görevliydik. Diğer illerden de görevli arkadaşlar gelmişti. Miting alanındaki gerekli tedbirler alınmıştı. Miting başlamasına az zaman kala herkes görev yerindeydi. Karşıdaki büyük binaya pankart asılmak için eylem yapıldı. Arkadaşlarım müdahale edince olaylar başladı saldırılar başladı. Taş atanlara müdahale edilince olaylar çığırından çıktı. Saldırı gerçekleşince Çevik Kuvvetten arkadaşlar gazla müdahale etti daha sonra hastaneye gidip hastanede vefat ettiğini duyduk. Olayla ilgili olan tutanaktaki imza bana aittir, tutanaktaki anlatımlar doğrudur. Tutanak yazılırken bizde oradaydık biz müdahalenin direkt içerisindeydik şahısların çantalarına taş koyduklarını gördüm. Ben inşaattaki sıcak müdahaleyi net olarak görmedim görüş alanımda değildi. Bir kargaşa olduğu belliydi bir arbede yaşandığını gördüm."
"TAŞLAMA OLAYLARINDAN SONRA MÜDAHALE BAŞLADI"
Tanık S.Ç. taşlama başladıktan sonra müdahale olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Olay günü miting alanında görevliydik. Taşlama olayları başladıktan sonra müdahale başladı. Protestoculara gazla müdahale edileceği ve uzaklaşmaları için uyarı yapılmıştı ama vatandaşlar dağılmadı. Metin Hoca araya girip çocukları çekmeye çalıştı. Gazla müdahale etme zorunluluğu doğdu. Emri kimin verdiğini bilmiyorum alt kademede olan bir polisin bunu bilmesi zordur."
Tanık F.Y., "Başbakanlık otobüsüsün önünde eskortluk yaptık. Miting alanında konuşurken dönüş yolundaydık. Taşlar atıldığını hatırlıyorum. Bir korumanın da otobüsten düştüğünü dikiz aynasından gördüğümü hatırlıyorum" dedi.
Tanık S.K'nın notlarına bakarak ifade verme talebi hakim tarafından reddedildi. Tanık S.K., "Olay günü İl Emniyet Müdürlüğü'nde Terörle Şube Müdürlüğü'nde baş polis olarak görevliydim. Polis müdahalesi öncesinde vatandaşlara uyarı anonsu yapıldı. Basın açıklaması sonrasında dağılması gereken grup dağılmadı. Protestoculara hastalığı olanların ayrılması ve müdahale edileceği anonsları yapıldı. Metin hoca da topluluğun içindeydi. Taşlar atılmaya başlandı, meydan muharebesi gibiydi benim gruba bir müdahalem olmadı. Fatih Ünlü'nün kalabalığa 3 kez 'Kalp ve astım hastaları uzaklaşsın' diye ses yükselticilerle duyurusu oldu" dedi.
Tanık C.H. ise şöyle konuştu:
"Artvin Özel Hareket Şube Müdürlüğü'nde görevliydim. Sorumlu komiser bendim genel güvenlik adı altında. Miting alanının içerisinde görevliydim standart bir görev alanım yoktu. Başbakanın otobüsü giderken bir taşkınlık olduğunu duydum ve gittim. Hareketli bir durum vardı taşkınlığı görmedim telsizden duydum."
"LOKUMCU'NUN YOĞUN GÖĞÜS AĞRISI VARDI"
O dönemde 112'de görevli olan tanık G.Ç. ise Metin Lokumcu'nun ambulansa ayakta geldiğini ve yoğun bir şekilde göğüs ağrısı olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
"Olayın bahsi geçen şahıs bize vaka olarak başvurdu. O gün birçok yaralı bize geldi yardım isteyenler bizi durduruyorlar bazen de kendileri geliyorlar. Metin Lokumcu için bizi durdurduklarında şahsı araca yürüyerek aldık. Göğüs ağrısı olduğunu söyledi ona göre tedavi uyguladık. Ciddi bir şekilde göğüs ağrısı vardı hastanın şiddet tarifine göre tedaviyi yaptık. Bilinci açıktı sorulara mantıklı bir şekilde cevap veriyordu. Hopa devlet hastanesi bize yakında hastayı oraya teslim ettik. Travmalı hastalar da vardı gaz dışında birçok farklı hastaya müdahale ettik. Delici kesici aletle yaralı bir hastada vardı. Ekibimizde şoför dışında bir paramedik arkadaşım vardı. Gaz dışında birçok farklı hastaya müdahale ettik. Resmi bir görevli kesici delici aletle yaralanmıştı. Ambulanstaki ekip arkadaşım ambulansın taşlandığını söylemiş. Arkadaşım ambulansın taşlanmaya maruz kaldığını düşünmüş olabilir. 'Ecopirin' ilacı hastaya şiddetli göğüs ağrısı olunca verilebilir. Hastanın bilincinin gitmesi ve EKG bulgularına göre olur. İlk ifademde kalp krizi geçirdiğini belirttiysem doğrudur ama yıllar sonra ikinci ifademi verdiğimde, ilk ifadem hatırlatılmadığı için yanlış beyanda bulunmamak adına bir şey belirtmedim."
"NEFES ALACAK POZİSYONUM BİLE OLMADI"
Tanık A.R.Ö. polislerin sert müdahalesi olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Olay günü oradaydım seçim atmosferi vardı insanlar basın açıklaması yaparken bir başbakanın gelmesi ve bizim ona derdimizi anlatmaktı. Gaz suyu yediğimde gözlerim görmedi eşim yere düştü onu bile görmedim. O an o hadisenin düşmesi için çok çaba verdik o sıra güvenlik güçleri abartılı şekilde üzerimize gelip müdahale etti. Bir köşede sıkıldım nefes alacak bir pozisyonum bile olmadı."
Tanık ve avukat beyanlarının ardından mahkeme heyeti, taraf avukatlarının olay yerinde keşif yapılması taleplerini reddederek duruşmaya katılmayan diğer tanıkların dinlenmesi kararı verdi. Heyet, duruşmayı 26 Kasım'a erteledi.