Arzuhan Doğan Yalçındağ'a Liderlik Ödülü...
9.Liderlik Zirvesi çerçevesinde düzenlenen Liderlik Ödülleri sahiplerini buldu.
9. Liderlik Zirvesi çerçevesinde düzenlenen Liderlik Ödülleri sahiplerini buldu. Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da Liderlik Ödülü'ne layık görülen isimler arasında yer aldı.
Arzuhan Doğan Yalçındağ, "İş Hayatında Kadın Liderlerin Rolü"nü anlattı:
"Kadın liderler sürece daha fazla odaklanıyor, karar alırken bir çok kişiyi bu kararın içine dahil etmek istiyor, doğaları gereği belki daha mükemmeli arıyorlar. Erkekler, daha sonuç odaklı, dah pratik çözümler peşinde"
"Burada annemi ve babamı yadetmek istiyorum. Bizi aslında Anadolu gelenekleriyle yetiştirdiler ama bir anlamda da ciddi bir özgüven aşıladılar. Bugün doğru bildiğimi söylüyorsam, böyle bir cesaretim varsa, bence yetiştirilme tarzımın, annemin, babamın burada katkısı çoktur diye düşünüyorum"
?
Haber: Dilhun GENÇDAL - Kamera: Yaşar KAÇMAZ İSTANBUL - DHA
Bu yıl 9'uncusu düzenlenen "Liderlik Zirvesi", "Liderlik Ödülleri"nin verilmesi ile başladı.
Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Nurol Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuz Çarmıklı ve Tekfen Holding Kurucu Başkanı Ali Nihat Gökyiğit, 9. Liderlik Zirvesi'nde Liderlik Ödülü'ne layık görüldü.
KADIN LİDERLER SÜRECE DAHA FAZLA ODAKLANIYOR
Zirve çerçevesinde "İş Hayatında Kadın Liderlerin Rolü" başlıklı oturumda Gazeteci Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtlayan Arzuhan Doğan Yalçındağ, bir kadın liderle, bir erkek lider arasındaki farkı değerlendirdi. Yalçındağ, "Aslında liderlik, kadın-erkek ayırımı olmadan ortak paydası çok olan bir olgu. Lider, cesur olmalı, etrafındakileri motive edebilmeli, inandırmalı, etrafına ışık saçmalı aslında. Ama benim de gözlemlerimde kadınla erkek arasında bir fark olduğunu görüyorum. Kadın liderler sürece daha fazla odaklanıyor, karar alırken bir çok kişiyi bu kararın içine dahil etmek istiyor, doğaları gereği belki daha mükemmeli arıyorlar. Erkekler, daha sonuç odaklı, dah pratik çözümler peşinde. Bir şey daha görüyorum, kadın liderler aslında biraz erkeğe benzeme ihtiyacı içinde de oluyorlar. Ben kendimde de bunu yaşadım, erkek gibi olunursa, daha sert ve ciddi olunursa sanki liderlik yaparken işleri kolaylaşacak gibi de bir ikilem içine düşüyorlar. Aslında hiç lüzum yok. Bence kadın kendi gibi olarak da abşarılı bir lider olur diye düşünüyorum. Kendi tecrübelerimde de bunu yaşadım" diye konuştu.
ANADOLU'DA TAKTİR VE SICAKLIK GÖRDÜM
İş hayatının bir "Erkek kulübü" olduğunu düşünmediğini ifade eden Yalçındağ, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) ilk kadın Yönetim Kurulu Başkanı olarak izlenimlerini şöyle dile getirdi: "TÜSİAD, çok etkin bir kuruluş. İlgilendiği konular, söylediği, yaptığı yorumlar itibariyle güçlü bir tonu var TÜSİAD'ın. İlk başkan olduğumda şunu gördüm, hissettim, bu güçlü söylemlerin, tonun bir kadın figürü tarafından söyleniyor olması önce farklı bir durum olarak algılandı ve bence alışılması zaman aldı. Türkiye'de bunu gördüm. Ama şunu da söylemek zorundayım, özellikle Anadolu'da, Türkiye'nin genelinde ciddi bir taktir ve sıcaklık da gördüm. Avrupa'da daha fazla şaşkınlık yarattı. Çünkü TÜSİAD'ın da üye olduğu Businesseurope'da benden önce Fransa'da ilk kadın başkan vardı ve başka hiç bir ülkede yoktu. Orada bir şaşkınlık hissettim. Ama şimdi İtalya'da bir kadın başkan var, İngiltere'de var."
SOSYAL ALGI ÇOK ÖNEMLİ
Yalçındağ, önemli olanın, genel anlamda, daha geniş kitlelerde kadının aktif hale gelmesi olduğuna işaret ederek, "Dört önemli sorun var, bunların üstesinden gelmeliyiz diye bakıyoruz. Biri eğitim, çünkü eğer kız çocuklar, eğitimde fırsat eşitliğini yakalarsa, bütün araştırmalar gösteriyor ki, iş hayatına katılımda kadınla erkek arasında bir ayırım olmuyor. Yeter ki, yüksek öğrenim alabilsin kız. ikincisi ekonomi, ekonomide bir etkileşim var, çünkü hem refah düzeyi ve ekonomi ilerledikçe kadın-erkek eşitliği de sağlanıyor ve kadınların iş hayatına atılımlarında bir artış olduğunu gözlemliyoruz, hem de doğal olarak kadınalr daha üretken olunca ekonominin ilerlemesine bir katkı oluyor. Sosyal algı çok önemli. Sosyal algıda da hem sivil toplum örgütlerine, hem medyaya, hem de politikacılara çok iş düşüyor. Çünkü yerel, merkezi yönetimlerde, mecliste daha fazla kadının olması bir rol model oluşturuyor. ve tabi sonra mevzuat" dedi.
LİDER, BIRAKMAYI DA BİLMELİ
Liderlik vasıflarının bir kısmının doğuştan geldiğine inandığını ifade eden Yalçındağ, "Sonra, yaşadığınız ortam, yetiştirilme tarzınız buna katkı sağlıyor. Ben şanslıydım. Aslında burada annemi ve babamı yadetmek istiyorum. Bizi aslında Anadolu gelenekleriyle yetiştirdiler ama bir anlamda da ciddi bir özgüven aşıladılar. Bugün doğru bildiğimi söylüyorsam, böyle bir cesaretim varsa, bence yetiştirilme tarzımın, annemin, babamın burada katkısı çoktur diye düşünüyorum. Tabi bütün kariyerim boyunca eşimin desteği ve katkısı olmadan hiç bir şey yapamazdım. Lider, cesur olmalı, farklı kararlar alabilmeli ama bırakmayı da bilmeli diye düşünüyorum. Farklılık da orada bence. Yeni bir kapı açmak da liderliğin özelliklerinden biridir" diye konuştu.
"Girişimcilik ve Liderlik" başlıklı oturumda konuşan Ali Nihat Gökyiğit de, bir liderde olması gerekenleri anlatarak, "Şüphesiz, aile, iş ve yaşam. Sosyal alandaki yaşamında saygı kazanmış ve güven yaratmış olmalı ve bir ön şart da, girişimci olması gerektiğine göre risk alabilmeli ve bununla ilgili de bence değişime olumlu ve cesaretle yaklaşmalı" dedi.