Haberler

Askon Yerli Hong Kong'u Tekrar Canlandırıyor

Abone Ol

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği, UNESCO tarafından Dünya'nın en eski uluslararası ticaret merkezi olma hüviyetindeki Kültepe'yi yeniden canlandıracak.

4 bin yıl öncesinde Dünya'nın en eski uluslar arası ticaret merkezi olma hüviyetinin Unesco tarafından tescil edilen, O dönem ticaret odası ve banka olarak da faaliyet gösteren kurumlara sahip, bugünün Hong Kong'u gibi faaliyet gösteren Kültepe, ASKON'un girişimleri ile tekrardan cazibe merkezi haline dönüştürülüyor.

Kültepe ismini ve marka değerini tekrardan canlandırmak isteyen ASKON, bu yıl ilkini düzenlediği Kültepe Ekonomi Zirvesi'ni Kayseri'de gerçekleştirdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile 60., 61. ve 62. Dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve ASKON Genel Başkanı Hasan Ali Cesur'un katılımlarıyla gerçekleşen zirvede Türkiye'nin önemli kamu kurumları ile özel sektör temsilcileri de panelist olarak katılım sağladılar. Panel oturumlarında Türkiye Ekonomisinin Genel Görünümü ve Sürdürülebilir Büyümenin Önemi, Milli Savunma Sanayiinde Yaşanan Gelişmeler, Türkiye'de Perakende Sektörünün Mevcut Durumu ve Geleceği konuları ele alındı.

Oturumlar sonrası açıklanan Kültepe Ekonomi Zirvesi sonuç bildirgesinde ise şu başlıklar önplana çıktı;

Yerli Hong Kong tekrar canlandırmalıdır

Kültepe, UNESCO tarafından Dünya'nın en eski uluslararası ticaret merkezi olarak tescillenmiştir. Kültepe isme tarihi gerçekliğine uygun olarak tekrardan canlandırılmalı, yerli ve milli bir marka olarak uluslararası ekonomi çevrelerinin tekrar gündemine sokulmalıdır.

Yerli ve milli olma kuvvetli köklere sahip olmakla mümkün olabilir. Global piyasalarda iş yapabilmeyi ifade eden kuvvetli kanatların da uluslar arası sürdürülebilirliği mümkün kılacağı aşikardır. Bu bağlamda Türkiye'nin köklü ve kurumsal, yerli ve milli şirketleri biraraya getirilerek global piyasalarda iş yapmaları sağlanmalıdır.

Türkiye, özellikle anayasal düzenlemeler ve makroekonomik göstergeler gibi konularda 1. nesil reformları gerçekleştirmek konusunda oldukça başarılı olmakla birlikte, bunları 2. nesil reformlarla desteklemek konusunda tam anlamıyla başarıyı yakalayamamıştır. Bu alanda daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir.

Bilgi Ekonomisi ve Digital Kalkınmaya Önem Verilmeli

Türkiye'nin de içerisinde yer aldığı E-7 ülkelerinin G-7 ülkelerine nazaran yakın gelecekte üstünlük sağlayacaktır. Ve bu ancak bilgi ekonomisi ve dijital kalkınmayla mümkün olabilecektir. Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanlığı sistemi bu dönüşümü yakalayabilmek için önemli fırsatlar sunabilecektir. Bununla birlikte özellikle eğitim ve yargı alanlarında reformların devam ettirilmesi gerektiğini

İşletmeler Borçlanmak Yerine, Halka Arz Yoluyla Öz sermayelerini Kuvvetlendirmeli

Sürdürülebilir büyümeyi sağlayabilmek için, işletmelerin borçlanmadan ziyade halka arz yoluyla öz sermayelerini kuvvetlendirmeleri daha doğru olacaktır. Bu nitelikteki kuruluşların da teşvik edilmesi gerekmektedir.

Konvansiyonel Kredi Mekanizması Üretimde İstenilen Pozitif Etkiyi Gerçekleştirmekten Uzak

Konvansiyonel kredi mekanizması üretimde istenilen pozitif etkiyi gerçekleştirmekten uzak. Özellikle ortaklık gibi farklı finansal araçların da uygulamaya konduğu katılım bankacılığı sektörünün bu manada sürdürülebilir bir reel ekonomiyi desteklemek anlamında önemli katkılar sunabileceği aşikardır.

Savunma Sanayii Varoluşsal Bir Sektördür

Savunma sanayii sadece ekonomik bir birim değil, aynı zamanda varoluşsal bir sektördür. Savunma sanayimizin yerli ve milli olması için hem tasarım, hem de ileri teknoloji konusunda stratejik rekabet üstünlüğüne sahip olmamız gerekmektedir. Yerlileşme ve millileşmenin yalnızca birkaç işletmenin çabasıyla mümkün değildir. Bu ancak bütün ekosistemin millileşmesi ile gerçekleştirilebilir. Bunun için dikkat edilmesi gereken en önemli unsur ise tasarımdır. Bu doğrultuda yetişmiş insan kaynağı ve 4. nesil üniversite yaklaşımı çok önemlidir.

Siber Savaş Dönemleri İçin Yerli ve Milli Yazılım Şart

Günümüz dünyasında artık büyük savaşların konvansiyonel olarak gerçekleşmediği, ülkelerde artık siber ordular kurulduğu ve son 10 yıldır kıtalar arası siber savaşlar verildiği bir gerçektir. Ülkemizin de özellikle savunma sanayi başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında hatta özel işletmelerinde siber güvenliği sağlayabilmek için hem yazılım hem de donanım anlamında yerli ve milli teknolojileri geliştirmesi kaçınılmazdır.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Hong Kong Kayseri Türkiye Unesco Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title