Aslı'nın Ailesi Keşiften Vazgeçti
Erzurum'un Konaklı Kayak Merkezi'nde 2.5 yıl önce antrenman yaparken geçirdiği kazada yaşamını yitiren milli kayakçı 17 yaşındaki Aslı Nemutlu'yla ilgili görülen 16 sanıklı davada Nemutlu ailesi, zaman kaybına yol açacağı için olay yeri keşif isteğinden vaz geçti.
Erzurum'un Konaklı Kayak Merkezi'nde 2.5 yıl önce antrenman yaparken geçirdiği kazada yaşamını yitiren milli kayakçı 17 yaşındaki Aslı Nemutlu'yla ilgili görülen 16 sanıklı davada Nemutlu ailesi, zaman kaybına yol açacağı için olay yeri keşif isteğinden vaz geçti. Baba Ahmet Metin Nemutlu, "Aslı yaşıyor olsaydı üniversite ikinci sınıfı bitirmişti. Ancak davada hiçbir ilerleme olamadı" dedi.
Konaklı Kayak Merkezi'ndeki Alp Disiplini yarışmasına katılmak için Erzurum'a gelen Milli kayakçı Aslı Nemutlu, 12 Ocak 2012 günü antrenman yaparken pist kenarındaki tahta kar perdelerine çarparak hayatını kaybetti. Nemutlu'nun ölümü üzerine Türkiye Kayak Federasyonu (TKF) eski Başkanı Özer Ayık, antrenörler Fidan Kırbaç Özbakır, Recep Süleyman Dilik, Kayak İl Temsilcisi Nevzat Bayraktar, TKF eski Genel Sekreteri Ahmet Muhtar Kurt ile Konaklı kayak merkezi pistlerinden sorumlu Ahmet Demir ve mekanik işlerinden sorumlu Ebubekir Urhan hakkında Erzurum 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 3- 6 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı.
4'üncü Asliye Ceza Mahkemesinde 7 kişi hakkında dava devam ederken, Erzurum Valiliği'nin 12 Aralık 2011'de yayınladığı 'Kayak merkezlerinde alınacak önlemler' konulu talimatnameyi uygulamadıkları gerekçesiyle İl Sağlık Müdürü Serhat Vançelik, Gençlik ve Spor Hizmetleri (GSH) eski İl Müdürü Fatih Çintimar, 112 Acil Komuta Merkezi Başhekimi Gürsel Bedir, 112 Acil Komuta Merkezi Başhekim Vekili Nihat Bulandere, İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Özgür Çelebi, Konaklı Kayak Merkezindeki tesislerinin eski ve yeni amirleri Metin Aydoğdu, Yakup Çiltaş, GSH'den Bülent Tilkidögen, Şinasi Polat hakkında 2'nci Sulh Ceza Mahkemesinde 'görevi kötüye kullanmak' suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle ikinci bir dava açıldı. 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde 27 Aralık 2013 günü yapılan duruşmada görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi. 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dosyaların birleştirilmesi üzerine sanık sayısı 7'den 16'ya yükseldi.
Dosyaların birleştirilmesinin ardından bugün 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 10'uncu oturumda Sulh Ceza'dan gelen dosyanın 9 sanığı dinlendi. Sanıklar ve avukatları, daha önce mahkemede verdikleri ifadeleri tekrar etti. Nemutlu ailesinin avukatları Sinem Oskay Baş, keşif yapılmasını istemediklerini bildirdi. Hakim Haşim Kızıltaş birleştirilen dosyayı incelemek için duruşmayı Eylül ayına erteledi.
Şimdiye kadar yapılan tüm duruşmalara katılan Aslı'nın babası Ahmet Metin Nemutlu, "Adliye girişindeki yazıda Atatürk diyor ki; 'Hakikatı konuşmaktan korkmayınız.' Biz hala konuşmaya başlayamadık. 1.5 yıldır, mahkemeye gidip geliyoruz. Mahkemenin ortasına geldik mi gelemedik mi anlayamadım. Her mahkemeden şaşırarak çıkıyoruz. Zaman uzadıkca keyfimiz kaçıyor ama sabırla takip ediyoruz. Dosyalar birleşti ama hakim bey izinde olduğu için okuyamamış. Halbuki bu dosyanın ne olacağı biliniyor bir hazırlık yapılsaydı bugün belki bir sonuç çıkabilirdi. Keşif talebi istemiyoruz. O zaman sanık avukatları, seçilen bilirkişiler, son dakika oyunlarıyla keşif günlerini iptal ettiler. Şimdi tekrardan aynı şeylerle karşılaşmak istemiyoruz. Keşif yapılacak bilirkişilere karşı taraftan hep itirazlar geldi. Seçilenler son dakika mazaret gösterip katılmadı. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nde yetişmiş eğitimli insanları bulamıyoruz. Kala kala itiraz edilmeyen 2-3 üniversite kaldı. Onlara da itiraz gelirse yurt dışından bilirkişi mi isteyeceğiz, bilmiyorum. Karamsarlık içindeyim. Yargıdan da biraz endişe duymaya başladım. Lise son sınıfta kaza geçiren Aslı yaşıyor olsaydı şimdi üniversite ikinci sınıfı bitirmişti. Ancak davada hiçbir ilerleme olamadı" diye konuştu.
