Atalay: İran'a Şu11 Yılda Ne Özel Ne Resmi Hiç Gitmedim
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İrancı olduğu yönündeki iddialarla ilgili olarak, "İran'a şu 11 yılda ne özel ne resmi hiç gitmedim."dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında "80 defa İran'a gitmiş" iddialarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"İDDİALARA BU ZAMANA KADAR CEVAP VERMEDİM"
Kanal 24'te Yaşar Taşkın Koç'un sorularını cevaplandıran Atalay, "Baştan beri Beşir Atalay hep hedef tahtasındasınız. Nedense bir Pers hükümeti oluşmuş gibi İrancı olma iddiası baştan beri var. Bunun sebebi ne? Sizin İran'la çok mu farklı ilişkileriniz var, çok mu seyahat ediyorsunuz? Bunun kaynağı ne, neden kaynaklanıyor?" yönündeki bir soruya, şahsıyla ilgili bu güne kadar ne medya ortamında cevap verdiğini ne de bu tür iftiraları yapanlara bir yerde açıklamada bulunduğunu söyledi.
"BEN ÇOK AÇIK YAŞAYAN BİR İNSANIM"
Açıklama yapması durumunda olayları büyütmüş olacağına inandığını belirten Atalay, "Bir bakan arkadaşım yaklaşık bir yıl önce dedi ki, bir yakını bir yerde sohbetlere katılıyormuş. Seninle ilgili orada '80 defa İran'a gitmiş' şeklinde konuşuyorlar dedi. Benim basın danışmanım da bu iki gündür yine bu konularda twitlerin var olduğunu söyledi. Onun için size de ifade edeyim. Bunların doğrusu ne yaptıklarını ben anlamıyorum, ben çok açık yaşayan bir insanım, hayatım çok açık olmuştur. Rahmetli üstat Necip Fazıl bize onu çok iyi öğretmiştir. İlkeli ve açık, söyleyeceğini her yerde açık söylemek, biz hep öyle yaşadık. Benim şu 11 yılda çevre ülkelerden gitmediğim birkaç ülke var. Bunlardan birisi İran, hiç gitmedim. Resmi bir görevle ilgili de gitmedim. Irak'a gittim bir iki defa ama gitmediğim ülkeler var İran, Ürdün gibi. İran'a şu 11 yılda ne özel ne resmi hiçbir işim olmadı. Bu İrancı lafları filan niye yapıyorlar? Bazı kesimlerin böyle şeyleri var kişilerin onurlarıyla oynamak; biraz güya kendilerince yıpratmış mı sayılıyorlar bilmiyorum. Benimle ilgili, Hakan'la ilgili, başka bir iki arkadaşla ilgili bu tür şeyler oluyor. Biz de doğrusu anlayabilmiş değiliz" diye konuştu.
"HERKES BİLİR, BEN ÇOK KATI BİR HANEFİ'YİMDİR"
Kendisi hakkında yöneltilen Şia iddialarına da cevap veren Atalay, konuşmasına şöyle devam etti: "Hatta onun ötesinde Şia konusu. Herkes bilir, ben çok katı bir Hanefi'yimdir. Ehl-i sünnet mezheplerin hepsi büyük değer ama ben Hanefi mezhebini, özellikle İmam-ı Azam ve Maturidi'nin şahsında İslam'ı her yerde her çağda yaşanabilir mezhep oluşturmuşlar. Aklı dinde çok kullanmışlar. Bütün bunlar niye oluyor bilemiyorum. Ama şunu da burada söyleyeyim, biz parti olarak ve kendi arkadaşlarımız olarak ben kendim hiç grubun hiçbir kesime ait olmadım, bunu bir özgürlük olarak gördüm. Çok rahat düşünme, İslami bakışımda da öyle ama her kesime, her gruba değer vererek baktık. Hepsi kendi yolunda çalışıyor. Güzel çalışmalar yapıyorlardır. İnsanlığın daha iyi, daha ahlaklı olması yönünde çalışıyor. Hepsi zenginlik, yani çok sesliliktir. Biz hep böyleyiz, biz cemaat değiliz, biz partiyiz. Neticede herkesi kuşatma çalışması içindeyiz. Uzun bir hayatı yaşamış biri olarak, üstatla irtibatım lise çağlarındadır. Ben Büyük Doğu ve üstatla çok erken bu çalışmaların içinde olan birisiyim. İslam'da özle yöntem hepsi İslami olacak, yani çok doğru, açık ve dürüst olacak. Mesela takiye İslam'da yoktur. İftira, yalan yoktur. Hedefiniz belliyse, hedefe gitmek için de daima İslami, dürüst, doğru, açık yöntem izleyeceksiniz. Her yol mubah dediğinizde o İslami bir şey olmaz."
"BİZİM ORALAR HEP TÜRKMEN'DİR"
Atalay, "Başka birileri bazı şeylerle, ben söylemekten bile edep ediyorum, ırkla ilgili bizlerle ilgili yazıyorlar. Yıllardır söylenir ama ben bir yerde 'Kürt değilim' ifadesini kullanmaktan edep ediyorum. Irkların hepsi güzel, bunu bir yere koyamazsınız. Böyle bir şey çok basitliktir. Benim köyüm Ankara'ya çok yakın, ecdadım belli, son 300 yıl Osmanlı'nın nüfus kayıtlarının hepsini alın 'Beyzadeoğulları' diye geçer. Bizim oralar hep Türkmen'dir. Şurada Ankara'nın dibinde Keskin'in bir köyüdür.Yedi ecdadı belli insanlarız ama böyle zamanlarda birileri küçük şeyler için bunu bile farklı bir manaya çekerek değerlendiriyor" diye konuştu.