Atatürk'ün Selanik'teki Evi Türk ve Yunan Ziyaretçilerin Gözdesi
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'te doğup 7 yaşına kadar yaşadığı ev, Türk ve Yunan ziyaretçilerin sıkça ziyaret ettiği bir mekan haline gelmiştir. Ev, müze olarak hizmet vermektedir ve Atatürk'ün hayatını anlatan panolar, fotoğraflar ve kişisel eşyalarıyla doludur.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'te doğup 7 yaşına kadar yaşadığı ev, Yunanistan tatili yapanların ve Türkiye'den düzenlenen özel turlarla gelenlerin özellikle ziyaret ettiği mekanlar arasında yer alıyor.
Selanik Belediyesi Türkiye'nin kuruluş yıl dönümü vesilesiyle 1933'te satın alıp Mustafa Kemal Atatürk'e hediye etmeye karar verdiği evin anahtarı Türkiye'nin Selanik Başkonsolosluğuna 1937'de teslim edildi.
Kapılarını ziyaretçilerine 1953'te müze olarak açan ev, 2012'deki kapsamlı restorasyonun ardından şimdiki halini aldı.
Türkiye'den ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlayan ev, özellikle yaz dönemlerinde Yunanistan'da tatil yapan Türklerin uğramadan geçmedikleri müzeler arasında yer alıyor. Türkiye'den düzenlenen özel turlarla da her gün yüzlerce kişi evi ziyaret ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti Selanik Başkonsolosluğunun hemen yanında yer alan Atatürk Evi'nin caddeye bakan dış cephesine Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 10. yılı münasebetiyle 29 Ekim 1923'te asılan "Türkiye Cumhuriyeti müceddidi ve Balkan İttihadının müzahiri Gazi Mustafa Kemal Atatürk burada dünyaya gelmiştir" yazılı mermer levha göze çarpıyor.
Ziyaretçileri, evin avlusunda Ali Rıza Efendi tarafından dikilen, Atatürk'ün çocuk yaşlarındayken altında oyun oynadığı ağaç ile evin tarihçesini anlatan bir pano karşılıyor.
Atatürk'ün doğduğu oda ziyaretçileri duygulandırıyor
Üç kattan oluşan binanın zemin katında "Atatürk ve Çocuk Odası" yer alıyor. Üst katlarda sofalarda evin eski teşhir düzenini gösteren maketler sergilenirken, birinci katta "Selanik Odası", "Manastır Odası", ikinci katta "İstanbul Odası" ve "Ankara Odası" olarak isimlendirilen odalarda, Atatürk'ün hayatının geçtiği şehirleri tanıtan ve onun hayatını anlatan bilgi panoları bulunuyor. "Ankara Odası"nda, Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olduğu döneme ait koltuğa oturmuş heykeli de yer alıyor.
Ziyaretçiler, Atatürk'ün hayatını anlatan panoları, fotoğrafları, kişisel eşyalarını, kıyafetlerini tek tek inceliyor. Ziyaretçilere duygusal anlar yaşatan evde Atatürk ile annesi Zübeyde Hanım'ın silikon heykellerini ve Atatürk'ün doğduğu odadaki "Atatürk bu odada dünyaya gözlerini açtı, İstanbul'da kapadı" yazısını gören çoğu Türk gözyaşlarına hakim olamıyor.
Ziyaretini tamamlayan konuklar, evin hemen karşısında sıralı Atatürk Evi'ni anımsatan hediyelik eşyalar satan dükkanlara uğruyor, birer bardak Türk çayı eşliğinde evi bir de uzaktan seyrediyor.
Yoğunluğun yaşandığı tarihi ev pazartesi hariç her gün 10.00 ila 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
"Sırf bu ev için buraya geldim"
Atatürk Evi'nin ziyaretçilerinden olan ve alçıya alınan kırık ayağı nedeniyle değneklerine yaslanarak yürüyebilen Vural Evenk, İstanbul'dan geldiğini belirterek, "Koltuk değnekleri olsa da zorlanmadım. Bizim için Atatürk sevgisi ayrı bir şey, gelip görmek de ayrı bir şey. Buraya vize zorunluluğu var, gelemiyor çoğu vatandaş, biz gelebildik." ifadelerini kullandı.
Motosikletiyle İstanbul'dan gelen Cenk Al ise "Değişik oluyorsun, duyguların kabarıyor, tüylerin diken diken oluyor, vay diyorsun. Sırf bu ev için buraya geldim." dedi.
Çocuklarıyla birlikte Balıkesir Edremit'ten geldiğini söyleyen Serkan Çağlar, ziyaretten çok etkinliğini belirterek, ancak bölgedeki yönlendirme tabelalarının eksik olduğunu söyledi.
Çağlar'ın kızı Derin Çağlar ise "İlk kez geldik. Bence çok güzeldi. Yazıları okumak, yıllar önce olanları görmek çok güzeldi. Heykelleri gördük, onlar da çok güzeldi." diye konuştu.
İstanbul'dan gelen Şule Gül, yaşadığı mutluluğu dile getirerek "Gezimiz de güzel geçiyor. Selanik'e özellikle evi ziyaret etmek için geldik. Duygulandık, annesinin heykelini görmek bile insanı duygulandırıyor." değerlendirmesinde bulundu.