Haberler

Atayurdunda Mehmet Akif Ersoy Uluslararası Sempozyumu

Abone Ol

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Atayurdunda Mehmet Akif Ersoy Uluslararası Sempozyumu Katılımcıların konuşmaları Atayurdunda Mehmet Akif Ersoy Uluslararası Sempozyumu Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Canım: "Mehmet Akif, 'Avrupalılar ele geçirmeye çalıştıkları memleketlere önce ayrılık düşürürler, sersem ahali yorgun düştüğünde gelip çullanırlar' demişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Atayurdunda Mehmet Akif Ersoy Uluslararası Sempozyumu

Katılımcıların konuşmaları Atayurdunda Mehmet Akif Ersoy Uluslararası Sempozyumu

Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Canım:

"Mehmet Akif, 'Avrupalılar ele geçirmeye çalıştıkları memleketlere önce ayrılık düşürürler, sersem ahali yorgun düştüğünde gelip çullanırlar' demişti. Bugün de bize karşı bu siyaset kullanılıyor"

Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Rıdvan Canım, "Mehmet Akif, 'Avrupalılar ele geçirmeye çalıştıkları memleketlere önce ayrılık düşürürler, sersem ahali yorgun düştüğünde gelip çullanırlar' demişti. Bugün de bize karşı bu siyaset kullanılıyor" değerlendirmesinde bulundu.

Eğitim-Bir-Sen ile ALSAR Vakfı'nın Tiran International Hotel'de gerçekleştirdiği "Atayurdunda Mehmet Akif Ersoy Uluslararası Sempozyumu" devam ediyor. Sempozyum kapsamında "Mehmet Akif Ersoy ve Balkan Coğrafyası" başlıklı üçüncü oturum yapıldı.

Oturumda konuşan Bosna Hersekli akademisyen Muhedin Latifovic, Mehmet Akif'in hayatının kaynağının Kur'an-ı Kerim olduğunu söyledi.

Akif hakkında konuşmanın müthiş bir manevi haz olduğunu vurgulayan Latifovic, "Ersoy'un hayatı, kesinlikle büyük hayırlarla doludur, onun ahlakı Kur'an ahlakı ile doludur. Onun şiirinin kaynağı da Kur'an-ı Kerim'dir. Bazen insan uzun yaşar, ancak hayatında hayırlar yoktur, kimi zaman insan hayatı kısa olabilir ama birçok hayırlarla dolu olabilir. Akif, öyle biriydi" dedi.

Osmanlı'nın, Balkanlar'dan çekilmesiyle büyük bir bir kültürel değişim ve kaos yaşandığına dikkati çeken Latifovic, "Bosna Hersek, Kosova, Arnavutluk'taki yaşanan tüm bu kaosları Mehmet Akif şiirlerinde işlemiştir. Mehmet Akif Ersoy, şiirlerini bir saray avlularında yazmamıştır, o şiirlerini halkın durumunu bire bir görerek yazmıştır" ifadesini kullandı.

Latifovic, Ersoy'un Balkanlar'daki zor durumlara ilişkin "Zor durumlar, zor anlar olabilir, ancak bu anlar insanları daha güçlü yapar" dediğini de aktardı.

"Safahat Akif'i en iyi anlatan kitaptır"

Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Rıdvan Canım ise bir sanatçıyı tanımanın en iyi yolunun, onun eserine bakmak olduğunu, her sanat eserinin elinden çıktığı yazarını anlatacağını belirterek, "Bir sanat eseri olan Safahat da, Akif'i en iyi anlatan kitaptır" dedi.

Ersoy'un şiirlerinin kaynağını seyahatlerinin oluşturduğunu belirten Canım, Ersoy'un ilhamının özü olması bakımından seyahat ettiği yerin durumuna, konumuna ve manevi değerlerine göre şiirler yazdığının altını çizdi.

Akif'in batıyı çok iyi tanıyarak etüt ettiğini anlatan Canım, "Mehmet Akif, 'Avrupalılar ele geçirmeye çalıştıkları memleketlere önce ayrılık düşürürler, sersem ahali yorgun düştüğünde gelip çullanırlar' demişti. Bugün de bize karşı bu siyaset kullanılıyor. Mısır'da, Suriye'de, Irak'ta olanlar aynı şeydir. Mehmet Akif'in gönül dünyası Anadoluyla sınırlı değildir, devasa bir coğrafyadır, nerede bir Müslüman varsa, Akif'in yüreği yaşadıkça orada olmuştur" diye konuştu.

"Düşünce dünyası hala diriliğini koruyor"

Oturumda konuşan Doç. Dr. Turgay Anar da, çıkar gözetmeden bir davaya inanmasının Mehmet Akif Ersoy'u değerli kılan vasıfların başında geldiğini dile getirerek döneminde yaşamış birçok edebiyatçının tarih sahnesinden silinmesine rağmen Mehmet Akif'in düşünce dünyasının bugün hala diriliğini koruduğunu söyledi.

Sırat-ı Müstakim'in ardından Ersoy'un 1912 yılında Sebilü'r Reşat adıyla yeni bir dergi çıkartmaya başladığını anımsatan Anar, ülkenin içinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle İstanbul'da yayın hayatına başlayan derginin daha sonra yayın merkezini Anadolu'nun birçok şehrine taşıdığını kaydetti.

Derginin başyazarlığını Mehmet Akif Ersoy'un yapmasının, dergiyi önemli ve değerli kıldığını ifade eden Anar, Mehmet Akif'in Eşref Edip Fergan ile birlikte bu derginin yayın politikasını belirlediğini aktardı.

Batılıların, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Arnavutluk'ta milliyetçiliği yükseltmeye çabalarına karşın, Mehmet Akif Ersoy'un "Safahat" adlı eserinde milliyetçilik yerine ümmetçi bir anlayışı ön plana çıkardığını ifade etti.

"Diriler koşmadı yardımına, sen bari yetiş..."

Yazar Yusuf Turan Günaydın ise Mehmet Akif Ersoy'un Arnavutluk ve Balkanlarla oldukça ilgili olduğunu ve bu coğrafyayı eserlerinde konu edindiğini söyledi.

Mehmet Akif'in İstanbul'da yaşamasına rağmen, Arnavutluk'taki her gelişmeyi de yakından takip ettiğini vurgulayan Günaydın, bu durumun şairin "Üç beyinsiz kafanın derdine, üç milyon halk. Bak nasıl doğranıyor? Kalk, baba, mezarından kalk. Diriler koşmadı yardımına, sen bari yetiş" dizelerinde net bir şekilde görüldüğünü dile getirdi.

Kaynak: AA / Güncel

Trakya Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Arnavutluk Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title