Ateş Edin Emri Verdim"
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin 121'i tutuklu 200 şüpheli hakkında Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamedeki ifadelerde dikkati çeken detaylar yer aldı.
EMRE AYVAZ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin 121'i tutuklu 200 şüpheli hakkında Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamedeki ifadelerde dikkati çeken detaylar yer aldı.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı, başsavcı vekili ile 5 savcı tarafından hazırlanan iddianame, 6 bölüm ve bin 353 sayfadan oluşuyor.
2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, örgütün "Hava Kuvvetleri imamı" Adil Öksüz ile meslekten ihraç edilen eski 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, Kurmay Albay Bahri Gürhan, Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan, Albay Ahmet Üzer, Yüzbaşı Yavuz Soyer, Binbaşı Ali Şahin, Üsteğmen Kayhan Demir, Yarbay İsmail Öcal ve 149 şüpheli asker hakkında TCK'nın "Anayasa'yı ihlal" suçunu düzenleyen 309. ile "kasten öldürme" suçunu düzenleyen 81. ve 35. maddeleri uyarınca birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 185,5 yıldan 319 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede ayrıca, subay, astsubay, erbaş ve erlerden oluşan 41 şüpheli hakkında çeşitli suçlardan hapis cezaları talep ediliyor.
"150-200 asker görev aldı"
Şüpheli Uğur Coşkun'un, görevine 13 Temmuz 2016'da atandığı belirtilen iddianamede, "Yurtta Sulh Konseyi" adı altında oluşturulan "WhatsApp" grubuna dahil edildiği kaydedildi.
İddianamede Coşkun'un Sakarya'daki darbe girişimini yönettiği bildirilerek, "Bu bağlamda emir komutası altında görev yapan diğer şüphelileri, Çark Kışlası'na toplayıp Yurtta Sulh Konseyinin darbeye ilişkin gönderilen emirlerini okuduğu, talimatlar verdiği ve darbeye teşebbüs eylemini yönettiği, verdiği talimatların diğer FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından yerine getirildiği, dolayısıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mahalli yöneticisi konumunda bulunduğu belirlenmiştir." değerlendirmesinde bulunuldu.
İddianamede ifadesine yer verilen Coşkun, 15 Temmuz 2016'da akşam saatlerinde kendisine gizli ibareli mesaj geldiğini belirtti.
Kışlada mesajı okuduğunu ve mesajın diğer birliklere iletildiğini anlatan Coşkun, Jandarma Yarbay İlhan Aysan'la görüştüğünü, yol kontrolü yapmasıyla ilgili talimat verdiğini, mesajın Genelkurmay Başkanlığından gönderilmiş olması nedeniyle emrin uygulanması gerektiğini alt rütbelilere okuduğunu dile getirdi.
Coşkun, askerlere silah ve mermi dağıtıldığını, darbe girişiminde görev alan personel sayısının 150-200 olduğunu aktararak, çevredeki kışlalardan zırhlı araçlar ile tank talep ettiğini söyledi.
"Askerleri kamu kuruluşlarının bulunduğu valilik yerleşkesine yönlendirdim"
Emri altındaki rütbeli askerlere bölgenin kontrol altına alınması ve tahliye edilmesi, direnişte bulunulmaması için uyarı atışı yapılması talimatı verdiğini kaydeden Coşkun, şu ifadeleri kullandı:
"Direnişte ısrar edilmesi hatta kendilerine saldırıda bulunulması durumunda direktif doğrultusunda askerin silah kullanması çerçevesi içinde ateş edebileceklerini söyledim. Bu talimatlar doğrultusunda valilik önünde komuta kademede görevli Binbaşı Ali Şahin, Yarbay Alaattin Baştan ve Albay Ahmet Üzer'in bu talimatlar doğrultusunda ateş ettiklerini düşünüyorum.
Komuta kademesinin başı olarak birlik içinde kaldım. Bir kısım asker ve rütbeliyi de bütün kamu kuruluşlarının bulunduğu valilik yerleşkesine yönlendirdim."
Coşkun, yönetime el konulması durumunda "sıkıyönetim komutanı" olarak mesaj formunda ismi geçen Mahmut Çağlayan'ı tanıdığını belirterek, "Darbe girişiminin Genelkurmay Başkanlığı komuta kademesi tarafından gerçekleştirildiğini düşündüğüm için bu emri yerine getirdim. Herhangi bir terör örgütü ile ilgi ve bağlantım yoktur. Yaptıklarımın suç olduğunu düşünmediğim için pişman değilim." beyanında bulundu.