Avcı, Yeni Kitabını Tanıttı
"haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabıyla çok tartışılan Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı"nın yeni kitabı "Cemaat'in İflası / Hoca'nın Ayağının Kaydığı Yer" in tanıtım toplantısını gerçekleştirdi.
"haliç'te Yaşayan Simonlar" kitabıyla çok tartışılan Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı"nın yeni kitabı " Cemaat'in İflası / Hoca'nın Ayağının Kaydığı Yer" in tanıtım toplantısını gerçekleştirdi. Avcı, Taksim Hill Hotel'de düzenlenen basın toplantısında Tekin Yayınevi Basın ve Halkla ilişkiler Sorumlusu Yasemin Arpa, Yayınevi avukatı Kenan Yıldız ile birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
"AMACIMIZ ASLINDA OLAYIN NE OLDUĞUNU ANLATMAK."
Tekin Yayınevi etiketiyle çıkan kitap, ilk kez yarın okuruyla İzmir Kitap Fuarı'nda buluşacak. Kitabı ile ilgili olarak Hanefi Avcı, "Amacımız aslında olayın ne olduğunu anlatmak. Elbette herkes de biliyor; Ama ben bir de kendi penceremden kendi bakış açımla özellikle de bu tür olaylar polisiye kısımları ilgilendirdiği için orada uzun yıllar kalan görev yapan birisinin bakış açısıyla arka planında ne olduğunu aslında göründüğünden nasıl farklı bakılması gerektiğini anlatmaya çalıştım." dedi.
"KÖRLER FİLİ HER BİR TARAFINDAN YAKALAMAK SURETİYLE TARİF ETMEYE KALKAR"
Cemaati anlatırken bir örnek veren Avcı, şunları söyledi:
"Körler filin her biri bir tarafından yakalamak suretiyle tarif etmeye kalkar. Kimi hortumundan yakalar onu tarif eder, kimi ayağından yakalar, kimi dişinden. Aslında hepsinin tarifi doğrudur da hepsi fili tarif etmiyordur. Sadece parçalarını tarif ediyorlardır. Hepsinin tarifini bir araya getirseniz de fil olmuyor. Fil daha farklı ve büyük bir şey. İşte bizim olayımızda körler değil hepimiz görüyoruz. Ama karşımızdaki cemaat gözükmüyor. Gözükmeyen bir varlık var. Direkt gözle göremiyoruz. Hepimiz muhatap olduğumuz durumlara göre onu tanımlamaya çalışıyoruz. İşte telefonları dinlenenler, telefon dinleyen insanların özel hayatına müdahale eden, bunu şantaj diye kullanan bir yapıyla karşı karşıya olduğunu zannediyor. Balyozcular kendilerine sahte bir plan hazırlanarak kendilerinin mağduriyetlerine sebep olduğunu sanıyor. Casusluk davasına muhatap olanlar kendilerine böyle bir iftira yapıldığından bahsediyor. İşte ben bana o zaman kasetler koydular, bana iftira ettiler. Benim hiçbir sol örgütle bağlantım olamaz bana böyle bir şey yaftaladılar diye tarif ediyorum. Hepimiz ayrı ayrı tarif ediyoruz. Aslında bu tariflerin hepsi muhatap noktasında doğru. Hepsini birleştirdiğimiz zaman cemaatin parçaları ama cemaat bunlardan daha büyük ve farklı bir olay. Ben bir nebze kitapta bunu tanıtmaya çalıştım."
SORULARI YANITLADI
Tanıtımın ardından habercilerin sorularını yanıtlayan Avcı, yaklaşan seçim ve cemaatle ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
"Olay sadece bir hükümetin bir siyasi partinin sorunu değildir. Geçmişte de hatırlarsanız hükümet cemaatle beraberken paralelken, beraber müşterek hareket ederken, muhalefetteki partiler cemaate karşıydılar. Onu da açık bir şekilde dillendiriyorlardı. Ben Türkiye'deki bütün partilerin bu konuda aynı kanaatte olduğunu düşünüyorum. Hatta cemaat içinde aynı şey geçerlidir. Hangi parti başa geçerse geçsin, -bugün Ak Parti var yarın başka parti de geçse- mutlaka cemaat onların bu anlayış devam ettikçe rakip olacaktır. O siyasi partilerde mutlaka cemaate rakip tavır alacaktır. Tabii ki siyasi partilerin bir yarışı vardır. Yarışı dolayısıyla birbirini eleştireceklerdir. Bugünkü siyasi konjonktürde siyasi partilerin birbirlerini eleştirmeleri, bu konudaki politikaların ayrı bir olay olduğunu ve bütün siyasi partilerimizin bu konuda aynı fikirde olduğu kanaatindeyim. Ama siyasi söylem olarak günün getirdiği seçimlerin getirdiği bir de geçmişte yaşananlar dolayısıyla birbirlerini eleştirme konusunda farklı konuşabilirler, farklı sesler dile getirebilirler. Ama bu sorun karşısında böyle bir sorumluluk geldiği zaman hepsinin aynı olduğunu düşünüyorum."
"KENDİSİNİ GÖREMİYORUZ. KENDİSİNİ SAKLIYOR. BEN CEMAATİM DİYEN YOK. EYLEMLERİYLE TANIYORUZ "
Cemaatin kaçta kaçının ortaya çıkardığı ile ilgili soru üzerine Avcı, şöyle konuştu:
"Cemaati biz olaylarıyla eylemleriyle tanıyoruz. Kendisini göremiyoruz. Kendisini saklıyor. Ben cemaatim diyen yok. Ama yaptığı faaliyetlerle bir hukuka aykırı telefon dinlemeleriyle, sahte 'Balyoz Planı'yla, 'İzmir Casusluk Soruşturmaları'yla kamu kurumlarındaki insanlara yapılan sahte komplolarla ben kendi yaşadığım süreçteki bana isnat edilen sahte örgütleri sahte montajlarla biliyorum. Şimdi şu ana kadar bakıyoruz. Ciddi operasyonlar olmuştur. Bir takım işlemler yapılıyor. Ama yapılan daha çok hukuka aykırı dinlemeler ve çok bariz bazı yapılan suçlarla ilgili soruşturmalardır. Baştan sonra sahte hazırlanmış Balyoz Planı vardır. Bu suçların ne kadarı ortaya çıkartıldı. Yani benim bir rakam verebilmem yorumda bulunmam çok önemli değil. Sizler bu olayları en iyi takip eden insanlarsınız. Şöyle baktığınız zaman suç işleyen bu olayda rol alan o grupların insanları örgütler ligine çıkarttık.
"KİM AYARLIYOR, KİM TEZGAHLIYOR, KİM BİLGİSAYARLARA KOYUYUR, KİM SUÇLUYOR ? ORTAYA ÇIKMASI LAZIM"
Buna ben yüzde 40 derim siz yüzde 50 diyebilirsiniz. Karşımızda ciddi bir yapı var. Ama karşımızdaki bu yapıyı tam orta yere çıkartamadık. Varlığından eminiz. Yaptıklarıyla belli. O örgütün tam yönetimini, bu işi yapanları bu işi tertipleyenleri, kim bunları yapıp ayarlıyor. Kim bu sahte planları tezgahlıyor. Kim o sahte dokümanları ODATV'ye koyarak insanları suçluyor. Kim bilgisayarlara koyuyor. Bunların hepsinin ortaya çıkması lazım. Orta yere çıkanlara baktığınız zaman evet ciddi bir iş yapılmıştır. Etkinlikleri kırılmıştır. Ama yolun çok başlangıcındayız diye düşünüyorum. Bir rakam vermek çok önemli değil. Epey bir mesafemizin olduğunu bunun unutulmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir çok insan yakalandı. İçeri girdiler. Mesele bitti diyor. Ama hangi mesele bitti. Hangi olayı yapanları ortaya çıkartabildik tam manasıyla. Çıkarttıklarımız var. Beş on tane olay çıkartmıştır. Sınavlarla ilgili çıkartılıyor. Bazı komplolar aydınlatılıyor. Telefon dinlemelerle ilgili bir çok insan hakkında işlem yapılıyor. Ama yapılamayanların daha fazla olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki süreç bunu epey daha yaşayacağız. Epey daha bununla muhattab olacağız tahmin ediyorum."
"BENİM GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA DIŞ BİR İRTİBATLARI YOK "
Avcı, cemaat ve uluslararası bağlantısıyla ilgili bir soruyu "Ben orta yere çıkan belge ve dokümanlara, maddi vakalara dayanarak konuşuyorum. Şu ana kadar gördüğümüz bizim, muhatap olduğumuz cemaatin kendisi bu. Cemaatin bu kadar güç kazanmasına da hep içten aldığı destekle oldu. Yani dışardan destek alarak yapacağı olaylar daha da az. Belki vardır. Şu anda benim görebildiğim kadarıyla dış bir irtibatları yok. Varsa da ben bilmiyorum. Önümüzdeki süreçte iç irtibatlarının üzerine gitmek lazım diye düşünüyorum.
Toplantının ardından Avcı, davetlilere hediye edilen kitabını imzaladı. - İstanbul