AVCILAR'IN RAHMİ DEDESİ; KISITLAMALAR BAHANESİ OLDU, GÜNLERİNİ HOBİ BAHÇESİNDE GEÇİRDİ
AVCILAR'da çevresinde yükselen binalar arasında kalan bir 66, diğeri 56 yıllık, hobi bahçesi olarak kullandığı iki katlı evlerinde geçiren 76 yaşındaki Rahmi Karaduman, koronavirüs ile getirilen kısıtlamalar sırasında günlerini hobi bahçesinde sürdürdü.
AVCILAR'da çevresinde yükselen binalar arasında kalan bir 66, diğeri 56 yıllık, hobi bahçesi olarak kullandığı iki katlı evlerinde geçiren 76 yaşındaki Rahmi Karaduman, koronavirüs ile getirilen kısıtlamalar sırasında günlerini hobi bahçesinde sürdürdü.
Merkez Mahallesi'ndeki ikişer katlı iki evinin bahçesini ekip- biçerken zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğini belirten Karaduman, 'Allah'a çok şükür vatandaş korona günlerinde eve, ben bahçeme mahkum oldum. Doğa ile baş başa kaldım. Domateslerimi, biberlerimi yetiştirdim. Onlar beni sevdi, ben onları sevdim. Onlar şifa buldu, ben şifa buldum. Sokağa çıkma yasakları benim için bir bahane oldu. Başka türlü biraz zor, kesintili olurdu. Korona günlerinde sabahtan akşama kadar kaldığım bahçeme daha fazla zaman ayırma fırsatı buldum dedi.
Geceleri Ambarlı Mahallesi'nde bir apartman dairesinde kalan Rahmi Karaduman, saat 08.00 sıralarında uyanarak, eşi ile kahvaltı yaptıktan sonra bu bahçesine geldiğini ve akşam ezanına kadar buradan ayrılmadığını anlattı. Karaduman, DHA muhabirine, şunları söyledi
'HAYALİM BİTSE, BURASI ÇOKTAN GİDERDİ
'Toprağı ekiyorum, belliyorum, ne gerekiyorsa vermeye çalışıyorum. Şimdi hile pehlivanlara kadar indi ama toprak hile götürmez. Ben Avcılar'ın en yerlisiyim. Doğma büyüme buralıyım. Avcılar'ı eski Avcılar Köyü olarak görüyorum. O hayalle yaşıyorum. Zaten o hayalim bitmiş olsa burası çoktan giderdi. Biz bu toprakla büyüdük, yetiştik. Var olduk öyle, gidiyoruz böyle'Her tarafta binalar çıkıyor. Biz de burada güneşin ortasında kavrulup duracağız. uzun yıllar esnaflık yaptım, 40 yıl siyasetin içinde bulundum. Ambarlı Mahallesi'nde 20 yıl muhtarlık, 5 yıl belediye meclis üyeliği, Tansu Çiller döneminde DYP'de yönetim kurulu üyeliği yaptım. Ömrümün 4'te 3'ü siyaset ve ticaretin içinde geçti. İnsanların psikolojisini çok iyi anlarım.ö
Rahmi Karaduman, bahçesindeki birbirinden renkli çiçekleri, portakaldan, domatese, salatalığa, portakala, zeytine kadar değişen çok sayıda sebze ve meyvenin yanı sıra kümesindeki tavuk ve horozları da gösterdi. Fideleri kendisinin yetiştirdiğini, bahçe sulamasından hayvanları beslemeye kadar her işi kendisinin yaptığını anlatan Karaduman, çevresindeki yüksek binalara direndiğini kaydederek, 'Övünmek gibi olmasın ama beni kandırabileceklerini gözleri kesmiyor. 'Baba malını elden kaçıran, ihanet edenin iki yakası bir araya gelmez, iflah olmaz' diye bir felsefem vardır. Köylülerim hep ucuz hayatı seçti; Evlerini verip, daire alacaklar para ile oynayacaklar falan. Biz paraya hiç aşina olmadık. Allah'a çok şükür az veya çok parayı gördük. Yokluğu da varlığı da gördük dedi.
Bahçesini görenlerin imrendiğini ancak, çevrede 'Vahşi' kişiler de bulunduğunu ifade eden Rahmi Karaduman, 'O vahşilerle yaşamaya mecburuz. Güzellik olsun, güzel korsun diye bahçenin duvarlarına bir bitki ektik. Ama olduğu gibi kırmışlar. 90 güzelin yanında 10 çirkin çıkabiliyorö dile konuştu. Karaduman, bahçesindeki biri 1954 diğeri 1964 yapımı iki evde çimento yerine kireç ve taş kullanıldığını, bugüne kadar meydana gelen depremlerden hiç etkilenmediklerini ifade ederken. 'Bunlar Çin Seddi gibi ayakta diye ekledi.