Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medya çıkışına hukukçular ne dedi?
Avukatlar Meltem Banko ve Bedia Teymur, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği sosyal medya düzenlemesini yorumladı. Avukat Meltem Banko, yasaklamalar ve yaptırımların tek başına çözüm olmayacağını belirtirken, avukat Bedia Teymur ise sahte kullanıcıların yasaklanması gerektiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kızı Esra Albayrak'a yönelik Twitter'da yapılan cinsiyetçi saldırıya tepki göstererek, "Bu alçakların peşini bırakmayacağız. Hukuk önünde işledikleri suçun cezasını çekecekler" dedi ve sosyal medyaya yönelik kapsamlı bir düzenlemenin geleceğini belirtti.
Erdoğan'ın açıklamasının ardından gündem olan sosyal medya düzenlemesini avukatlar Meltem Banko ve Bedia Teymur değerlendirdi.
"YASAKLAMALAR TEK BAŞINA ÇÖZÜM GETİRMEYECEKTİR"
Avukat Meltem Banko, dünyanın geldiği teknolojik gelişme durumunun içerisinde sosyal medya şirketlerinin ülkelerin iç hukukuna göre kendilerini revize etmeleri gerektiğini belirterek, "Bu sadece Türkiye için geçerli bir durum değildir. Tüm dünya ülkeleri için bu alanda düzenleme yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Nitekim Avrupa, Amerika ve Doğu Asya'daki ülkelerinin bu yöndeki politikaları olduğu da görülmektedir" ifadelerini kullandı.
Yasaklamaların ve yaptırımların tek başına çözüm getirmeyeceğini dile getiren Meltem Banko, "Çünkü her geçen gün yeni bir sosyal medya platformu çıkmakta ve yeni bir mecra hayatımızın içine dahil olmaya devam etmektedir. Bu şirketler ve platformlar ile mücadele etmek yerine masaya oturmak ve protokoller hazırlamak daha yerinde ve uygun olacaktır. Yasaklamak yerine kontrollü bir şekilde bu uygulamalara izin vermek daha hukuki bir çözüm olacaktır" dedi.
Avukat Meltem Banko konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Günümüz dünyasında sosyal medya platformları pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu sorunların başında kişilik haklarına saldırı ve itibarsızlaştırma girişimleri gelmektedir. Kişiler sosyal medya platformları üzerinden oldukça rahat bir şekilde hakaret, tehdit, şantaj gibi suçları işleyebilmektedirler. Ne yazık ki bu kişilerin tespit edilmesi, yakalanması ve cezalandırılması mevcut hukuki düzende mümkün görünmemektedir. Günümüz mevzuatının bu alanın özelliklerine göre şekillendirilmesi gerekmektedir.
"SOSYAL MEDYA İLE PEK ÇOK KİŞİNİN HAKKI İHLAL EDİLİYOR"
Sosyal medya ile ilgili bir diğer konu da Fikri Sınai Haklar, Marka-Patent Haklarının izinsiz ve yetkisiz kullanımı hakkındadır. Dijital platformlarda izinsiz eser kullanımının artması, haksız müdahalelerin önlemeyecek boyutlara ulaşması bu konuda alınması gereken önlemlerin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Şarkı sözlerinin, youtube gibi video platformlarındaki içeriklerin, film dizi gibi görsel sanatların izinsiz ve yetkisiz olarak paylaşılması kopyalanması yayınlanması eserlerde emeği olan kişilerin pek çok hakkını ihlal etmektedir.
Bu alanlardaki sorunlar gün geçtikçe artmaya devam etmektedir. Bilindiği üzere hukuki sorunların çözümünde mahkemeleri görev ve yetkisi farklı farklı belirlenmiştir. Her mahkeme uzmanlık alanına göre davalara bakmaktadır. Sosyal medyanın da günümüz hayatında artık yoğun ve kaçınılmaz bir yer edinmesi sebebiyle sadece bu alanda uzmanlaşmış yetkin hukukçulardan oluşan mahkemelerin de zorunlu bir hale geldiği görülecektir. Sosyal Medya Mahkemeleri kurularak bu alanda hukuki düzenlemeler getirilerek, var olan düzenlemeler revize edilerek çözüm üretmek gerekmektedir"
"GERÇEK HAYATTAKİ TÜM KURALLAR SOSYAL MEDYAYA DA GETİRİLMELİ"
Avukat Bedia Teymur ise, internet erişiminin ve özellikle akıllı telefonların yaygınlaşması ile sosyal medya kullanıcılarının bir kısmının etik değerlerden uzaklaştığını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi sosyal medya terörü türedi adeta. Fake kullanıcı adı ile gerçek kimliğini gizleyerek 'Nasıl olsa kimse beni tanımaz' düşüncesiyle canının istediği herkese her saldırıyı, hakareti yapan bir kitle var maalesef. Sadece kişisel saldırı değil gerçek hayatta karşılaştığımız her türlü suç türüne dolandırıcılıktan, istismara, nefret ve ayrımcılık söylemlerine kadar sanal dünya dediğimiz sosyal mecrada karşımıza çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYA MECRALARINDA İŞLENEN SUÇLAR
Av. Bedia Teymur; Facebook, Twitter, Instagram, Youtube, Snapchat, Periscope vb. sosyal medya mecralarında işlenen suçları da madde madde sıraladı:
Cinsel Taciz (m 105)
Tehdit (m 106)
Şantaj (m 107)
Nefret ve Ayırımcılık (m 122)
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma
(m 123) Haberleşmenin Engellenmesi (m 124)
Hakaret (m 125)
Haberleşmenin Gizliliğini İhlal (m 132)
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (m 133)
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal (m 134)
Kişisel Verilerin Kaydedilmesi (m 135)
Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme (m 136)
Nitelikli Dolandırıcılık (m 158)
Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama (m 216)
Hayasızca Hareketler (m 225
Müstehcenlik (m 225)
Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama (m 228)
Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme (m 281)
TCK Onuncu Bölümde Yer Alan Bilişim Suçları Bilişim Sistemine Girme (m 243)
Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme (m 244)
Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması (m 245)
Tüzel Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbiri Uygulanması (m 246)
"SOSYAL MEDYADA SAHTE KULLANICILAR YASAKLANMALIDIR"
"Nasıl ki gerçek hayatta sahte kimlik kullanımı yapılamıyorsa ise kesinlikle sosyal medyada da fake kullanıcı yasaklanmalıdır" diyen Bedia Teymur, bir kimsenin gerçek kimlik numarası ile kayıt yaparak ve tek bir kullanıcı adı alarak internet kullanıcı olması gerektiğine dikkat çekti. Teymur, "Sosyal medya kullanıcısı gerçek dünyadan soyutlanmadığını bilmeli ve basit, anlık , anlık nefret dolu paylaşımlar ile bir başkasına saldırma hakkının olmadığının farkına varmalıdır" dedi.
Avukat Bedia Teymur, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Hemen akla 'Bu bir sansür olur mu' sorusu gelecektir ancak bunun cevabı 'KESİNLİKLE HAYIR' olacaktır. Çünkü bir kimsenin özgürlüğü bir başkasının hakkının başladığı sınırda biter. Bu kadar net. Bir başkasının kişisel hakkına saldırı asla ve asla kişisel özgürlük kavramı ile yan yana getirilemez.
Dolayısı ile sosyal medya kullanıcıları da tıpkı telefon hattı alırken nasıl bir prosedür işleniyorsa; kişinin kimlik numarası ve tüm ID'si alınıyor ve ondan sonra bir telefon hattı veriliyorsa internet kullanıcılarının da bir ID'si olmalı ve ancak ondan sonra dijital dünyada gezip işlem yapılabilmelidir.Bu bugün her gün karşımıza çıkan örneklerle mutlak elzem olduğunu gördüğümüz, getirilmesi gereken yasal bir boşluktur ve bugün olmasa da şundan eminim ki önümüzdeki yıllarda bu düzenlemeye gidilecektir"