Aydın - Aydın´Da Adnan Menderes Paneli Düzenlendi
Adnan Menderes Üniversitesi'nde (adü) 'türk Siyaset Tarihinde Adnan Menderes' Konulu Panel Düzenlendi. Adnan Menderes'in Oğlu Aydın Menderes Demokrat Parti Döneminde Kaldırılan Türkçe Ezan ile İlgili Olarak, 'memlekette Türkçe Ezan Şart Koşulduğunda Mahallenin İmamı da, Meyhanecisi de Bu Böyle Olmadı Demiştir' Dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi'nde (ADÜ) ''Türk Siyaset Tarihinde Adnan Menderes' konulu panel düzenlendi. Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes Demokrat Parti döneminde kaldırılan Türkçe ezan ile ilgili olarak, ''Memlekette Türkçe ezan şart koşulduğunda mahallenin imamı da, meyhanecisi de bu böyle olmadı demiştir' dedi.
Aydın Menderes, torun Dr. Adnan Menderes, eski bakanlardan Yılmaz Karakoyunlu ve Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Dış İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi ve yazar Yüksel Taşkın panele konuşmacı olarak katıldı. Paneli Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, AKP Aydın milletvekilleri Mehmet Erdem, Atilla Koç, Belediye Başkanı CHP'li Özlem Çerçioğlu, eski bakanlardan Nahit Menteşe, eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu daire müdürleri ile öğrenciler izledi.
ADÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Boylu, üniversitelerinde tarihi bir gün yaşandığını belirterek, Adnan Menderes'in Türk siyasi tarihine mal olmuş ve Aydın topraklarından çıkmış önemli bir kişi olduğunu söyledi. Bugünkü aydınların merhum Menderes hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını kaydeden Boylu, ''Amacımız bugün ilkini yaptığımız panelimizi bir sempozyuma dönüştürerek geleneksel hale getirmek' şeklinde konuştu.
Aydın Menderes, sözlerinin başında babası Adnan Menderes'i sevenleri kadar sevmeyenlerinin de olabileceğini belirtti. Bu panele katıma nedeninin babasını ne savunma, ne övme ne de onla ilgili bir dayatma yapmak olduğunu kaydeden Menderes, ''Babam Adnan Menderes döneminde tartışılan konular bugün de tartışılıyor. Ekonomi, laiklik, dış ilişkiler bugünde tartışılan konular. Gittikçe babamı daha çok özlüyorum. Ama babam olduğu için değil, önder siyasi şahsiyetinden dolayı özlem duyuyorum. Türkiye'de Demokrat Parti'nin iktidara geldiği 14 Mayıs 1950 tarihi gece ile gündüz gibi ayrıdır. O tarihte bir gün önce olmayanlar bir gün sonra vardır' dedi.
EZAN TARTIŞMASI
«MD-BO»1950 yılında kurulan Demokrat Parti iktidarının belli bir kesim tarafından ''karşı devrim' olarak yorumlandığını hatırlatan Aydın Menderes, şunları söyledi:
''DP içinde her kesimden insan vardı. Böyle bir partinin Cumhuriyet devrimlerine karşı olması mümkün mü? Çok bahsedilen Türkçe ezan konusunda Demokrat Parti hükümeti özgürlük getirip herkesin ezanı istediği gibi okumasını sağlamıştır. Memlekette Türkçe ezan şart koşulduğunda mahallenin imamı da, meyhanecisi de bu böyle olmadı demiştir. Hükümet 'vatandaş ezanını istediği dilde okur' yasal düzenlemesini getirdi. Ezanın nasıl okunacağına dair o günden beri bir şart yok. Ben 60 yıldan beri 4 askeri darbe gördüm, ama hala 'Tanrı Uludur' diye ezan okuyanı duymadım. Adnan Menderes hükümeti tek parti hükümetinin katı laiklik anlayışından yumuşak bir geçiş yaptırmıştır. Bu şekilde laiklik halk arasında geniş kitlelerce benimsendi. Devrimlerle ilgili olarak babamın söylediği 'İnkılapların tutanları vardır. Bunları titizlikle uygulayacağız. Bugüne kadar tutmamış inkılaplar varsa Demokrat Parti bunlar için ayrı bir gayret ve özen göstermeyecektir. Tutmamış inkılaplar varsa bunu şimdiye kadar Cumhuriyet Halk Partisi yerleştirmeliydi' sözü çok eleştirilmiştir. Ama bu söz demokrasinin gereği ve partisinin arzusu ile ortaya konulmuştur. Adnan Menderes sadece demokrasi ve milletinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmuştur. Bu söylediklerimi Türkiye'nin tartışması lazım.'
Menderes, 10 yıl süren Adnan Menderes başkanlığındaki DP hükümeti döneminde hiçbir yargısız infazın yapılmadığını, terörün olmadığını kaydederek, ''Adnan Menderes ve Demokrat Parti'nin 27 Mayıs sonrası akıbetini burada ruhlarınızı karartmamak için anlatmayacağım' dedi.
SARILIP AĞLARLARDI
Torun Adnan Menderes de dedesinin ismini hep gururla taşıdığını söyledi. Çocukken ismini duyan insanların kendisine sarılıp ağladığını, o zaman buna bir anlam veremedğini kaydeden Menderes, ''Ama büyüdükçe Adnan Menderes'in ülkesine olan sevgisini, yaptıklarını ve bana verilen bu ismin ağırlığını anladım. Beni en heyecanlandıran 1990 yılında Tıp Fakültesi öğrencisiyken dedemin mezar nakli sırasında mezarına girmem oldu. Dedemin o kadar yakınında olduğum o günü hiç unutmam' dedi.
Adnan Menderes için ağır eleştiri yapanlara ''neden' diye sorduğunda çoğu zaman yanıt alamadığını belirten Menderes, ''Yapılması gereken doğru bilimsel tarih yazılmasıdır. Aynen bugün burada olduğu gibi. Bunu başarabilirsek Adnan Menderes'e olan özrümüzü bir nebzede olsa yerine getirmiş oluruz' dedi.
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Dış İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi ve yazar Yüksel Taşkın da, Adnan Menderes'in başbakan olduğu 1950 ve 1960 yılı Ortadoğu siyaseti hakkında izleyicileri bilgilendirdi. Paneli yöneten Yılmaz Karakoyun da, Demokrat Parti'nin kapatılması sırasında Menderes'in konuşmalarının kayıtlarının da çuvallara doldurulduğunu ve bir tarihin yokedildiğini söyledi.