Aydın dilvin'in ölümünde ihmal iddiasına soruşturma
Dilvin'in ölümünde ihmal iddiasına soruşturmaAydın'ın Nazilli ilçesinde, karın ağrısı ve yüksek ateş şikayeti ile gittiği hastanede hayatını kaybeden Dilvin Ak'ın (13) ölümünde, ailesinin ihmal iddiaları üzerine Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından idari soruşturma başlatıldı.
Dilvin'in ölümünde ihmal iddiasına soruşturma
Aydın'ın Nazilli ilçesinde, karın ağrısı ve yüksek ateş şikayeti ile gittiği hastanede hayatını kaybeden Dilvin Ak'ın (13) ölümünde, ailesinin ihmal iddiaları üzerine Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından idari soruşturma başlatıldı.
Nazilli Beşeylül Ortaokulu 8'inci sınıf öğrencisi Dilvin Ak, geçen 31 Aralık Salı gecesi karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetiyle, yakınları tarafından ilçedeki özel bir hastaneye götürüldü. Gecenin ilerleyen saatlerinde fenalaşan Ak, yoğun bakıma alındı. Ancak Ak, burada doktorların müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Ak'ın ölümü şüpheli bulunup, savcının talimatıyla cesedi, otopsi için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Adli Tıp Kurumu morguna gönderildi. Dilvin'in cenazesi, yapılan otopsinin ardından yakınları tarafından geçen perşembe günü, Nazilli'nin kırsal Durasıllı Mahallesi Camii'nde öğlen kılınan namazın ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi. Olayın ardından ailesi kızlarının ölümünde doktor ihmali olduğunu ileri sürüp, şikayetçi oldu.
DEDESİ YAŞANLARI ANLATMIŞTI
Torunun göz göre göre yaşamını yitirdiğini belirten Servet Akoğlan da olayın ardından yaptığı açıklamada, şöyle dedi:
"İki torunum var. Kızım Fadime Akoğlan, ikinci torunum Dilvin'in doğumundan 55 gün sonra, eşi Çetin Ak'tan boşandı. İki torumun da velayetini üzerime aldım. Onları ben büyüttüm. Torunum Dilvin, geçen 28 Aralık'ta rahatsızlanmış, karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetiyle annesi Nazilli'deki özel bir hastanenin acil servisine götürmüş. Gribal enfeksiyon olduğunu söyleyip, ilaç yazmışlar. Annesi, 'Durumu kötü, en azından bir serum taksaydınız' demiş. Ancak, yer olmadığını söyleyip, eve göndermişler. Hemen Aile Hekimi'ne gidip, torunum için 2 günlük rapor aldık. Ancak 31 Aralık'ta torunumun durumu daha da ağırlaşınca, tekrar aynı özel hastaneye götürdük. Ben otomobilimi park edene kadar annesi, tekerlekli sandalye ile doktorun yanına götürmüş. Ben de peşlerinden yetiştim. Doktor torunum Dilvin'e tekerlekli sandalyeden inmesini söyledi. Ancak, 'İnemiyorum. Ayakta duracak halim yok" demesi üzerine doktor, torunumun yatırılmasını istedi. Ancak, bu sırada torunum bayılıp, sedyede kusmaya başladı. Doktor 4 serum taktırdı. Torunum, bir ara kendine geldi, 'Sürekli olarak karnım ağrıyor, dayanamıyorum' diyordu. Gerekli filmleri çekilip, tahlillerini yaptılar. Saat 22.00 sıralarında servise aldılar. Torunum karnı ağrıdığını söyleyip, sürekli ağlıyordu. Gece yarısı tekrar kusmaya başladı. Çok sancısı vardı. Bir ara anneannesine 'Elini ısırabilir miyim?' demiş. O da dayanamayıp, kabul etmiş. Halen diş izleri eşimin elinde duruyor."
'O İĞNE, 18 YAŞINDAN KÜÇÜKLERE VURULMAZMIŞ'
Hastanede bir ara kızı Fadime Akoğlan'ın ortadan kaybolduğunu fark ettiğini belirten Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hemşirelerin odasına gittiğini öğrendim, peşinden gittim. Orada genel cerrah ile çocuk doktoru aralarında tartışıyorlardı. Cerrah, 'Çocuğun hiçbir şeyi yok. Bu psikolojik bir olay. Belirli periyotlarla bağırıyor. İğne yapalım' demiş. O sırada elinde bir şırınga ile bir hemşire içeri girdi. Bunun üzerine kızım Fadime, "Baba, Dilvin'e iğne yapılsın mı?' diye sordu. Çocuk doktoru, 'Bu iğne nefesini keser yaptırmayalım' demiş. Sonradan öğrendiğimize göre o iğne, 18 yaşından küçüklere vurulmazmış. Ancak, iğneyi vurdular. Saat 05.30 sıralarında torunumun durumu daha da ağırlaştı. Yoğun bakıma aldılar. 15-20 dakika sonra doktor çıktı, 'Çocuğun nefesi kesildi' dedi ve içeri girdi. 5 dakika sonra tekrar çıkıp, 'Çocuğun kalbi durdu, tekrar çalıştırmak için uğraşıyoruz' dedi. Şok oldum. Ama torunumu kurtaramadılar. O an dünyam karardı. Şikayetçi olmamız üzerine doktor, torunumun ölümünü şüpheli bulup, otopsi yapılması için Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Morgu'na gönderdi. Otopsi sonucunda gerçek ortaya çıkacaktır. Vurdukları o iğne ile torunumun nefesini kesip, öldürdüler. Ölümünde hastanenin ihmali olduğunu düşünüyorum."
Dede Akoğlu'nun DHA'ya yaptığı bu açıklama ulusal ve yerel basında yer alınca Aydın İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hastane hakkında idari soruşturma başlatıldı.
İl Sağlık Müdürlüğü'nden konuyla ilgili yapılan açıklamada, Dilvin Ak'ın karın ağrısı şikayetiyle gittiği özel hastanede yaşamını yitirmesinden üzüntü duyulduğu bildirildi. Açıklamada otopsi raporunun henüz tamamlanmadığına dikkat çekilip, "Konuyla ilgili idari soruşturma başlatılmıştır. Başından sonuna tüm tıbbi süreçler hassasiyetle incelenecek olup, adli makamlarla da iş birliği içinde gerekli tüm çalışmalar yürütülmektedir. Gereken yapılacaktır" denildi.
DÜN GEÇİLEN GÖRÜNTÜLERLE
Bahattin ALBAYRAK/NAZİLLİ (Aydın), (DHA)-