PROF. DR. SÖZBİLİR: GÜMÜLDÜR VE EFES FAYI 5.7 İLE 6.8 DEPREM ÜRETEBİLECEK POTANSİYELE SAHİP
KUŞADASI Körfezi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depreme ilişkin konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
KUŞADASI Körfezi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depreme ilişkin konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Sisam Adası ile Gümüldür arasında çok sayıda deniz altı fayı bulunuyor. Bu faylar, Gümüldür ve Efes fayı ile bağlantılı. Her iki fay da 'diri fay' sınıfında değerlendirilmelerine rağmen, uzun dönemden beri yıkıcı deprem üretmiyordu. Bu faylar, 5.7 ile 6.8 büyüklüğü arasında değişen depremler üretebilecek potansiyele sahip dedi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, Kuşadası Körfezi'nde saat 06.24'te 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, İzmir ve Aydın başta olmak üzere Ege Bölgesi'ndeki birçok ilde hissedildi. 7 kilometre derinlikte meydana gelen depremde, ilk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.
'İZMİR, ŞANSINI HER GEÇEN GÜN KAYBEDİYOR'
Dokuz Eylül Üniversitesi DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 30 Ekim 2020 depreminin tetiklediği bir deprem. Bu sabah meydana gelen 5 büyüklüğündeki deprem, Gümüldür ve Efes Fayı arasındaki deniz altı fayının kırılmasıyla meydana geldi. Kırılan fay parçası, bu iki fayın denizdeki uzantıları kabul edilebilir. 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremden sonra bölgedeki gerilim, 10 bin depreme varan artçı aktivitesi ile devam ediyordu. Fakat bölgede Sisam Adası ile Gümüldür arasında çok sayıda deniz altı fayı bulunuyor. Bu faylar, Gümüldür ve Efes fayı ile bağlantılı. Her iki fay da 'diri fay' sınıfında değerlendirilmelerine rağmen, uzun dönemden beri yıkıcı deprem üretmiyordu. Bu faylar, 5.7 ile 6.8 büyüklüğü arasında değişen depremler üretebilecek potansiyele sahip. Bu nedenle 8 Temmuz 2022'de yürürlüğe giren Türkiye Afet Risk Azaltma Planı kapsamında tanımlanan çalışmalara hız verilmesi gerekiyor. DEU-DAUM olarak 2017 yılından beri İzmir'in Deprem Master Planı'nın revize edilmesi ve buna göre mevcut yapı stoğunun depreme dayanıklı hale getirilmesinin bir an önce tamamlanması gerektiğini söylüyoruz. Fakat maalesef bunu gerçekleştirebilmiş değiliz. İzmir, depreme dirençli bir kent olma yolundaki şansını gün geçtikçe kaybediyor dedi. (DHA)