Ayı ve Deve Kostümüyle Taş Ocağına Karşı Eylem
Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde yeşil bitki örtüsü ve doğasıyla ünlü Üzümlü Ovası'na yapılmak istenen taş ocağına karşı çıkan Yeşil Üzümlü, İncirköy ve Koruköy mahallelerinin sakinleri, ayı ve deve kostümleri giyerek, yağmur altında davullu zurnalı eylem yaptı.
Muğla'nın Fethiye İlçesi'nde yeşil bitki örtüsü ve doğasıyla ünlü Üzümlü Ovası'na yapılmak istenen taş ocağına karşı çıkan Yeşil Üzümlü, İncirköy ve Koruköy mahallelerinin sakinleri, ayı ve deve kostümleri giyerek, yağmur altında davullu zurnalı eylem yaptı.
Fethiye'nin Üzümlü Ovası'ndaki Yeşil Üzümlü, İncirköy ve Koruköy mahallelerinin kesiştiği Aladağ Mevkii'nde yapımına başlanan taş ocağı, bölge halkını ayaklandırdı. Yeşil bitki örtüsüyle ünlü bölgede geçimini zeytincilik, şarapçılık ve arıcılıktan sağlayan, düzenledikleri Kuzugöbeği Mantar Festivali'nin ünü dünyaya yayılan bölge halkı, ovada yerleşik yaşayan İngiliz ve Almanları da yanlarına alarak eylem yaptı.
'ZEYTİNİ BİTİRİNCE DAŞ YERSİNİZ GARİ'
Yoğun yağmura rağmen Üzümlüaltı Mevkii'nde toplanan yaklaşık 300 mahalleli, ellerinde 'Yaşam hakkımızı taşlama', 'Doğayı sev yeşili koru', 'Zeytini bitirince, daş yersiniz gari', 'Dağımdan defol' ve 'Aladağ'a taş ocağı istemiyoruz' yazılı dövizler taşıdı. Eylemciler "Taş ocağına hayır", "Direne direne kazanacağız" sloganları attı. Eylemcilerden zaman zaman İngilizce sloganlar da yükseldi.
AYI VE DEVE KOSTÜMÜYLE EYLEM
Sloganların ardından davul zurna eşliğinde eylem alanına bazıları yüzünü siyaha boyamış, yaşlı kadın kılığına girmiş, bazıları ise ayı ve deve kostümü giymiş eylemciler çıktı. Davul zurna eşliğinde yağmura aldırış etmeden yöresel oyunlar oynayan kostümlü eylemciler, mahalleliden yoğun alkış aldı. Eylemin ilgi odağı ise elinde 'Dağımdan defol' yazılı döviz taşıyan ayı kostümlü eylemci oldu. 2 saat boyunca yağmur altında eylem yapan mahalleli, daha sonra araçlarına binerek eve döndü.
'DOĞAYA VERİLECEK ZARARA İLİŞKİN HİÇBİR ANALİZ YAPILMAMIŞ'
Üzümlü Ovası'nda bir taş ocağının faaliyet gösterdiğini ve bu nedenle doğanın büyük zarar gördüğünü anlatan avukat Bora Sarıca, yeni bir taş ocağı yapılmasına mahalleli ve çevreciler olarak karşı çıktıklarını söyledi. Bölge halkının toz solumak istemediğini aktaran Sarıca, Muğla İdare Mahkemesi'ne açılan davanın devam ettiğini kaydetti. Yeni bir dava açmaya hazırlandıklarını belirten Sarıca, "Bu bölge için 'Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir' kararı var. Bu da demek oluyor ki yapılacak taş ocağının doğaya vereceği zararla ilgili hiçbir analiz yapılmamış. Kağıt üzerindeki izinlerle ruhsat verilen bir taş ocağından söz ediyoruz. 60 dönümlük bir zeytin bahçesinin hemen kıyısında yapımına başlanmış bir taş ocağı bu. Kağıt üzerinde verilen iznin ne kadar yanlış olduğu açıkça görülüyor. Hukuksal mücadele vereceğiz" dedi.
'HALK TURİZMDEN PARA KAZANABİLECEĞİNİ GÖRDÜ'
Bölge halkının yeşil doğası ve festivaliyle turizmden para kazanabileceğini gördüğünü kaydeden Sarıca, "Taş ocağı bu bölge açısından akla mantığa sığmayan bir proje. Turizmden para kazanmaya başlamışken, aynı anda bir betonlaşmaya karşı çıkmak bölge halkı açısından tabi ki mantıklı. Bölge halkı haklı olduğunu biliyor. Buradaki coşku da bu haklılıktan geliyor" diye konuştu.
'ÇEVRE BÖLÜMÜ SERÇE, ŞEHİRCİLİK BÖLÜMÜ ŞAHİN'
Eylem alanına gelerek mahalle sakinlerine destek veren CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir ise eylem yapan mahallelinin haklı olduğunu söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nı eleştiren Demir, bakanlığın çevre bölümünü serçeye, şehircilik bölümünü ise şahine benzetti. Demir, şunları söyledi:
"Bakanlıkta çevre bölümü adeta bir serçe, ancak şehircilik bölümü şahin. Yırtıcı bir kuş gibi yok etmeye, doğayı tahrip etmeye çalışıyorlar. Sadece burada değil tüm Türkiye'de böyle. Muğla'nın güzelliklerini sorgusuz sualsiz yok etmeye çalışıyorlar. Gerçekten taş ocağı yapılacaksa, insan yaşamının olmadığı, doğanın buna daha müsait olduğu yerler var. Anadolu'da birçok yer var. Ancak özellikle maliyetleri düşürmek için çevreyi korumaktan ziyade, kendi para güçlerini ve sermayelerini korumaya çalışıyorlar. Doğa ve canlı yaşamı tahrip ediliyor. Köylülerimiz buna karşı koyuyor, bunu dikkate almaları gerekir."
- Muğla