AZRA'NIN BABASI: AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET CEZASINDAN AŞAĞISI KURTARMAZ
ANTALYA'da, inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan (48) tarafından boğularak öldürüldükten sonra cesedi 5 parçaya bölünerek ormana gömülen gazetecilik bölümü öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nun (21) cenazesi, toprağa verilmek üzere memleketi Osmaniye'nin Kadirli...
ANTALYA'da, inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan (48) tarafından boğularak öldürüldükten sonra cesedi 5 parçaya bölünerek ormana gömülen gazetecilik bölümü öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nun (21) cenazesi, toprağa verilmek üzere memleketi Osmaniye'nin Kadirli ilçesine getirildi. Evinde taziyeleri kabul eden Dervişpaşa Mahallesi muhtarı olan baba Mustafa Haytaoğlu, "Onun 8-9 yaşlarında oğlu varmış. Görsem başını okşarım. Babalık böyle olmayı gerektirir. Eğer beni duyuyorsa adamlık, insanlık görsün. Çocuklar melektir. Ağırlaştırılmış müebbet cezasından aşağısı kurtarmaz onu" dedi.
Antalya'da Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, 28 Temmuz'da evden çıktıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Telefonu da kapalı olan Haytaoğlu'na ulaşılamayınca, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde oturan Mustafa Haytaoğlu, Antalya'ya gidip kızını aramaya başladı, polise kayıp başvurusunda bulundu. Polis, Azra'yı bulmak için arama çalışması başlattı. Sosyal medyadan da Azra'nın bulunması için çağrılar yapıldı.
Polis ekipleri Haytaoğlu'nun son görüldüğü bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelendi. Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Azra'nın cep telefonundan en son inşaat mühendisi ve emlak ofisi sahibi Mustafa Murat Ayhan ile görüştüğünü tespit etti. Cinayet masası ekipleri, Ayhan'ı çapraz sorguya aldı. Ayhan, ilk ifadesinde, "Önceden tanışmıştık. Geldi, birlikte yemek yedik, gitti. Bilgim yok" dedi.
Polis, bunun üzerine Ayhan'ı serbest bıraktı. Cinayet masası ekipleri, daha sonra çevre iş yeri güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Görüntülerde Mustafa Murat Ayhan'ın Konyaaltı ilçesindeki evinden aynı valizle birkaç kez çıktığının belirlenmesi üzerine Ayhan, yeniden gözaltına alındı. Çapraz sorguya alınan Ayhan, cinayeti işlediğini itiraf etti. Ayhan ifadesinde, Azra Gülendam Haytaoğlu'na cinsel saldırı girişiminde bulunması üzerine genç kızın bağırdığını, bunun üzerine bir eliyle ağzını kapatıp diğeriyle boğduğunu söyledi. Öldüğünü anlayınca panikleyip banyoya taşıdığı cesedi, bıçakla 5 parçaya böldüğünü anlatan Ayhan, cesedin parçalarını, valizle Kepez ilçesi Varsak bölgesindeki ormanlık alana taşıyıp gömdüğünü söyledi.
BAŞI BULUNAMADI
Cinayet itirafının ardından Mustafa Murat Ayhan, Varsak'taki ormanlık alanda Azra Gülendam Haytaoğlu'nu gömdüğü yeri ekiplere gösterdi. Cesedi gömüldüğü yerden çıkaran ekipler, bulunan parçaları otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gönderdi. Haytaoğlu'nun başı ve sol kalçasının bulunamadığı, arama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
CENAZESİ KADİRLİ'YE GETİRİLDİ
Katil zanlısı tutuklanırken Azra'nın ailesi, başı bulunamayan kızlarının cenazesini defin için dün akşam Antalya Adli Tıp Kurumu'ndan teslim aldı. Karayoluyla Osmaniye'nin Kadirli ilçesine getirilen Azra Gülendam Haytaoğlu'nun cenazesi, Kadirli Asri mezarlık morguna konuldu. Azra'nın cenazesi evlerinin yanındaki İstiklal İlkokulu'nun bahçesinde kılınacak cenaze namazının ardından Durmuşsofular köyüne götürülerek toprağa verilecek.
BABA, DHA'YA KONUŞTU
Kızının cenazesini memleketine getiren Mustafa Haytaoğlu, muhtarı da olduğu Dervişpaşa Mahallesi'ndeki evinin yanındaki İstiklal İlkokulu'nun bahçesinde taziyeleri kabul etti. DHA'ya konuşan Haytaoğlu, katil zanlısına seslenerek, "Onun 8-9 yaşlarında oğlu varmış. Görsem başını okşarım. Babalık böyle olmayı gerektirir. Eğer beni duyuyorsa adamlık, insanlık görsün. Çocuklar bir melektir, onları suçu yoktur" dedi.
'KİMSE KİMSEYE GÜVENEMEYECEK Mİ?'
Kızının katili Mustafa Murat Ayhan'ın ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılması gerektiğini kaydeden Haytaoğlu, "Benim kızım üniversite öğrencisiydi, bunları hak etmemişti. Bu dünyada kimse kimseye güvenmeyecek mi? Ben yüce Türk adaletine güveniyorum. İnşallah hak ettiği cezayı alır. Ağırlaştırılmış müebbet cezasından aşağısı kurtarıyor mu sizce? Hak etmedi mi? Hiç olmasa iyi. Tamam çocuğu boğdun, öldürdün, parça parça edip götürüp ormana atmak ne?" dedi.
Mustafa Haytaoğlu, kızının kaybolduğu gece ablası Ezgi Tuğba ile tartıştığı iddialarına ilişkin şunları söyledi:
"Küçük kızım aradı, delta varyantı olduğunu söyledi. 'Kızım kendine niye dikkat etmedin?' dedim. 'Baba oldu bir kere' dedi. 'Niye aşı olmadın?' dedim. 'Olmadım' dedi. O zaman 'ablan yanında, her dediğini yapacaksın' dedim. 'Tamam babacığım' dedi. Ondan sonra da ablasına bağışıklık sistemini güçlendirecek şeyler içirmesini söyledim. Kızım biraz hareketli, sıkılırdı. Ablası ona çok güzel bakıyordu. Kızım öğretmen, cahil değil. Şimdi o akşam 'abla aşağı inmek istiyorum' diyor saat 20.00 gibi. Kızım 'İnemezsin' diyor. Sonra da 'Aşağı banka gidip oturabilirsin' diyor. Tartışmanın hepsi bu. O da gidip banka oturuyor. Ablası sabahlara kadar bekliyor. O kadar duyarlı insan ki. Yorgun bitap düşüyor, sonra içeri kanepeye uyuyor. Sonra bakıyor kardeşi orada yok. Olay böyle başlıyor. Ben onları arkadaş gibi büyüttüm."
İDAM KURTULUŞ OLUR
Azra'nın annesi Mezide Haytaoğlu ise acısının çok büyük olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Annelerin ciğerini yaktılar. Ne olur bunun devamı gelmesin. Ne olur benim kuzumu yaktılar, başka annelerin yanmasın. Gelen herkese sorun Azra ile bir anısı vardır. Hepsinin bir konuşması vardır. Azra'mı herkes severdi. Emanet verdi Allah'ım, emanetini geri aldı. Şehit oldu benim kızım, melek gibi uçtu gitti. Televizyonda izlediğim başıma geldi, istemezdim. Müge Anlı'yı, Hakan Ural'ı hiç kaçırmazdım reklam hangisine girerse öbürünü açar izlerdim. Yeter artık devamı gelmesin, ben dayanamıyorum, 1 haftadır yavrumu dağlardan taşlardan topladım. 3-4 gündür de buzdolaplarında bekletiyorum yavrumu."