Babacan: Dibi Gördük, Sonraki Trendler Daha Olumluya Doğru Gidecek
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin toparlanabileceği bir sürece gireceğini belirterek, "Bugün itibariyle baktığımızda küresel ekonomi ile ilgili en kötü gerimizde kalmış oldu.
Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin toparlanabileceği bir sürece gireceğini belirterek, "Bugün itibariyle baktığımızda küresel ekonomi ile ilgili en kötü gerimizde kalmış oldu. Artık dibi gördük, bundan sonraki trendler daha olumluya doğru gidecek" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Finansal Kurumlar Birliği'nin Beşiktaş'taki Four Seasons Otel'de düzenlenen 2. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Genel Kurula Babacan'ın yanı sıra FKB Başkanı Osman Zeki Özger, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mukim Öztekin, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Şakir Ercan Gül ile birlik üyeleri ve davetliler katıldı. Genel kurulun açılış konuşmasını yapan FKB'nin yeni kurulmuş bir birlik olmasına rağmen uyumlu ve güzel bir şekilde çalışmalar yaptığını söyledi. 1980 ve 90'lı yıllarda Türkiye ekonomisini zorluklar yaşadığını belirten Babacan, Türkiye'nin 2001 kriziyle milli gelirin yüzde 30'unu kaybettiğini ifade etti. Son 12 yıllık dönemde finans sektörünün çok önemli bir gelişme ve toparlanma yaşadığına vurgu yapan Babacan, "Bu süreçte yapısal değişiklikler arasında faktoring, finansal kiralama ve finansman şirketlerinin düzenleme, gözetim ve denetimi yeni bir hukuki çerçeveye kavuşmuştur. 2012'de çıkardığımız kanunlarla üç sektörümüz adil rekabet şartlarını beraberinde getiren bir çerçeveye ulaştık" diye konuştu.
2015 YILINDA G-20 DÖNEM BAŞKANLIĞINI TÜRKİYE ÜSLENECEK
Piyasa ekonomisinde kuralların önemine dikkat çeken Babacan, rekabet kurallarının sınırının iyi çizilerek sektör içerisinde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların önünün açılması gerektiğini söyledi.
"İçinde bulunduğumuz bu aylar dünya ekonomisi içinde önemli bir döneme işaret ediyor" diyen Babacan konuşmasına şu şekilde devam etti: "Türkiye G-20 üyesi bir ülke ve aynı zamanda gelecek yıl yani 2015 yılında G-20'nin dönem başkanlığını üslenecek bir ülke. Önümüzdeki sene Türkiye'nin küresel ekonominin gündeminin belirlenmesi, işsizlik konularında Türkiye'nin son derece önemli, belirleyici rolü olacak. Bir liderler zirvesi gerçekleştireceğiz, çok sayıda farklı branşlarda bakanların toplantısı olacak. Bu Türkiye için son derece önemli bir fırsat. Çünkü özellikle geçen sene Mayıs ayından itibaren uluslararası kamuoyundaki maalesef olumsuz değerlendirmelerin olduğu bir dönemde bizim pozitif bir gündemle anılmamızı sağlayabilecek bir fırsat."
"ACABA DİBİ GÖRDÜK MÜ?"
Ali Babacan, önümüzdeki dönemde dünya ekonomisinin toparlanabileceği bir sürece gireceğini ifade etti. Babacan, "2007, 2008'den beri kendimize 'Acaba dibi gördük mü? Bundan daha kötüsü olabilir mi? diye soruyorduk. Bugün itibariyle baktığımızda küresel ekonomi ile ilgili en kötü gerimizde kalmış oldu. Artık dibi gördük, bundan sonraki trendler daha olumluya doğru gidecek. Ancak bu olumlu trend çok güçlü değil. Bugün itibariyle en hızlı toparlanma ABD'de olduğunu görüyoruz. Avrupa'da da toparlanma nihayetinde başladı. Ancak bu toparlanma çok zayıf ve kırılgan bir toparlanma. Toparlanmanın arkasındaki en önemli itici güç Avrupa Merkez Bankası'nın 'ne gerekirse yapılacak şeklinde' zımni bir garanti vermesidir" dedi.
Türkiye ekonomisiyle ilgili yapılacak çok işleri olduğuna değinen Babacan, 2013 yılında Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonu nedeniyle zor bir yıl olduğunu kaydetti. "Bu olumsuzluklara rağmen yıl sonu hedeflerimize ulaştık" diyen Babacan, "2014 yılında bizim için en önemli konu cari açıkla mücadele, enflasyonla mücadele ve ekonomimizdeki dengelemenin devamıdır. Ekonomimizdeki büyüme daha çok dış talep daha çok ihracat ve büyümenin bu şekilde olmasıdır. Büyüme iç talep ağırlıklı olduğu zaman bizim tasarruf oranlarımız maalesef düşüyor. Bu da beraberinde yüksek cari açığı getiriyor. Biz büyüyelim ancak içeride günlük normal harcamalarımız devam edecek. Bir ihtiyaç ve tüketim trendi var. Bankadan tüketici kredisi çekip hızlı bir harcama yaparak bunun sonunda büyüme Türkiye için sürdürülebilir bir büyüme değildir.
(BB) - İstanbul