Bahçeli: İzmirliler AKP'yi Çimdirsinler Bakalım Aklanlıyorlar mı (2)
Bayraklı'da ASENA KARŞILAMASI MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Kemalpaşa'dan Bayraklı'ya geçti.
Bayraklı'da ASENA KARŞILAMASI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Kemalpaşa'dan Bayraklı'ya geçti. Bahçeli, MHP ilçe binasına girmeden önce özellikle kadın partililerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Partili kadınlar, Devlet Bahçeli'nin elini öptü. Devlet Bahçeli, partililerle basına kapalı yaptığı toplantı sonrasında balkondan vatandaşlara seslendi. Devlet Bahçeli, "Bu seçimler çok önemli. Bu seçimler geleceğimizin belirleneceği bir seçim olacak. 2011 yılından beri ülkeyi yönetmekte olan AKP'nin hem AKP'liler hem de vatandaşlar tarafından sınavdan geçirildiği seçim olacak. Bu seçime bütün vatandaşlarımız hassasiyet göstermeli. Oylarını vicdan süzgecinden geçirmeli" dedi.
İŞSİZLİK SOSYAL HASTALIK
Devlet Bahçeli, sandık güvenliğinin de alınması gerektiğini dile getirdi. Ülkenin iyi yönetilmediğini belirten Bahçeli, "Ülkemizde yoksulluk sınırının altında kalan, açlık sınırının altında kalan 44 milyon insanımız var. 2 milyon 746 bin işsizimiz var. Genç işsizlik bir sosyal hastalıktır. Bunun devamı halinde her evde patlamaya hazır bir sosyal dinamit var demektir. Bu siyasi parti genç işsizliğin arttığını fark edemiyor. Televizyon toz pembe, her şey güzel. TOKİ'nin toplantılarıyla çok güzel toplantılar gerçekleştiriliyor. Ancak bunlara rağmen işsizlik sorunu bitmiyor. TOKİ'lerin bu güzel toplantılarının arkasından yazılar var mesela 140 temel atılmış. Bütün bunların hepsi, TOKİ'nin imkanlarıyla siyasi partinin reklamına dönüşerek yapılıyor. Madem bu kadar tesis açıldı, en azından birkaç için de bir takım yatırım olarak düşündüğümüzde istihdama katkı yok. Bütün bunlar Türkiye'nin sorunlarının derinleşmesine neden oluyor" dedi.
GİT GİDE OTORİTERLEŞİYOR
Ülkenin son zamandaki uygulamalarla otoriter bir yapıya döndüğünü de ifade eden Bahçeli, şunları söyledi,
"Ülkemizde her şey iyi gitmiyor. İktidarların davranışları git gide sertleşiyor. Hele hele üç defa destek alan başbakan, kerameti kendisinde görüyor. Aşırı karizma gösterisiyle sözde aydınların yorumlarıyla kendisinden geçiyor. Güç çılgınlığı yaşayıp kimseyi adam yerine koymuyor. Birisi bişey dediği zaman yanındaki korumaları 'nasıl konuşursun' deyip alıp götürüyor. Ne zaman bırakıldığı belli de değil. Bu otoriter bir rejime kıvrılmadır. Bunlar içersinde artık tek adam rolüyle devletin tüm imkanları onun emrine verilmek kaydıyla olur diyorlarsa, AKP'liler hala oy vermeliler. Fakat ne olup bittiğini bu kardeşlerimizin görmesi lazım. AKP'nin iktidara gelmesi için kim ne gayret vermiştir. Bu yılların sonunda kim ne olmuştur. Vatandaşlar kendi ailesini örnek alarak mukayese etmelidir. Mutlu ve huzurlu mudur? Ailesinde herkes çalışıyor mudur? Eğer mutluysa birlikte oy versinler ve nereye kadar giderlerse gitsinler. Vatandaşlar bir bakın, 4 vatandaşın oğlu ne durumda, 4 bakanın oğlu ne durumda. veya bir vatandaşımızın oğlunun adı Bilal ne durumda. Bir de Başbakan'ın oğlunun adı da Bilal. O ne durumda. Bunları karşılaştırın. Bayraklı'da Bilal'in villası var mı? Gemiyi bırak kayık var mı? Peki şirketleri var mı? Yasin El Kadı gibi bir dayısı var mı? Başbakan'ın Bilal'inde neler var acaba? Eğer bu ikisi arasında bir fark yoksa, birbirlerini seven sayın topluluk gibi başbakanın oğlu da mutlu, AKP'li vatandaşlar da mutlu olmaz mı. 17 Aralık 2013 yılı itibariyle tarihi bir dönüm noktası yaşandı. 17 Aralık Türkiye için bir yüz karasıdır. Tam 78 gün geçti. O günden beri herkes bu yolsuzluğu tartışıyor. ve ortaya çıkan olaylar kamuoyuyla da paylaşılıyor. Paylaşıldıkça da bu milletin evlatları çok zeki. Bunlar zekasıyla işaret veriyor. 'Ben her şeyin farkındayım' diyor. Olayların sonrasında isimler üretiliyor. Sözgelimi Ayakkabı Kutusu partisi diyor. Bir başka zaman bir telefon görüşmesinde 2.2 Milyar dolarlık bir servetin el değiştirildiği sözü var. Onu duyduğu zaman bu kez Aile Kalkındırma Partisi diyor. Ama Recep Tayyip Erdoğan'a sorduğun zaman biz AKP değil Ak Partiyiz diyor. Bu nasıl aklaşma. Bu kadar yolsuzluğun olduğu yerde bir görevi yerine getirmen lazım. Benim 11 yıllık görevimde partim AK partiyse her şeyin temiz olması lazım. Bunun üzerini örtmek yerine üzarine gitmesi lazım. Savcılara kıymak yerine çalıştırması lazım. Polisleri sürmek yerine görevini yaptırmalı. Sana montaj yapılıp yapılmadığını bilmen için devletin kurumları emrinde TÜBİTAK'a başvur. Ünivertilere başvur. Montaj mı değil mi karar ver. Bir montaj var ama bu ne montajı şimdi daha iyi öğreniyoruz. Bu da yolsuzluğun üstünü örtmek için hala mitingler var. Taşıma insanlar var. Bir de eskiden beri yapılan mitingilerin birbirine montajı var. Telefon konuşmasından önceki montajdan önce miting meydanlarındaki montajı görmek lazım. Gel benim gibi ilçe ilçe dolaş. O zaman montajın ne olduğunu görürsün. Montaj burada yok. Burada tertemiz saflık. Konukseverlik var. İşte burası o."
ADAYLARINA DESTEK İSTEDİ
Devlet Bahçeli Konuşmasının sonunda MHP Byaraklı Adayı Mehmet Toptaş ile Büyükşehir Adayı Murat Taşer'e destek istedi.
ÇARŞIYA GEZDİ, ESNAFLA TAPLANTI YAPTI
Bahçeli, Bayraklı'dan Karşıyaka'ya geçti. Karşıyaka Çarşıyı partililerle gezen ve burada vatandaşları selamlayan Bahçeli, daha sonra iskele karşısındaki tarihi Öğretmen Evi binasında çarşı esnafıyla çay içti. Esnafın sorunlarını dinleyen Bahçeli, kendi çözüm politikalarını anlattı. Bahçeli bunun yanı sıra, burada bulunan bazı öğretmen emeklilileriyle de ayak üstü sohbet etti. - Bahçeli