Bakan Dinçer (2): "Şiddetin Ulusal Düzeyde Kınanması Doğru"
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ODTÜ'de yaşanan protestoların "demokratik bir tepki göstermenin dışına taştığını" belirterek, "Çok açık bir şekilde orada yapılan protestolar şiddeti içeriyordu Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ODTÜ'de yaşanan"...
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ODTÜ'de yaşanan protestoların "demokratik bir tepki göstermenin dışına taştığını" belirterek, "Çok açık bir şekilde orada yapılan protestolar şiddeti içeriyordu Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ODTÜ'de yaşanan protestoların "demokratik bir tepki göstermenin dışına taştığını" belirterek, "Çok açık bir şekilde orada yapılan protestolar şiddeti içeriyordu. Bu açıdan bakıldığında, şiddetin ulusal düzeyde kınanmasının doğru olduğu kanaatindeyim" dedi.
Bakan Dinçer, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen Otelcilik ve Turizm İşletmelerinde Uygulamalı Eğitim Projesi Kapanış Konferansı Programı'nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. ODTÜ'de protestoları "sadece öğrenci hadisesi" olarak görmenin eksik olacağını söyleyen Dinçer, şunları ifade etti:
"Orada olup bitenlerin aslında demokratik bir tepki göstermenin çok dışına taştığını tespit etmek lazım. Gönlümüz isterdi ki, üniversite yönetiminin kendi dirayetini ve inisiyatifini ortaya koysun ve gerekli güvenlik tedbirlerini alsın ve orada o gün çok önemli bir faaliyet yapılırken, herhangi bir tatsızlık olmadan problemler çözülsün. Ama gördüğüm kadarıyla üniversite yönetimi o konuda inisiyatifini kullanmadı ve bir dirayet gösteremedi. Yine gönül isterdi ki, yönetim kendisi gereğini yapsın ve özerk bir yönetim anlayışı içerisinde kendi soruşturmalarını kendisi yapabilsin. Keşke üniversite kendisi onları soruştursaydı, YÖK'e gerek kalmasaydı ama YÖK'ün de bir üniversite kurumu olarak böyle bir tavır içerisinde olmasını ben olumlu buluyorum."
Öğrencilerin, herhangi bir olayı protesto etme haklarının her zaman olduğunu vurgulayan Dinçer, "Bunu üniversite içinde yapabilecekleri gibi, üniversite dışında da yapabilirler. Ama bu yapılan hadise, herhangi bir demokratik tepki hadisesi değildi. Çok açık bir şekilde orada yapılan protestolar şiddeti içeriyordu. Bu açıdan bakıldığında, şiddetin ulusal düzeyde kınanmasının doğru olduğu kanaatindeyim. Biz hep birlikte şiddete karşı çıkmalıyız ama demokratik tavırları da desteklemeli ve o anda da herkesin kendi düşüncesini ifade edebileceği bir zemin için mücadele etmeliyiz" diye konuştu.
-"ÖĞRETMEN KAVRAMI KONUSUNDA ORTAK FİKRE ULAŞMALIYIZ"-
Dinçer, "öğretmen" kavramı konusunda hep beraber bir ortak fikre ulaşmak gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Öğretmen kimdir, diye baktığımızda, öğretmen, MEB'de öğretmenlik kadrosuna geçmiş, bir yıllık stajını tamamlamış ve artık ders verme yetkisini almış kişidir. Onun dışındakilerin çoğu ya stajyerdir ya da öğrencidir. Stajyer olarak eğitim fakültelerinde okuyan öğrencilerin okullarımızda eğitime dair yetiştirme eğitimi almalarının, bizce öğrencilik vasıflarını kaybetmedikleri bir durumdur. O açıdan bakıldığında, devlet memuru değillerdir ve henüz öğretmen olma hakkı elde etmemişlerdir, öğretmen olmamışlardır. Onlar, kendi okullarının prosedürlerine tabiidirler. Dolayısıyla, kendilerini öğrenci vasfıyla hangi hakları taşıyorlarsa, bizim kurumumuzda o haklarıyla kalabileceklerine karar verdik."
-"YANAN HİZMET BİNAMIZDA KAYBOLAN EVRAKIMIZ YOK"-
Dinçer, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde çıkan yangının üzüntü verici olduğunu belirtti. En kısa zamanda telafi etmeye çalışacaklarını ifade eden Dinçer, "Yanan hizmet binamızda kaybolan herhangi bir kıymetli evrakımız veya dosyamız yok. Bizim arşivimiz o binada değildi, arşivimiz başka bir yerdedir. Daha da önemlisi MEB, elektronik imzaya geçtiği için son zamanlardaki bütün verdiği kararlarla ilgili kayıtlar, elektronik ortamlarda muhafaza edilmektedir, hem de yedekleme yapılmaktadır. Bu açıdan herhangi bir sorunla karşı karşıya değiliz" dedi. (ANKA/SON)
(AYÇ/ORH) - Ankara