Bakan Eker: Süreci Provoke, Sabote Etmek Kimseye Kazandırmaz
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 'çözüm süreci' ile ilgili son gelişmeleri değerlendirirken, "Milletle yaptığımız sözleşme gereği, barış, kardeşlik yürüyüşüne devam edeceğiz.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 'çözüm süreci' ile ilgili son gelişmeleri değerlendirirken, "Milletle yaptığımız sözleşme gereği, barış, kardeşlik yürüyüşüne devam edeceğiz. Bu konu da kararlı ve tam irade sahibiyiz. Süreci provoke, sabote etmenin kimseye kazandıracağı bir şey yok" dedi.
Diyarbakır Kültür ve Karpuz Festivali etkinlikleri kapasında kentte bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, basın toplantısı yaptı. Vali Hüseyin Aksoy, İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, kamu kurum müdürlerinin de katıldığı toplantıda Bakan Eker, gelişmeleri değerlendirdi. 'Çözüm süreci'ne değinen Eker, şunları söyledi:
"Biz milletimizle bir sözleşme yaptık. 76 milyon vatandaşımızla Kürtler, Türkler, Araplar, Çerkezler bu topraklarda yaşayan bütün vatandaşlarımızla gayemiz şu bu topraklarda şiddet, terör yoluyla bu meselenin çözülmediğini, çözülmeyeceğini, kan akıtmaktan başka bir işe yaramadığını hepimiz tecrübe ettik. Bu acıları bir daha millet yaşamak istemiyor. Biz aramızdaki meselelerimiz, meşru demokratik taleplerimizi konuşmak, uzlaşmak suretiyle bu meseleleri halletmek ve birlikte yeni ve güzel bir geleceği inşa etmenin kararlığını ortaya koyuyor. Çözüm süreci bu projenin adıdır. Bunu artık devlete sahiplenmiştir, çıkardığımız yasayla bunun yasal çerçevesi çizilmiştir. TBMM bunu kabul etmiştir. Devletin tüm ilgili kurumları burada üzerine düşen katkıyı desteği, yapmak yerine getirmek durumundadır."
Bakan Eker, barışın zor olduğunu, başırı inşa etmenin zor olduğunu bildiklerini belirterek, "Çünkü savaştan, nemalanan, savaştan dolayı politik çıkar elde edenlerin de olduğunu biliyoruz. Bu savaş lobisi savaştan yana olacaktır. Ama bunlar millet değil, bunlar münferit bir takım hadiselerdir. Biz bunları millete havale ediyoruz. Milletin de bunları gönüllerinde mahkum ettiğini ve gönüllerinden sildiğini de şuanda çok açık bir şekilde herkes söylemezse bile bunları nefretle karşıladığını biliyoruz. Vatandaşlarımızla konuştuğumuzda vatandaşlarımız bu tür davranışları gerçekte nefretle karşılıyor ve bize söylüyor. Süreci provoke, sabote etmenin kimseye kazandıracağı bir şey yok. Neden? Çünkü çok yüksek beklentiler oluşturmak suretiyle yani şuanda gerçekleşmesi diyelim mümkün olmayan bir takım ifade ve tezleri ortaya koymak sadece yapılan olumlu işleri atılan müspet adımları hani etkisini azaltmaya dönük bir politik çabadır. Başka bir şey değildir. Bunun da millet görüyor ve anlıyor" dedi.
Bazılarının hiç bir şey yapamazsak sabote edelim, zihni bulandıralım, ortaya bir çamur atalım bulansın anlayışı ile hareket ettiğini söyleyen Eker, "Bunlar münferit çaba ve hareketlerdir. Bunların bu davranışlarının bizim yürüyüşümüz engellemesine fırsat vermiyoruz. Vermeyeceğiz de. Onlardan tamamen bağımsız olarak, milletle yaptığımız sözleşme gereği, barış, kardeşlik yürüyüşüne devam edeceğiz. Bu konu da kararlı ve tam irade sahibiyiz. Bu konuda adım adım ilerlemeye devam edeceğiz Burada muhatabımız milletimizdir, Türkiye'deki bütün Kürt, Türk kardeşlerimiz ve bütün vatandaşlarımızdır. Kimseyi biz bu manada onların ne davranışlarını ne sözlerini de ciddiye almıyor. Muhatap kabul etmiyoruz. Bunlarla ilgili olarak ta gereken neyse, ne yapılması gerekiyorsa onlarla ilgili de yapılacaktır. Zaman, zaman üzücü bireysel bir takım saldırı ve sabotaj çabaları ve provoktif eylemler bireysel olarak olabiliyor. Bunları doğru bulmuyoruz her platformda, her fırsatta bunların sürece ve barışla zarar verme çabası olduğunu söylüyoruz. Vatandaşlarımızda bizimle aynı kanaatte ama biz huzuru ve barışı tesis etme konusundaki çabamızı kararlılığımızı bundan sonraki süreçte de devam edeceğiz" dedi.
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın süreçle ilgili yaptığı son açıklama hatırlatılan Eker, "Biz muahedeyi ve sözleşmeyi milletimizle yaptık. Yani ben o şekilde herhangi birsiyle bir polemiğe girmek istemiyorum. Onlarla ilgili parti sözcülerimiz gerekli açıklamaları veriyorlar. Ama bunların hiç birisi bu tür davranışların sözlerin hiç birisi çözüme ve barışa katkı sağlayıcı mahiyet taşımıyor doğru değildir. Herkesin, hepimizin özellikle siyasetçilerin daha temiz, düzgün, itinalı bir dil kullanmaları gerektiğini ifade etmek istiyorum" dedi. - Diyarbakır