Bakan Özer: "1008 bağımsız anaokulunu hizmete açtık"
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Köy yaşam merkezlerinde tarımdan hayvancılığa kadar, Tarım ve Orman Bakanlığımızla da koordineli bir şekilde vatandaşımızın istemiş olduğu her türlü eğitimi yerinde vereceğiz.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Köy yaşam merkezlerinde tarımdan hayvancılığa kadar, Tarım ve Orman Bakanlığımızla da koordineli bir şekilde vatandaşımızın istemiş olduğu her türlü eğitimi yerinde vereceğiz." dedi.
Özer, Çatalca İnceğiz Mahallesi'ndeki Arif Nihat Asya Köy Yaşam Merkezi'nin açılışında, Türkiye'de eğitimle ilgili yanlış bir değerlendirme yapıldığını, sınavlardaki performansla bir bölgenin eğitim performansının ölçülmesinin yanlış olduğunu söyledi.
LGS'de ya da YKS'de gösterilen performansın eğitim kalite performansını göstermeyeceğini vurgulayan Özer, "Sadece bir göstergedir. Yerleştirme sınavlarının hiçbiri eğitimde kalite göstergesi değildir. Oradaki ortalamaların da hiçbir anlamı yoktur. Anlamı vardır ama kaliteyle ilgili doğrudan değerlendirmeye yol açması mümkün değildir." diye konuştu.
Eğitim sisteminin çok iyi yere doğru gittiğini kaydeden Özer, son 20 yılda eğitimle, erişimle ilgili, demokratikleşmeyle ilgili sorunların çözüldüğünü ifade etti.
Özer, eğitim alanında 300 binlik dersliklerden 855 binlik dersliğe sahip olan bir eğitim sistemine kavuşulduğunu aktararak, "Aynı zamanda 500 bin öğretmenin olduğu bir eğitim sisteminden 1,2 milyon öğretmenin olduğu bir eğitim sistemine evrildiğimiz için ve her yıl bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığı için ve aynı zamanda antidemokratik uygulamaların da kaldırıldığı için Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a
Çatalca'dan içten şükranlarımı sunmak istiyorum." dedi.
"Okul öncesi eğitimi güçlendirmeye çalışıyoruz"
Herkesin en nitelikli eğitime kavuşabilmesi için çaba sarf ettiklerini de vurgulayan Özer, şöyle konuştu:
"İşte bunun için okul öncesi eğitimi güçlendirmeye çalışıyoruz. Ortaöğretim sisteminin dengesini bulması için mesleki eğitimi güçlendirmeye çalışıyoruz. Eğitimde kalitenin artırılması için öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimlerine destek oluyoruz. Ana eksen olarak üç önceliğimizin en önemlisi öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerine destek olmak. Eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için Temel Eğitimde 10 Bin Okul Projesi'ni yapıyoruz, dezavantajlı olan okullarımızda pozitif ayrımcılık yapalım diye. Mesleki Eğitimde Bin Okul Projesi'ni bunun için yaptık. Eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için tüm okullarımızda kütüphane yaptık. İnşallah bu projelerimiz adım adım pozitif bir şekilde ilerliyor. Bu kararlılıkla devam ettiğimiz ve en önemlisi hiçbir ayrımcılık yapmadan herkesin müktesebatını, birikimini, eğitim sisteminin kalitesini artmak için kullandığımız zaman çok daha iyi noktalara geleceğiz. Köy yaşam merkezi de aslında bunun bir çıkış noktası. Çocuklar köylerde mağdur kalmasınlar diye hükümetlerimiz öğrencileri ücretsiz bir şekilde en yakın okula ulaştırmak için taşımalı eğitim sistemini ortaya koydular."
"1008 bağımsız anaokulunu hizmete açtık"
İstanbul'daki ilk köy yaşam merkezini açtıklarını dile getiren Özer, "Arif Nihat Asya'nın okumuş olduğu bir okulun dönüşümüyle İstanbul'da ilk açılışı yapıyoruz. Aslında bir Anadolu'ya dönüş projesi. Niye? Çünkü köylerdeki ilkokulları açabilmek için artık hiçbir engel yok. Çünkü yönetmeliği değiştirdik, öğrenci sınırlamasını kaldırdık. Artık istenilen her noktada köy okulu açılabilir." dedi.
3 bin yeni anaokulu yapmak üzere yola çıktıklarını anlatan Özer, bugüne kadar 1008 anaokuluna ulaştıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Yani 11 ay gibi kısa sürede 1008 bağımsız anaokulunu hizmete açmışız Türkiye'de. ve 5 yaştaki okullaşma oranları da yüzde 78'den yüzde 93'e çıkmış. 1800'e yakın köyümüzde 12 bin yavrumuz köy anaokullarıyla buluştu. Şimdi buna bir ilave daha yapıyoruz. Köylerde halk eğitim merkezi açıyoruz. Türkiye'de yaklaşık bin halk eğitim merkezimiz var. Halk eğitim merkezlerinde yetişkinler için 3 binin üzerinde farklı kursla hayat boyu öğrenme stratejisi kapsamında vatandaşımıza hizmet sunuyoruz. Geçen yıl halk eğitim merkezlerinden yararlanan kursiyer sayımız yaklaşık 5 milyondu. 2022'de her ay 1 milyon vatandaşa erişmeyi hedef koyduk. 6 ayın sonunda 6,3 milyon vatandaşımıza ulaştık. Yani 1 milyon hedefini de geçtik. İnşallah yıl sonuna kadar 12 milyon vatandaşa erişme hedefine ulaşacağız ve bunların yüzde 70'i kadınlarımız."
Özer, köy yaşam merkezlerinin Türkiye için çok kritik bir proje olduğunu vurgulayarak, "Artık köy yaşam merkezlerinde tarımdan hayvancılığa kadar, Tarım ve Orman Bakanlığımızla da koordineli bir şekilde vatandaşımızın istemiş olduğu her türlü eğitimi yerinde vereceğiz. Köy yaşam merkezleri, bir bölgedeki yetişkinlerle eğitim çağındaki gençleri, çocukları bir araya getiren dolayısıyla yıllardan beri konuşulan kültür transferiyle ilgili de çok önemli bir merkez olma potansiyeline sahip bir proje. Her açılan köy yaşam merkezini bakanlığımızdaki bir birim koordine edecek ve kontrol edecek." diye konuştu.
"Yaşam merkezimiz ışığı sönmeden hizmet vermeye devam edecek"
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da Çatalca'nın İstanbul'un yüz ölçümü olarak en büyük yeri olduğunu dile getirdi.
Atıl olan bir yerin yeniden hizmete alınmasını sağlayan bir projeye imza attığı için Bakan Özer'e teşekkür eden Yerlikaya, "Artık İnceğiz köyü -Arif Nihat Asya merhum mekanı cennet olsun- sadece öğrencileri değil aynı zamanda ihtiyaç görüldüğü ve tespit edildiği ebeveynleri de büyükleri de her alanla ilgili bu mekanda göreceğiz. Bu yaşam merkezimiz hiçbir zaman ışığı sönmeden hizmet vermeye devam edecek." ifadelerini kullandı.
Yerlikaya, 21 bin öğretmenin eylül ayında göreve başlayacağını, 10 bininin İstanbul'da hizmet edeceğini söyledi.
Konuşmaların ardından Bakan Özer ve eşi Nebahat Özer, Vali Yerlikaya ve eşi Hatice Nur Yerlikaya, diğer katılımcılarla birlikte merkezin açılışını yaptı.
Bakan Özer ve beraberindekiler daha sonra merkezi gezdi.