Bakan Yılmaz: Türkiye Okullaşma Oranıyla Avrupa'da Birinci
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin okullaşma oranıyla Avrupa'da birinci olduğunu söyledi Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Güzel Sanatlar ve Eczacılık Fakülteleri yeni hizmet binası ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ek Hizmet Binası temel atma töreni ve Hukuk Fakültesi açılışı AB...
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin okullaşma oranıyla Avrupa'da birinci olduğunu söyledi Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Güzel Sanatlar ve Eczacılık Fakülteleri yeni hizmet binası ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ek Hizmet Binası temel atma töreni ve Hukuk Fakültesi açılışı AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ve Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Bakan Yılmaz, ÇÜ Kongre Merkezi'nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesinin bilgi ile mümkün olabileceğini belirterek, "Kültür kalıcı olandır. Bizden gelecek nesillere bir şeyler kalsın diyoruz. Ülkemizin her alanda hedeflerine ulaşabilmesi nitelikli bilgi ile mümkündür. Tam bağımsızlık için nitelikli bilgiye sahip olmak lazım. Nitelikli bilgiyi nitelikli güce dönüştürecek bilim adamlarına ihtiyacımız var. Bilgi üniversitelerde üretilir. Üniversitelerde bilgi, birikime dönüşür" dedi.
Sayısal veriler ile Türkiye'nin eğitimde hedeflediği noktalara geldiğini vurgulayan Bakan Yılmaz, "Ülkemizde yüksek öğretime erişim oranında hedefe ulaşılmıştır. Okullaşma oranı yüzde 103.73'tür. Net yüzde 42.43'tür. Bu oran 2002 yılında yüzde 27 idi. Yüzde 27'den yüzde 100.73'e çıktı. Bu okullaşma oranıyla Avrupa'da birinciyiz. Yükseköğretimde erkeklerde okullaşma yüzde 40, kızlarda ise yüzde 44. Kızlar, erkeklere göre daha fazladır. Milli Savunma Üniversiteleri, Türk Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitelerimizle birlikte 180'in üzerinde üniversitemiz var. 7 milyon 700 binin üzerinde yüksek öğretimde okuyan öğrencilerimiz var. 2002'de 1 milyon 600 bindi. Öğrenci sayısı ile Rusya'dan sonra Avrupa'da birincisiyiz. Öğretim elemanı sayımız 157 binin üzerinde ama 70 bindi biz geldiğimizde. Bundan sonraki aşama nitelik ve kalite bakımından büyümedir. 100 alanda 2 bin doktora programı hayata geçirildi" ifadelerini kullandı.
"BİRİNİN DİĞERİNİ TAKLİT ETMESİNİ İSTEMİYORUZ"
Üniversitelerde taklidin önüne geçilmesi gerektiğini de kaydeden Yılmaz, "Üniversitelerde her alanda çalışırken bir alanda öne çıkması önemlidir. Birinin diğerini taklit etmesini istemiyoruz. Üniversitelerimizin bir kısmının eğitimde, bir kısmının bölgesel kalkınmaya katkı sunmasını istiyoruz. Bir alanda öne çıkması önemlidir. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için bölgesel kalkınma odaklı misyon farklılaşması başlatıldı. Bingöl tarımda, Düzce sağlık ve çevre alanında, Kırşehir sağlık alanında bölgesel kalkınmanın pilot illeridir. 15 üniversitemizde araştırma üniversitesi belirlenmiştir. Bu üniversiteleri maddi olarak desteklemekteyiz" şeklinde konuştu.
Avrupa'da en fazla eğitime milli gelirin Türkiye'den ayrıldığına dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu:
"2002'de milli gelirden 2.9'u eğitime ayrılıyordu şimdi 6.2'sini eğitime ayırıyoruz. Avrupa'da bu rakamla en fazla kaynak ayırdığımız ülkeyiz. İstiyoruz ki bizim aldığımız eğitimden daha iyisini evlatlarımız alsın. Ulaşımda, sağlıkta neler yapıldığını görüyorsunuz. Milli gelir açısından İsveç, Hollanda ve İsviçre'nin gerisindeydi. Şimdi G-20 üyesiyiz. Onlar bu G-20'de yoklar. Bugün Türkiye, Hollanda'nın satın alma gücü açısından 2 katı. Bunu neye bağlıyorsunuz. Kore'nin büyükelçisi geldi son 15 yılda büyük gelişme gösterdiniz bu eğitimsiz olmazdı. Petrol bulmadık, altın, elmas da bulmadık. Bunlardan daha değerli şey eğitimdir."
"PİYASALAR COŞUYORDU"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ise konuşmasında, üniversitede yeni açılacak fakültelerin yatırımından bahsederek, "100 milyon TL'lik yatırımdan bahsediyoruz. 2002 öncesi Türkiye'de bu paranın yarısı IMF tarafından Türkiye'nin kullanması için verildiğinde ülkede piyasalar coşuyordu. Eskiden piyasaları coşturan muhtaç olduğumuz rakamlar üniversiteler için harcanıyor şimdi" dedi.
Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu alan olduğunu kaydeden Bakan Çelik, daha sonra şunları kaydetti:
"Milletlerin yükseliş ve çöküş dönemleri olur. Savaşı kazanır veya kaybedersiniz. Donanmanızı kaybetseniz yenisini kurarsınız. Bir milleti millet yapan onun kültürüdür. Eğer kültürü kaybederseniz o milleti kaybedersiniz. Tarihte binlerce yıl yaşamış devletler var. Çağatay Devleti ise 30 yıl yaşamıştır. Ali Şir Nevai olmasaydı Çağatayca'yı bu kadar bilmeyecektik. Kültür ve sanat bunlar Atatürk'ün dediği gibi hayat damarlarımızdır."
"DARBE HUKUKUN GÜCÜYLE ENGELLENMİŞTİR"
Hukuk Fakültesi'nin Türkiye açısından çok önemli olduğunu söyleyen Bakan Çelik, "Türkiye'de bir darbe gerçekleştiğinde onların önünde saygı duruşuna geçen anayasa mahkemesi başkanları gördü bu ülke. Türkiye'deki laik devleti ortadan kaldırmaya çalışan darbe girişiminde hukukçularımız harekete geçmişlerdir. Darbe girişimi hukukun gücüyle engellenmiştir. Terör koridorunu engellemeye çalışırken uluslararası hukuk belgelerine uyuyoruz" ifadelerini kullandı.
Üniversitelerdeki yabancı öğrenci sayısının artmasını da değerlendiren Çelik, "Yabancı öğrenci sayısının çok artmasının hem kendi öğrencilerimiz hem de kendi üniversitemiz adına katkısı olacaktır. Eskiden bize hasta adam deniyordu ama genç cumhuriyeti kurarak bu dönemden çıktık. Sizlerin iş başına geldiğiniz dönemlerde kimse Türkiye'ye hasta adam demeyecek. Okuduğunuz bazı haberlere kulak asmayın. Türkiye'nin geleceği güzeldir. Bugünden daha parlak olacaktır geleceğimiz" diye konuştu.
(Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay / İHA)