Bakan Selçuk: "Türkiye artık attığı her adımı bir değere dönüştürme kapasitesine sahip"
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'nin artık attığı her adımı, ürettiği her hizmet ve ürünü bir değere dönüştürme kapasitesine sahip olduğunu, böylece artık kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli planlar yapan bir ülke olduğunu ifade etti.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'nin artık attığı her adımı, ürettiği her hizmet ve ürünü bir değere dönüştürme kapasitesine sahip olduğunu, böylece artık kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli planlar yapan bir ülke olduğunu ifade etti.
Bakan Selçuk, "3. Değer Zirvesi ve Türkiye'ye Değer Katan Markalar Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, birinci zirveden itibaren artık geleneksel hale gelmiş, gelenekselleşmesi de bir değer olmuş zirvenin üçüncüsünde hep beraber olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
" Türkiye'ye değer" diye yola çıktıklarına işaret eden Selçuk, bundan sonraki değer zirvelerinde de daha nice markaları tebrik etme, başarılarıyla iftihar etme temennisinde bulundu.
Selçuk, bugün Türkiye için varlıklarıyla, isimleriyle değer üreten markalara ve alanlarında üstün başarılar elde etmiş kişilere ödüllerini takdim edeceklerini aktardı.
Hayattaki ve Türkiye'deki en önemli değerin "insan" olduğunu, aynı zamanda insan kaynağının tüm değerlerin üretiminde de süreçlerin baş aktörü olduğunu vurgulayan Selçuk, dolayısıyla insana yapılan her yatırımın aslında üretime, gelişime, ilerlemeye ve geleceğe yapılan yatırım olduğunu ifade etti.
"Son 19 yılda hayata geçirdiğimiz tüm politikalarda insan odaklı, insanı merkezi alan bir yaklaşımla hareket ettik." diyen Selçuk, şöyle devam etti:
"Bakanlık olarak da hedefimiz her daim insana değer, aileye değer ve Türkiye'ye değer oldu. Özellikle geçirdiğimiz son 1 yılda insan odaklı hizmetlerin bir kez daha önemini anladık. Bir sağlık krizi olan salgın, sadece sağlık sistemini değil, ayrıca sosyal hayatı ve çalışma hayatını da derinden etkiledi. Özellikle bu dönemde en ön safta özveri ile çalışan tüm sağlık çalışanlarımıza, sosyal hizmet çalışanlarımıza, sosyal hizmet uzmanlarımıza da teşekkür ediyorum. Hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Rabbimden şifa vermesini de niyaz ediyorum tüm hastalarımıza."
Salgının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sosyal yaşamı ve çalışma hayatını etkilediğini hatırlatan Selçuk, insana değer verdikleri ve insanı korumanın temel hedefleri olduğu için salgının olumsuz etkilerini azaltmak ve vatandaşları korumak için sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla, iş dünyasıyla sürekli istişareler halinde bulunduklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde birçok tedbir ve uygulamalarla maddi ve manevi tüm kaynakları da seferber ederek değerleri, insanı korumayı hedeflediklerini anlattı.
"Vatandaşlarımıza doğrudan aktardığımız kaynağın toplam miktarı 57 milyar lirayı aştı"
Bakanlık olarak, bu dönemde Sosyal Koruma Kalkanı'nı harekete geçirdiklerine işaret eden Selçuk, şunları kaydetti:
"Sosyal Koruma Kalkanı altında da hem çalışma hayatına yönelik yani buradaki bütün markalarımızı, girişimcilerimizi korumaya yönelik uygulamalar başlattık. Onun haricinde sosyal güvenlikte, sosyal yardımlarda, sosyal hizmetlerde de birçok tedbirler başlattık. Hedefimiz bireyden aileye, aileden topluma uzanan tüm süreçlerde tüm vatandaşlarımızı koruyabilmekti. Bu süreç zarfında vatandaşlarımıza doğrudan aktardığımız kaynağın toplam miktarı da 57 milyar lirayı aşmış durumda. Salgın bize aynı zamanda Türkiye'nin altyapısının, 18 yılda yaptığımız bütün yatırımların, aynı zamanda Genel Sağlık Sigortacılığı Sistemimizin, Sosyal Güvenlik Sistemimizin de dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarımıza yaptığımız bütün yatırımların ve girişimlerin de bir değer olduğunu bir kez daha ispat etti. E-devlet üzerinde Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın da çok değerli emekleri oldu. E-devlet sistemindeki uygulamaların, vatandaşlarımızın salgın döneminde daha hızlı ulaşması noktasında da ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük."
Türkiye çapında, Türkiye'nin kendi karakterinde olan bir değer olduğuna inandığı 1003 Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı bulunduğunu aktaran Selçuk, bu vakıflar kanalıyla da pandemi döneminde bütün ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi.
"Dünya Sağlık Örgütü'nün örnek gösterdiği ülkelerden biri olduk"
Sosyal hizmetler alanında kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar başta olmak üzere herkesi korumayı hedeflediklerini belirten Bakan Selçuk, şöyle devam etti:
"Bizim en büyük değerlerimizden biri de yaşlılarımızı koruyabilmemizdi. Pandemi döneminde bunu da gördük ki diğer bütün çoğu ülkelerde vefatların maalesef birçoğu huzurevlerinde gerçekleşirken biz büyüklerimizi koruduğumuz için onların dualarını daha uzun süre alabilmemiz için, büyüklerimizin başımızda olmasını da bir değer olarak gördüğümüz için, onları huzurevlerimizde korumak için var gücümüzle çalıştık. Bakım hizmetleri konusunda da Dünya Sağlık Örgütü'nün örnek gösterdiği ülkelerden biri olduk. Dolayısıyla sadece maddi kaynaklar, maddi değerler, firmalar değil aynı zamanda Türkiye insani değerleriyle sosyal girişimciliğiyle yani sosyal alanda verdiği değerlerle de örnek bir ülke olmaya aday. Örnek bir ülke olarak gelecek kuşaklara da çok güzel bir rol model olmaya devam ediyor."
"Türkiye artık attığı her adımı bir değere dönüştürme kapasitesine sahip"
Bütün bu markaları koruyabilmelerinin önemine de değinen Bakan Selçuk, kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, fesih kısıtı ile hem işvereni hem de çalışanları korumak istediklerini dile getirdi.
Bakan Selçuk, değer üretmenin anlık bir kazanımdan ibaret olmadığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sürekli çalışmayı, çabalamayı, üretmeyi, yenilenmeyi, değişimi dönüşümü de gerektirmekte. Türkiye'nin son 19 yılda başarı hikayesinin sırrı da işte burada. Türkiye artık attığı her adımı, ürettiği her hizmet ve ürünü bir değere dönüştürme kapasitesine sahip. Böylece biz artık kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli planlar yapan bir ülkeyiz. Dolayısıyla burada her biriniz bir değersiniz hepimiz için. Hepsi ülkemiz için bir değer. Hepsinden öte insanımız, insan kaynağımız bizim için bir değer. İnanıyoruz ki, bu değerleri hep beraber daha üst noktalara taşıyacağız. Hep bakanlık olarak diyoruz 'İnsana değer, aileye değer, Türkiye'mize değer."