Bakan Zeybekci: "Türkiye Olarak Önümüzdeki Dönemde Dünyada En Büyük İstikbal Vadeden Ülkelerden...
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye olarak önümüzdeki dönemde dünyada en büyük istikbal vadeden ülkelerden biriyiz.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye olarak önümüzdeki dönemde dünyada en büyük istikbal vadeden ülkelerden biriyiz. Bu kadar çok yatırım fırsatının olduğu bir ülke yok." dedi.
Bakan Zeybekci, 8. İstanbul Finans Zirvesi'nde (IFS 2017) yaptığı konuşmada, 2008 global finans krizinden bu yana dünyada olağanüstü dönemler yaşandığını, bütün bilinenlerin değiştiğini ve kartların yeniden karıldığını söyledi.
ABD'de 2012'den bu yana parasal daralma ve faizlerin artırılmasıyla ilgili söylentilerle dünyada para ve finans piyasalarına yön verilmeye çalışıldığını aktaran Zeybekci, bu süreçte dünyanın bir bedel ödediğini dile getirdi.
Zeybekci, "Kriz öncesinde dünyada hemen hemen her ülke ve sektör, özellikle de finans sektörü, adeta pahalı bir yarış arabasına binmiş gibiydi. Kontrolsüz bir şekilde hız yapan lüksü, gösterişi seven bir yapıdaydı." diye konuştu.
Zeybekci, şunları kaydetti:
"Tüm borsalar rekor kırıyordu. Tüm emtia fiyatları almış başını gidiyordu. Petrol fiyatları 146 dolara kadar çıkmıştı. Bunun oluşturduğu inanılmaz bir likidite bolluğu, tüketim çılgınlığı vardı. Krizle beraber bu kadar kolay kazanma dönemi bitti ve dengeler yerine oturmaya ve fatura çıkmaya başladı. Krizin sebebi finans piyasalarının üretim ekonomilerinin gerçeklerinden uzaklaşmasıydı, parayla para kazanmaydı."
"Reel sektör yeni bir dünya ortaya çıkarıyor"
Bakan Zeybekci, kriz öncesi oluşturulan aşırı petrol fiyatlarının dünyayı başka arayışlara ittiğini belirterek, alternatifler oluşturulmaya başlandığını ve yenilenebilir enerji teknolojileriyle ilgili ciddi bir tempoya girildiğini söyledi.
Bugün yoğun şekilde gerek hibrit, gerekse elektrikli otolarda inanılmaz bir üretim ve teknoloji gelişimi başladığına değinen Zeybekci, "Yenilenebilir enerjiyle ilgili önemli teknolojiler geliştirildi. Sadece ülkemizde son dönemde rüzgar ve güneş enerjisinde 20 bin megavatın üzerinde, 40-50 milyar dolarlık yatırım ve ekonomi oluştu." diye konuştu.
Dünya genelinde kriz öncesindeki aşırı şişkin ekonominin ilk darbesinin işsizlik oranlarının yükselmesi olduğunu aktaran Zeybekci, ayrıca Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı şekilde ülkeler arasındaki serbest ticaretteki bariyerlerin korumacı ortamlara geldiğini ifade etti.
Finans sektörünün bu krizin baş aktörü olduğunu anlatan Zeybekci, şöyle devam etti:
"Kriz sonrası risk tanımlarını şekillendiren yine finans sektörü oldu. Bütün bu dalgalanmalar bir süre daha devam edecek. Daha taşlar yerine oturmadı. Ben reel sektörün içinden gelen bir ekonomi bakanıyım. 2014'ün ocak ayından itibaren 'Yüksek değerli dolar sürdürülebilir değildir. Amerikan Merkez Bankası için faizleri artırmak sürdürülebilir değildir. Onun için faiz artırımları da o kadar değildir ve kolay olmayacaktır' dedik." Reel sektörü ve reflekslerini çok iyi bilirim. Reel sektör yeni bir dünya ortaya çıkarıyor şu anda. Onun için bu bir süre daha devam edecek."
" Türkiye'de Endüstri 4.0'ın başarılı örnekleri var"
Türkiye'nin bu süreçte farklı bir noktaya geldiğine işaret eden Zeybekci, "Nominal değerlere göre dünyanın 17. büyük ekonomisi. IMF'nin son raporunda satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi. Avrupa'nın 5. büyük ekonomisi. İthalat ve ihracat dahil, 450 milyar dolar mal ticareti yapan, milli gelirde 10 milyar dolar seviyesinde bulunan ve 20 bin dolarları hedefleyen bir ülke. Artık negatif anlamda kolay etkilenen bir ülke değiliz. Onun için önümüzdeki dönemde ne olduğunu ve olacağını gayet iyi biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Yeniden yapılanan dünyanın enerjide de başka bir değişikliğe doğru gittiğini aktaran Zeybekci, yenilenebilir enerjinin ucuz ve sürdürülebilir hale gelmesini, bunun teknolojilerinin de Türkiye'de üretilmesini çok önemsediklerini dile getirdi.
Zeybekci, 2008 krizinin başka gelişmeleri de tetiklediğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bugün artık insansız hava araçlarından sonra insansız arabalar başladı. Dünyada öyle bir noktaya gelindi ki e-ticaret gibi devasa bir dalga geliyor. Bu öyle bir dalga ki ya üzerine çıkıp muhteşem şekilde sörf yapacağız, tadını çıkaracağız ya da bu dalga buna uymayanları, hazırlanmayanları altına alarak sahile atacak. Endüstri 4.0 o kadar hızlı bir şekilde geliyor ki artık iş gücünün ucuzluk avantajları etken olmayacak. Her türlü ürünün 4.0 ortamında üretildiği, akıllı teknolojilerle, birbiriyle haberleşen robot üstü yazılımlarla üretilebildiğini görüyoruz. Bunun en başarılı örneklerinden birini de Türkiye'de gördüm. Bir elektronik firmasında bütün üretim sahasının yüzde 100 Türk yazılımıyla teknolojik olarak yönetildiğini gördüm. İnşallah Türkiye olarak biz burada da hızlı bir şekide geliyoruz."
"Yeni dünyayı kuran ülkelerden bir olmak zorundayız"
Bakan Zeybekci, reel sektörün cesur bir dünya kurduğunu ifade ederek, "Sürdürülebilir bir finans sektörü reel sektörün geleceğiyle beraber hareket etmek zorunda. Bizim de yeni gelişen dünyaya, gelmekte olan dalgaya cevaplarımız var." diye konuştu.
Geçen yıl 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı ihanet ortamında bile Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çok farklı şeyler ortaya koymaya devam ettiklerini belirten Zeybekci, "Aldığımız kararları kararlılıkla uygulamaya devam ettik. Çok önemli yatırım teşvik sistemlerini hayata geçirdik. Mevcut yatırım teşvik sistemlerinde bir çok şeyi revize ettik. Proje bazlı yatırım teşvik sistemi gibi dünyanın en iddialı yatırım teşvik sistemini hayata geçirdik." görüşlerini paylaştı.
Ekonomi Bakanı Zeybekçi, şunları kaydetti:
"Dünya gittikçe ikiye ayrılıyor; bilgi, teknoloji, yazılım, patent, tasarım üreten ülkeler ile bunları tüketen ülkeler... Üretenler dünya ile ilgili karar veren ülkeler olacak. Üretenler gelecek dünyanın galipleri olacak. Biz Türkiye olarak yeni bir dünya kurulurken o dünyayı kuran ülkelerden bir olmak zorunda olan bir ülkeyiz. Bu coğrafyada ve yeni dünyada Türkiye asla ve asla edilgen olarak hayatını devam ettiremez. Onun için etken olmak zorundayız. Bilimi, teknolojiyi, lisansı, patenti, finansı üretmek zorundayız. Biz dağıtım ve tüketim kanallarında etkin olmak zorundayız. Tüketim alışkanlıklarını belirleyen ülke olmak zorundayız.
Onun için de bundan önceki hükümetlerimizin aldığı tedbirlerin üzerine 65. Hükümet olarak şu anda ihracatılarımızın bizden istediği her türlü desteği verme yolunda çok önemli adımlar attık. Bir örnek vereyim. Eximbank şu anda 40 milyar doların üzerinde kredi ve sigorta desteğiyle toplam ihracatın yüzde 25'e yakınını finanse eder hale geldi. 2017'nin sonunda bu oran yüzde 26'ya çıkacak. 2018'de hedefimiz Kore'yi de geçerek dünyada bir numara olmak. Müteahhitlerimizi de farklı şekilde destekliyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun bir ihale aldıkları zaman o hizmet için Türkiye'den alacakları her ürüne Türk malı olmak kaydıyla bir yıl vadeli sıfır faizle kredi veriyoruz."
"Bu kadar çok yatırım fırsatının olduğu başka bir ülke yok"
Zeybekci, "Dünyada bugün nereye gideceğine karar veremeyen inanılmaz bir likidite var. Bu likidite, bu parasal bolluk, Amerikan Merkez Bankası faiz artırsın diye bütün antenlerini açmış şekilde bekliyor ama asıl olması gereken yer üretime destek veren, sürdürülebilir üretim yapan alanlara destek veren finans yapıları. Bunları oluşturmamız gerekiyor. Türkiye olarak son dönemde finans piyasalarıyla ilgili attığımız en önemli adımlardan biri de Türkiye Varlık Fonu'dur. Bu fonun bu anlamda dünyada önemli bir yer edinmesini bekliyoruz." diye konuştu.
Finans kesiminin bütün bunların orta yerinde bulunduğunu bildiren Zeybekci, "Finans kesimi bütün bunların sürükleyicisi, ön alıcısı olmak zorunda. Hele Türkiye gibi ülkelerde bu çok daha fazla önemli. Dünyadaki yeniliklerin önünde giden bir finans sektörü var. Paradan para kazanma dönemi artık yakın gelecekte mümkün görünmüyor. Onun için dünyadaki finans ve paranın üretime dönüştüğünü göreceğiz." ifadelerini kullandı.
Bakan Zeybekci, şöyle devam etti:
"Türkiye ile ilgili önümüzdeki dönemde dünyada en büyük istikbal vadeden ülkelerden biriyiz. Son 15 yılda enerji üretimi 32 bin megavat, 70 bin megavata çıkan başka bir ülke yok. Önümüzdeki 10 yıllık sürede bu enerji üretim ve tüketimini tekrar 2'ye katlayacak başka bir ülke yok. Dünyada sağlık sistemini komple yenilecek başka bir ülke yok. Ulaştırmayla ilgili bu kadar çok yatırım fırsatının olduğu başka bir ülke yok. Önümüzdeki 10 yılda milli gelirini 2-2,5 kat artırma potansiyeline sahip başka bir ülke yok.
G20 ülkeleri içinde en hızlı büyüyen 3. ülkeyiz. OECD ülkeleri içinde de aynı noktadayız. Göreceksiniz 3. çeyrek büyümemizle de G20 ülkeleri içinde belki bir numara olacağız. 2017 ortalamasında da bütün beklentilerin revize edilmesine rağmen yakalayamadığımız bir büyüme bekliyoruz. Bütün imkanlar ve fırsatlar Türkiye'yi başka bir noktaya götürecek."
"Reel kesim ve finans sektörü bir kalbin iki tarafı"
İstanbul Finans Merkezi projesi içinde katılım bankacılığı ve İslami finansın da önemli bir yeri olacağını belirten Zeybekci, Helal Akreditasyon Kurumu ile ilgili Meclise bir kanun tasarısı sevk ettiklerini, bunun da ülkenin dış ticaretinde önemli enstrümanlardan biri olacağını vurguladı.
Teknolojik gelişmeleri finans piyasalarını yakından takip etmesi gerektiğini bildiren Zeybekci, 2017 itibarıyla 10 bin ihracatının elektronik ticaret platformlarında yer almasını desteklediklerini ve onların masraflarının yüzde 80'ini karşıladıklarını söyledi.
KOBİ'lerin elektronik ticaret konusunda Türkiye'nin en büyük avantajlarından biri olduğunu belirten Zeybekci, bununla ilgili de çalışmaları olduğunu ifade etti.
Zeybekci, reel kesim ve finans sektörünü bir kalbin iki tarafı olarak gördüğünü bildiren Zeybekci, "Bu Türkiye için bir seferberliktir. hep birlikte aynı organın parçaları olarak muasır medeniyet yolculuğunda yol alacağız." dedi.