Balıkesir BBP'li Gürhan Meral Akşener ve CHP'nin Adalet Kurultayı'nı Eleştirdi
BBP'li Gürhan Meral Akşener ve CHP'nin Adalet Kurultayı'nı eleştirdiBÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan, düzenlediği basın toplantısıyla, yeni parti kurma hazırlığı içerisinde olan Meral Akşener ve MHP'den ayrılanlar ile Çanakkale'de Adalet Kurultayı düzenleyen...
BBP'li Gürhan Meral Akşener ve CHP'nin Adalet Kurultayı'nı eleştirdi
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan, düzenlediği basın toplantısıyla, yeni parti kurma hazırlığı içerisinde olan Meral Akşener ve MHP'den ayrılanlar ile Çanakkale'de Adalet Kurultayı düzenleyen CHP'yi eleştirdi. Akşener ve arkadaşlarının oluşumundan iki, üç parti çıkacağını savunan Gürhan, CHP'nin Çanakkale'de düzenlediği kurultayın ise Türk Milleti'ne herhangi bir fayda getireceğine inanmadığını söyledi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan tatilini geçirdiği Balıkesir'in Ayvalık ilçesindeki Şinirkent Sitesi'ndeki evinin bahçesinde basın toplantısı düzenleyerek, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Meral Akşener ve arkadaşlarının daha partisini kurmadan 3-5 ay içerisinde bir balon şişirildiğini öne süren Gürhan, "Bu balonun da kısa süre içerisinde patlayacağını söylemiştim. Nitekim 3-5 aya bile kalmadı. Bunların arasındaki tek hedefin millete hizmet olmadığını, bunların amacının sadece MHP'yi ele geçirmeye çalışmak olduğunu da belirtmiştim. MHP'den kopan arkadaşlar anladılar ki; bu yeni oluşumda milliyetçi temsilcilerin olmadığını gördüler. Nitekim de, Meral Hanım'ın yeni kuracakları partide Alparslan Türkeş'in resminin asılmasını, bozkurt işaretinin yapılmasını yasakladı. Bu işin sonunda MHP'den kopan arkadaşlarımız, Meral Akşener ve arkadaşlarından umduklarını bulamayarak, BBP'yi tercih edeceklerdir. Bu dönüşe ait ilk mesajları bugün Ümit Özdağ'ın twitter hesabındaki bozkurt işaretinin MHP'ye değil Türk Milleti'ne ait olduğunu belirten paylaşımında gördük. İyi ama bozkurt işareti yapmayacaksanız siz hangi siyasi çizginin içinde yer alacaksınız" dedi.
"BU OLUŞUMDAN 2-3 PARTİ ÇIKACAKTIR"
Meral Akşener ve arkadaşlarında bir 'kan uyuşmazlığı' olduğunu savunan Gürhan, "İlk kan uyuşmazlığını MHP ile ülkücüler arasında olduğunu hissediyor ve görüyoruz. Bunun da ileride daha büyük sürtüşmelere neden olacağını ve bu oluşumdan birkaç parti çıkacağını düşünüyorum. Mazide birlikte olduğumuz ülkücü arkadaşların bize doğru geleceklerini, diğer arkadaşların da başka partilere yönleneceklerini ya da başka bir parti arayışları içerisine gireceklerini tahmin ediyorum" diye konuştu.
Merkez sağda oyları toplayabilmek için önce ülkücü camianın simgesel sembolleri üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini kaydeden Gürhan, şöyle devam etti:
"Merkez sağda olmak demek, ülkücü camianın da aralarında bulunduğu merkezde hareket eden siyasi parti demektir. Siz ülkücüleri dışlarsanız, ne tarafa doğru yönelmiş oluyorsunuz? Daha önce yine Meral Hanım'ın ifade ettiği gibi; burada yönünü, tarzını merkezin dışında bir yola doğru koydu. 'İmamların, müftülerin nikah kıymasının karşısındayım' dedi. Bunu ifade eden biri; Türkiye'nin yüzde 70'inin merkez partilere oy verdiği bir ülkede, kimden oy alabilir ki? AK Parti'den oy alamazsınız. MHP'yi zaten reddediyorsunuz. BBP'den oy alamazsınız. O zaman siz; CHP'nin tabanına plonjon yapıyorsunuz. Siz sadece CHP tabanından oy alırsınız. Alsalar alsalar; merkezden değil, CHP'den memnun olmayanlarla birlikte küçük bir hareket olarak kalırlar. Başka da bir başarılarının olabileceğine ihtimal vermiyorum, bu politikalarla."
YAMALI BOHÇA BENZETMESİ
Meral Akşener ve grubunu 'yamalı bohçaya' benzeten Gürhan, "Meral Hanım ve arkadaşları bir tek ideolojinin içerisinde olsalardı belki bir şeyler farklı olabilirdi. 'Biz merkezdeyiz' diye kendilerini tanımlıyorlar ama yamalı bohça da yama tutmuyor. Siz kalkıp da hurdalıktan sıfır kilometre otomobil çıkartamazsınız. Bu yüzden de onların birçok parçalarının birbirleriyle sürtüşeceğini, süreç içerisinde birbirileriyle çatışarak ayrışacaklarını düşünüyorum. Bu çatışmaların ardından da bir değil, birkaç parti çıkarabilirler" dedi.
Meral Akşener ve arkadaşlarının BBP'ye gelerek birlikte çalışma adına herhangi bir teklifte bulunmadığını da vurgulayan Gürhan, "Sadece referandum öncesinde geldiler. Bizim 'Hayır' dememizi beklediklerini belirtip, bize fikirlerini aktardılar. Bizde kendilerine, devletimizin bu aşamada birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini, dışarıdaki tehlikeleri hep birlikte göğüslememiz adına, millet için devlet için, bayrak için, vatan için, 'Evet' dememiz gerektiğini ifade ettik. Görüşmemiz bununla sınırlı kaldı" diye konuştu.
ADALET KURULTAYI'NI DEĞERLENDİRDİ
CHP'nin Çanakkale'deki Adalet Kurultayı'nı da değerlendiren Gürhan, şunları söyledi:
"Bazı insanlar, bazı çağlarda yaşamamalı, bazı zamanlarda olmamalı" diye güzel bir söz var. CHP'li arkadaşların, Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında o dönemde olmamalarına ve o çağda yaşamadıklarına ben şahsen seviniyorum. Çünkü aynı çağda yaşasalardı hele ki Mustafa Kemal Atatürk cephede savaşırken, o arkadaşlarda yolda yürüyeceklerdi ya da onunla birlikte savaşmak yerine başka yerlerde başka programlar yapacaklardı. Bugün ülkeyi getirdikleri konum da bu zaten. Bu yüzden de benim o arkadaşlara tavsiyem, bir kere en azından kutsal ya da manevi anlam yüklü mekanlarda, maneviyata önem verilmeleri gerektiğidir. Biz de Zafer Bayramımızı büyük heyecan ve gururla kutladık. Ama illa o gurur ve şevkin içerisinde içki içmek, göbek atmak gibi bir şeyin olmasını da ben hoş bulmuyorum. Hepimizin bir silah arkadaşı var. 15 Temmuz'da biz meydanlara BBP ve Alperen Ocakları olarak indik. Orada biz; şehitlerimiz ve gazilerimizle birlikte meydanlardaydık. Onlar bizim silah arkadaşlarımız. Alparslan'ın silah arkadaşları var. Mustafa Kemal Atatürk'ün silah arkadaşları var. Bence, bu arkadaşlar o çağlarda yaşasalardı, bunların silah arkadaşları da olmazdı. Onlar ancak ya gidip oralarda şenlik düzenlerler ya da izci kamplarında konuşma yaparlarmış. CHP'nin Çanakkale'de düzenlediği kurultayın Türk Milleti'ne herhangi bir fayda getireceğine inanmıyorum. Malazgirt, Çanakkale ve 15 Temmuz'daki zaferleri gerçekleştirenlerin hepsi Türk Milleti'dir. Bu bayramların içerisine de nifak sokmak, 'bu zaferi biz yaptık', 'bunu siz yaptınız' gibi yanlış yollara da gidilmemesi gerektiğini tavsiye ediyorum. Hak arayışının da TBMM'nin içinde olması gerektiğini düşünüyorum."