Haberler

Balıkesir - Ersin Özince: Türkiye Tökezlerse Yardım Edecek

Abone Ol

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Ekonomisi Sıkıntılı Günler Yaşayan Yunanistan'ın Gözünü Almanya'dan Gelebilecek Yardıma Diktiğini Belirterek, "yunanistan Tökezliyor Almanya Yardım Edecek mi Diyor. Türkiye Tökezlerse Yardıma Gelecek Kimse Yok. Kriz Sonrasında, Kriz Esnasındaki Göreceli Olarak İyi Yönetimimizle, Enflasyonun Düştüğü Seviyelerle Türk Özel Sektörü Önümüzdeki Dönemlerde Sermaye Piyasasını Daha İyi Kullanacak" Dedi.

TÜRKİYE Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, ekonomisi sıkıntılı günler yaşayan Yunanistan'ın gözünü Almanya'dan gelebilecek yardıma diktiğini belirterek, "Yunanistan tökezliyor Almanya yardım edecek mi diyor. Türkiye tökezlerse yardıma gelecek kimse yok. Kriz sonrasında, kriz esnasındaki göreceli olarak iyi yönetimimizle, enflasyonun düştüğü seviyelerle Türk özel sektörü önümüzdeki dönemlerde sermaye piyasasını daha iyi kullanacak" dedi.

Balıkesir Belediyesi ve Balıkesir Üniversitesi'nin birlikte düzenlediği 'Küresel Finansal Kriz ve Yerel Ekonomilere Yansımaları' konulu panel, Salih Tozan Toplantı ve Gösteri Merkezi'nde yapıldı. 21'nci Dönem MHP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Kalkan'ın cenaze töreni nedeniyle geç başlayan, Balıkesir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kerim Özdemir'in yönettiği panelde, Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, 'Küresel Kriz ve Bankacılık Sektörüne Yansımaları', Merkez Bankası Meclis Üyesi Prof. Dr. İlker Parasız, 'Finansal krizlerde merkez bankaları ve T.C. Merkez Bankası'nın rolü', Devlet eski Bakanı ekonomist Ufuk Söylemez 'Küresel krizden çıkarılacak dersler ve ekonomide üçüncü yol mümkün mü?' konularında sunum yaptı, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal mazeret bildirerek toplantıya katılmadı.

İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, küresel kriz ile bankacılık sektörüne yansımalarını sinevizyon gösterisi eşliğinde grafiklerle aktardı. Konut kredilerinden kaynaklanan krizden Uzakdoğudaki bazı ülkelerin güçlenerek çıktığını vurgulayan Özince, "2001 yılından başlayan yüksek global ekonomik büyüme ve küreselleşme ülkeler arasındaki ticareti arttırdı. Gelişen ülkelerdeki faiz oranlarının düşük olması nedeniyle global likidite arttı. ve gelişen ülkelere para aktı. Gelişmiş ülkelerde para bollaşıp, faizler düşürülünce, özellikle ABD'de konut talebi patladı. Kredi likiditesi çok düşük müşteriler ile spekülatif amaçlı konut alanlar, gayrimenkul kredilerine dayanılarak ihraç edilen mortgage kağıtları bir anda çöktü ve onu alan gelişmiş ülkelerin ekonomileri de birlikte çöktü. Dünya ekonomisinin dörtte birini oluşturan ABD'nin gayrisafi milli hasılası sarsılınca bütün dünyaya yayıldı. Gelişmekte olan ülkelerde kredi zararlarında artışlara neden oldu. Kredilerde sıkıntı olunca bankalar daha az kredi verir duruma geldi. Sıkıntıdaki bankalar kendi yükümlülüklerini yerine getirmek için ellerindeki menkul kıymetleri satmaya başladı. Bunların bir kısmı da Mortgage kağıtlarıydı. Mortgage kağıtları piyasaya boca edilince, fiyatları düştü ve kısır döngü başladı. Bizim bu işleri anlamamız çok zor. Çünkü Türkiye'de konut kredileri milli hasılanın yüzde dördü. Bazı ülkelerde konut finansmanı o kadar büyük ki onun krizi piyasayı etkileyecek boyutlarda. ABD'de krizden etkilenen Citybank'ın piyasa değeri krizden önce 255 milyar dolar iken, 19 milyar dolara düştü. Gelişmekte olan ekonomilerden bazıları kriz sırasında büyümesini sürdürebildi. Çin ve Kore, krizden güçlenerek çıktı. Kore markaları Japon markalarını yakaladı" dedi.

Özince, Türkiye'de krizin en önemli etkilerinden birinin işsizlik olduğunu, nüfusunun genç olması nedeniyle bunun büyük bir sorun oluşturduğunu kaydetti. Bir ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlarına demografisi ile bakılırsa olumsuz etkilenmenin boyutunun daha iyi anlaşılacağını anlatan Özince, Türkiye'nin ekonomik krizden bazı ülkelere göre daha az etkilendiğini, hatta borçlanma oranının bile biraz düzeldiğini öne sürdü. Özince, şunları söyledi:

"Krizi en az zararla atlatmada enflasyon ve faiz oranlarının düşmesinin etkileri var. Bizim uzun yıllar sorunumuz olan gayrisafi milli hasılaya oranı çok yüksek olan kamu borcu tutarımız AB ülkelerinden az. Ama unutmamak gerekir ki, onların bir şekilde desteği var. Yunanistan tökezliyor, Almanya yardım edecek mi diyor? Türkiye tökezlerse yardıma gelecek kimse yok. Kriz sonrasında, kriz esnasındaki göreceli olarak iyi yönetimimizle, enflasyonun düştüğü seviyelerle Türk özel sektörü önümüzdeki dönemlerde sermaye piyasasını daha iyi kullanacak. Tahvil ihraç edebilecek hisse senedinin yanı sıra, diye düşünülebilir. Bizim hisse senetlerimize nasıl yabancı yatırımcı geliyorsa, özel sektör tahvilleri de yabancı yatırımcı cezbedebilecek. Bankacılık sektörü 2001 krizi öncesi 80 kadardı. Bunların yarısı gitti. 50 civarında sabitlendi. 2005'ten bu yana bankaların şubelerinde yüzde 50 artış oldu. Çalışan sayısı da 138 binlerden 180 binlere geldiyse bile 2001 krizi öncesi seviyelerine ancak yaklaştı. Bankacılık Türkiye'de küçük olduğu için kredi vermiyor. Türkiye'deki kredinin gayrı safi yurtiçi hasılaya oranı Romanya ve Polonya ile kıyaslanabilir. Litvanya, İsveç, Macaristan hepsi oransal olarak Türkiye'nin üzerinde. Konut kredilerinin kriz yarattığını belirtmiştik. Türkiye'de konut kredisi kriz yaratmaz. Danimarka'da ülke ekonomik büyüklüğünün yüzde yüzyirmisi kadar konut kredisi olmuş. Ama Türkiye'deki konut kredileri çok az."

Vatandaşların büyük bir bölümünün internet bankacılığını bilmediğini aktaran Özince, "Türkiye'de 10 bin kişiye düşen 1 banka şubesi ile Letonya'yla aynı seviyedeyiz. Halkımızın çok büyük bölümü internet bankacılığı ve ATM'ler yerine bankacılık şubesine ihtiyaç duyuyor" dedi.

Panel sonunda, konuşmacılar izleyicilerin sorularını yanıtladı. Panel büyük ilgi gördü.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title