Son dakika haberi: ÇANAKKALE - Balkanlar'dan gelen şehit ve gazi torunları Gelibolu'yu gururla gezdi
Son dakika haberine göre Balkan coğrafyasındaki ülkelerden Türk askerine destek için 107 yıl önce koşup gelen binlerce şehit ve gazinin torunu, "Çanakkale geçilmez" destanının yazıldığı toprakları gururla gezerek atalarını andı.
Balkan coğrafyasındaki ülkelerden Türk askerine destek için 107 yıl önce koşup gelen binlerce şehit ve gazinin torunu, "Çanakkale geçilmez" destanının yazıldığı toprakları gururla gezerek atalarını andı.
Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı (TDPV) tarafından "Uluslararası Çanakkale Dayanışması Projesi" kapsamında Sırbistan, Kuzey Makedonya, Karadağ, Bosna Hersek, Kosova, Arnavutluk ve Bulgaristan'dan 50 konuk, bir haftalık program için Türkiye'ye geldi.
Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'ni, 57. Alay Şehitliği'ni ve diğer şehitlikleri, müzeleri ziyaret eden konuklar, büyük dedeleri ve savaşlara katılmış yakınlarının mezarlarını bulup onları andı.
Misafirler, Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığında görevli rehberler eşliğindeki gezide duygusal anlar yaşadı.
Kosovalı Enver Aga, AA muhabirine, gurur ve hüznü bir arada yaşadığını söyledi.
Şehitler Abidesi'nin karşısında bulunan temsili şehitlikte büyük amcası Ahmet Aga'nın ismini bulduğunu anlatan Aga, "Buraya bunun için geldim. Amcamın mezarının, olması gereken kendi yerinde olduğunu gördüm. Bu çok duygusal. Büyük dedem Samet Çavuş, Yemen Savaşı'ndan gazi olarak döndü ama büyük amcam Ahmet Aga'nın şehadeti burada gerçekleşti. Şu anda titriyorum. Çok mutluyum. Bir anlamda da hüzünlüyüm." diye konuştu.
Bosna Hersekli Harun Hodziç ise kendi gücünü yeniden kazandığını hissettiği iki yerden birinin Çanakkale'deki şehitlikler, diğerinin "Bilge Kral" Aliya İzzetbegoviç'in kabri olduğunu dile getirdi.
Çanakkale'de bulunmaktan büyük heyecan duyduğunu aktaran Hodziç, şöyle devam etti:
"Burada verilen mücadelede Müslümanların birliğinin ne olduğu ortaya çıkmış. Çünkü burada Müslümanlar birleşerek düşmana karşı savaştı ve kazandı. Türkiye'yi korudular, İstanbul'u korudular, Çanakkale'yi korudular. Bizim bu bölgeden öğreneceğimiz çok şey var. Müslümanların birliğinin ne kadar önemli olduğunu buradan öğreniyoruz ve görüyoruz."
"Şehit olduğunu sandığımız dedem 35 yıl sonra geri döndü"
Karadağ'ın Sancak bölgesinden Çanakkale'ye gelen Moamer Kalaç da bu topraklardaki muharebelere büyük dedesi Bahtiyar Darmanin'in katıldığını anlattı.
Büyük dedesinin ilginç bir hikayesinin olduğunu ifade eden Kalaç, şunları kaydetti:
"Dedem burada 35 yıl kalıyor. Sonra memleketine geri dönüyor. Tabii herkes onun şehit olduğunu zannediyor. Bazıları unutmuş hatta onu. Anneannem ve erkek kardeşini (çocuklarını) 35 yıl göremedi. Ben bugün bu topraklarda olduğum için çok duygulandım. Bir taraftan da çok hüzünlüyüm. Biz her zaman Türklerle beraberdik. Her zaman da Türkiye'yi ana vatan olarak gördük. Türkiye güçlü olursa biz de kendimizi güçlü hissederiz. İnşallah olmaz ama yarın yine nasıl ihtiyaç olursa nasıl ki dedelerimiz geldi, biz de Türkiye'nin yanında olacağız."
7 yaşındaki oğlu Furkan ile Bulgaristan'dan gelen Bilal Halil Dardzhan ise yıllardır merak edip hasret kaldıkları Çanakkale'ye kavuştukları için mutlu olduğunu vurguladı.
Büyüklerinin sürekli bu toprakları anlattığına değinen Dardzhan, "Büyüklerimizin savaştığı bu toprakları görme, ziyaret etme şansımız oldu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne çok teşekkür ederiz." ifadesini kullandı.
"Burada kelimeler kifayetsiz kaldı"
Proje koordinatörlerinden Feridun Cesur da Çanakkale'yi Balkan coğrafyasından gelen şehit ve gazi yakınları ile buluşturduklarını belirtti.
Bu projenin 2015'te TRT için çektikleri bir belgesel ile şekillendiğini aktaran Cesur, şöyle konuştu:
"Bir Çanakkale belgeseli yapmıştık. Bize o zaman dediler ki 'Siz bu belgeseli çekiyorsunuz ama bizim dedelerimiz orada kanını döktü, biz oraya gitmek istiyoruz.' Biz sonrasında bu projeyi gerçekleştirebildik. Konuklarımıza önce İstanbul'u gezdirdik. Sonrasında, çok görmek istedikleri yer olan Çanakkale'ye geldik. Dedelerinin mezarlarını aradılar. Çok hüzünlü bir ortam. Hepsi gözyaşı döküyorlar. Burada kelimeler kifayetsiz kaldı. Ne anlatsak boş. Bu havayı solumaları çok önemliydi. Bunu başardığımıza inanıyorum."
Koordinatör Murat Dursun Özen ise şehit ve gazi yakınlarının duygu dolu anlarına şahitlik ettiklerini anlatarak, anlamlı bir projeye katkı sundukları için gururlu olduklarını ifade etti.