Balyoz Mağduru Kadın Yarbayın Tazminat Talebi Reddedildi
Balyoz Davası'nda 16 yıl hapis cezası alıp Yargıtay kararıyla beraat eden emekli Deniz Hakim Yarbay Tülay Delibaş'ın açtığı tazminat davası, 'mağdur edilmediği' gerekçesiyle reddedildi.
Balyoz Davası'nda, 'Bakanlar Kurulu'nu görevini yapamaz hale getirmeye teşvik' suçundan 2012 yılında 16 yıl hapis cezası alan Emekli Deniz Hakim Yarbay Tülay Delibaş, teslim olmayıp yurt dışına çıktı. Yurt dışına çıkar çıkmaz da vekil tayin ettiği eşi aracılığıyla gönderdiği dilekçeyle emekli oldu. 10 Ekim 2013 tarihinde hakkında yeterli delil bulunmadığı için de Yargıtay kararıyla 25 sanıkla birlikte beraat etti. Delibaş'ın vatan hasreti ise 8 Ekim 2014 tarihinde yurda dönmesiyle son buldu.
PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRDÜ
Bir süre sonra da Delibaş, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne başvurarak emekliliğinin iptalini istedi. Bir yandan da yerel mahkemeye başvurarak, "Bu dava nedeniyle iki yıl yurt dışında kaldım. Yaşadığım yıkım nedeniyle psikolojik tedavi gördüm. Bu dava işimden olmama da neden oldu. Bu dava olmasaydı emekli olmayıp görevimde yükselecektim. Bu nedenle yaşadığım maddi-manevi yıkım nedeniyle tazminat talep ediyorum" dedi.
MAHKEME REDDETTİ
Ancak mahkeme, Tülay Delibaş'ın mağduriyetine değinmeden başvuruyu, "Yargılamayı yapan hakimler ve iddianameyi hazırlayan savcı nedeniyle her ne kadar mağduriyetinizi dile getirmiş olsanız da hakim ve savcılar hakkında hala kesinleşmiş bir karar yoktur. Aynı zamanda aldığınız ceza nedeniyle çıkarılan yakalama kararı da infaz edilmemiştir" diye reddetti.
Öte yandan Tülay Delibaş'ın, Askeri Yüksek İdare Mahkemesine açtığı mesleğe dönüş başvurusu da reddedildi.
"YAŞADIĞIM MAĞDURİYET ORTADAYKEN BÖYLE BİR KARAR ALINMASINA ANLAM VEREMİYORUM"
Delibaş'da mahkeme kararını kabul edilemez bularak temyize gitti. Temyiz dilekçesinde Delibaş, Hakim ve savcıların hukuki sorumluluğundan kaynaklı mağduriyetini birkez daha dile getirerek, "Mahkeme CMK 141/3 ten yakalanmayıp infazın gerçekleşmediğini belirtip ayrıca hakim ve savcılar da mahkum olmadığı için talebi reddetti. Hiçbir şey olmamış gibi çıkan karar kabul edilemez. Yaşadığım mağduriyet ortadayken böyle bir karar alınmasına anlam veremiyorum. Bu dava nedeniyle gördüğüm psikolojik tedavi ve mesleğimi bırakmak zorunda kalmam en büyük mağduriyetimdir" dedi.
"KARARI DUYUNCA AİLECE HAVALİMANINA KOŞTUK"
Delibaş, filmlere taş çıkaran macerasını şöyle anlatmıştı:
"Kararı duyunca ailece havalimanına koştuk. Nereye gideceğimizi bile bilmiyorduk. Köln uçağında bir yolcunun iptal ettiği son dört bileti aldık."
"SEZARYEN AMELİYATI İLE YENİ DOĞAN ÇOCUĞUNA ANNELİK YAPMAYA ÇALIŞTIĞI BİR DÖNEMDE BU SUÇU İŞLEMESİ NASIL MÜMKÜM?"
Delibaş'ı havalimanında karşılayan avukatı Levent Özçelik şu bilgileri verdi:
"Müvekkilimin bu suçu işlediği iddiasına yönelik nitelenen eylem 3 ve 5 Nisan 2003 tarihlerinde bir mevzuat çalışması. Benim müvekkilim 2002 yılında riskli bir hamilelik dönemi geçirmiş 30 Ekim 2002 tarihinden 13 Haziran 2003 tarihine kadar yoktur. 3 ve 5 Nisan 2003 tarihinde olmadığı bir dönemde, sezaryen ameliyatı ile yeni doğan çocuğuna annelik yapmaya çalıştığı bir dönemde bu suçu işlemesi nasıl mümkündür? Mahkeme bunu dikkate almayarak ceza verdi. Hatadan ise Yargıtay döndü." (Kaynak: Vatan)