Haberler

Balyoz Planı Davası Temyiz Duruşması

Abone Ol

Avukat Tunçkol: " Deniz altıcının, hücum botçunun darbeye ne katkısı olabilir. Amaç, mevcutları tasfiye, geride kalanları pasifize etme ve değiştirme, dönüştürmektir" "Burada olan şey, Türkiye'nin geleceğini kaybetmesidir. Onlar zaten asker kişilerdir. Ölmek veya öldürmek için yaratılmışlardır. Belki şehit olsalar bir kere ölürlerdi ama böyle her gün ölmektedirler"

Aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına 14. günde devam edildi.

Sanık Şükrü Sarıışık'ın avukatı Osman Topçu, yerel mahkeme kararının, eksik incelemeye dayalı, haksız, usul ve yasalara aykırı olduğunu savundu.

Yerel mahkeme  kararının neden bozulması gerektiğini maddeler halinde sıralayan Topçu, hukuka aykırı elde edilen dijital verilerin, Ceza Muhakemesi Kanununca gereğince tartışılmadan hükme esas alındığını, iddiaların gerçekliği kabul edilse bile cebir unsurunun olayda gerçekleşmediği göz ardı edilerek, varsayıma dayalı hüküm kurulduğunu iddia etti.

Topçu, darbeyi dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın engellediği belirtildiği halde, Yalman ve dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün tanık olarak dinlenmesi taleplerinin reddedildiğini, bu nedenle eksik soruşturmayla karar verildiğini ileri sürdü.

Dijital verilerin sahteliğini gösteren onlarca bilirkişi raporu aldırdıklarını ifade eden Topçu, tüm dijital veriler üzerinde kapsamlı bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesinin de bozma nedeni sayılmasını istedi.

-"Gezi parkına bile hakim olmanın zorluğu görüldü"

Sanıklar Ayhan Gedik, Şafak Durer, Mehmet Ferhat Çolpan, Ümit Özcan, Hakan İsmail Çelikcan, Ahmet Necdet Doluer, Levent Kerim Uça, Ömer Faruk Ağa Yarman, Enver Aksoy, Mehmet Cem Kızıl, Levent Ergün, Sencer Başat, Suat Dönmez, Hayri Güner, Doğan Temel ve Recep Rıfkı Durusoy'un avukatı Hakan Tunçkol da savunmasını yaptı.

Gezi Parkı olaylarında 100 metrelik alana bile hakim olmanın zor olduğunun görüldüğünü söyleyen Tunçkol, "Bir hükümeti yıkmak istiyorsanız, tüm Türkiye'ye hakim olmak artık günümüzde daha da zordur" dedi.

"Küresel güçler, bu büyük olayları hazırlayarak güç gösterisi yapmıştır" diyen Tunçkol, küresel güçlerin Arap Baharı'nı yarattığını, Libya, Mısır, Tunus'ta harekete geçtiğini ileri sürdü. Tunçkol, "Türkiye'de de böyle bir yol düşünülmüştür. (Türkiye'ye araba, telefon satıyoruz o kadar karıştırmayalım, bize karşı güçleri bertaraf edelim yeter) denmiştir. Başbakanın odasına böcek konabiliyorsa, Genelkurmay Başkanının konuşması dinleniyorsa Gölcük Donanma Komutanlığına da belge konabilir" diye konuştu.

Balyoz Darbe Planında 1980 darbesinin örnek alındığının söylendiğini belirten Tunçkol, "1980 darbesinde denizciler, havacılar kullanılmamıştır. Deniz altıcının, hücum botçunun darbeye ne katkısı olabilir. Amaç, mevcutları tasfiye, geride kalanları pasifize etme ve değiştirme, dönüştürmektir" dedi.

-"2.5 yıllarını kim geri verecek?"

Müvekillerinin hiç birinin 1. Ordu Komutanlığındaki plan seminerine katılmadığını ifade eden Tunçkol, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Belki sanıklar beraat edecek ama 2.5 yıldır tutuklular. Bu pırıl pırıl, her yeri birincilikle bitiren kişilerin 2.5 yılını kim geri verecek? Listeler darbe karşıtı olabilecek insanlardan seçilmiştir. Seçilen kişiler hep kurmay, ekol, idol olmuş isimler. Bu hukuksuzluğun sizler tarafından önleneceğini düşünüyoruz. Önlenmediği takdirde bundan sonraki ceza siyaseti farklı etkilenecek, insanların yargıya bakışı değişecektir."

-"Annesinin haberi yok"

Müvekkili Hakan İsmail Çelikcan'ın 83 yaşındaki annesinin oğlunun İtalya'da görevde olduğunu zannetiğini belirten Tunçkol, şöyle devam etti:

"Evlerinde 2.5 yıldır haber kanalı izlenmemekte. Bu adam ne yaptı? 2003 yılında olmuş 'darbe teşebbüsü' diye adlandırılan bu olayda, bu kadar hukuksuzca, bu kadar hata yapılarak tutuklamaların olması ve bu kadar ağır cezaların verilmesi olsa olsa ibretliktir. Bizim ceza hukukumuz, ibretlik ceza sistemi değil, topluma kazandırma, rehabilite etme üzerine kuruludur. Burada olan şey, Türkiye'nin geleceğini kaybetmesidir. Onlar zaten asker kişilerdir. Ölmek veya öldürmek için yaratılmışlardır. Belki şehit olsalar bir kere ölürlerdi ama böyle her gün ölmektedirler. Çünkü suçsuz yere ceza aldılar. Suçsuz insanlara verilecek bir gün bile, suçlu bir insana verilecek 10 yıldan daha ağırdır

Avukat Tunçkol, müvekkillerinden bazılarının sadece listelerde ismi geçtiği için cezalandırıldığını savunarak, "Bunları adaletle, hukukla, suçun unsurlarıyla anlatmamız mümkün değil. Bunları sizin göreceğinizi umuyoruz.Saçma bir iddianın bile bu davada insanlar aksini ispat etmek zorunda kaldılar. Yok olan bir şeyi ispatlamak mümkün olmadığından ciddi sıkıntılar yaşandı" dedi.

Dijital veriler gerçek bile olsa bunlara göre mahkumiyet kararı verilmesinin mümkün olmadığını ileri süren Tunçkol, yerel mahkemenin kararının her türlü hukuk ilkesine, kanuna aykırı olduğunu savundu. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel

Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title