Haberler

Balyoz Planı Davası Temyiz Duruşması

Abone Ol

Avukat Dizdar: "Ben ortada suç görmüyorum. Kime göre ayırdın, 67 kişinin beraatini isterken veya ceza isterken? Birine 18, birine 16 yıl, neye göre ayırdın? Ortada suç yok" "Planın içinde caminin bombalanması varsa 'haşa' denmez"

Aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ile emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan'ın da bulunduğu 361 sanıklı "Balyoz Planı" davasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki temyiz duruşmasına 16. günde devam edildi.

Sanıklar Yusuf Afat, Zafer Erdin İnal, Ahmet Sinan Ertuğrul, Nuri Selçuk Güneri, Fahri Can Yıldırım, Önder Çelebi, Mehmet Cem Okyay, Berker Emre Tok, Bülent Olcay, Mete Demirgil, Aşkın Üredi, Nuri Üstüner ve Engin Kılıç'ın avukatı Ali Rıza Dizdar, savunma yaptı.

Başkan Ekrem Ertuğrul, sanık Engin Kılıç'ın, Dizdar'ı avukatlıktan azlettiğine ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesine dilekçe gönderdiğini bildirdi.

Dizdar, bunu şu anda öğrendiğini, Kılıç'ın başka bir avukatı daha olduğunu belirterek, "Demek ki benden daha iyi armut toplayacağını söyleyen meslektaşlarımız olmuş" dedi.

Heyete teşekkür eden Dizdar, günlerdir avukatları, hatta aynı sözleri dinlemek zorunda kaldıklarını belirtti. Dizdar, iki gün sürecek bir savunma hazırladığını ancak savunmasını kısalttığını ifade etti.

Adaletin aksamaması için savunma makamını işgal eden avukatların onurlu, etik davranışlar içinde bulunmasnın zorunlu olduğunu vurgulayan Dizdar, "Bizden daha onurlu mevkide olan siz yargıçlar ise kılı kırk yararak doğruyu bulmalısınız" dedi.

12 Eylül ve 12 Mart darbelerinin mağduru olduğunu, o dönemde de avukat olarak duruşmalarda bulunduğu anlatan Dizdar, "O dönemin TSK mağduruyuz, şimdi de mağdur varsa savunmaya geliriz. Adalet topaldır, ağır ağır yürür. Fakat gideceği yere er geç varır" diye konuştu.

-"Savunmanın aksinin ispatlanması gerekir"-

Ceza hukukunda kuralın savunmanın ispatlanması değil savunmanın aksinin ispatlanması olduğunu ifade eden Dizdar, şüpheden sanığın yararlanması gerektiğini söyledi.

Plandaki cami bombalanması iddiasına değinen Dizdar, "Planın içinde caminin bombalanması varsa 'haşa' denmez. Nitekim savcı 'bu soyut bir iddiadır' dedi ve beraatini istedi" dedi.

Dosyadaki bazı isimlerin emekli olduğunu belirten Dizdar, "Emekliden ne olur artık baston olur. Artık emekli olmuş bir adam ya GATA'da hastanede ya tansiyonunu ölçtürüyor ya prostatı var. Ne darbesi, ne planı? Terlik darbesi mi yapacak? Onun ahı gitmiş vahı kalmış. Ne gideceğim ben onunla yola" diye konuştu.

Dizdar, "Ben ortada suç görmüyorum. Kime göre ayırdın, 67 kişinin beraatini isterken veya ceza isterken? Birine 18, birine 16 yıl, neye göre ayırdın? Ortada suç yok. Sokaktaki vatandaş darbeye inanmıyor. Artık tarihte yargıçlar da var. Eskiden beri şuna inanırım, sadece Berlin'de hakimler yok, Türkiye'de de hakimler var" diye konuştu.

-"Seminere katılmak suç değil"

Sanık Nuri Ali Karababa'nın avukatı Hatice Özgün Duman, bu davada öncelikle doğal hakim prensibinin ihlal edildiğini savundu.

Duman, "Özel Yetkili Mahkemelerin olay tarihinden sonra kurulmuş olması ve anılan dava ve benzer nitelikli davalarla varlığını sürdürmesi, davaların bitmesiyle varlığının sona erecek olması, bu tip davalar için özellikle ihdas edildiğini göstermektedir" diye konuştu.

Müvekkilinin 1. Ordu'nun 5-7 Mart 2003 tarihli plan seminerine katıldığını belirten Duman, seminere katılmanın suç olmadığını, suç kabul edilmesi halinde tüm katılımcıların sanık olması gerektiğini söyledi.

Dijital verilerdeki bilgiler ile fiili durumun birbirinden tamamen farklı olduğunu iddia eden Duman, seminerin, ses kayıtlarından "cımbızla" çekilen ifadelerle farklı bir noktaya çekilmeye çalışıldığını öne sürdü.

Duman, "Kamuoyunda bu dava artık inandırıcılığını yitirmiştir, hiçbir eylemi olmaksızın 16 yıl cezaya çarptırılmak, 2 yıldan fazla tutuklu kalmak ağır bir durumdur. Kararda gerekçelerin tamamı zorlamadır. Buradan özgürlük müjdesi umuduyla ayrılıyorum" dedi.

-"Eşyanın tabiatına aykırı"

Sanık Ertuğrul Uçar'ın avukatı Ahmet Şükrü Eymirlioğlu, müvekkilinin plan kapsamında Akdeniz Bölgesi müzahir subay ve astsubay listesi hazırladığı iddiasıyla mahkum edildiğini söyledi.

Bu listede adı geçen kişilerden yerel mahkemece seçilecek kişilerin çağrılarak müvekkilini tanıyıp tanımadıkları, kendileriyle görüşmesi olup olmadığının sorulmasını istediklerini belirten Eymirlioğlu, "Müvekkilim kendinden o kadar emin ki dinlenecek kişileri mahkemenin seçmesini istedi ancak talep reddedildi. Yerel mahkeme bu listeden kendisinin seçeceği kişilerin ifadeleriyle müvekkilin beraat etmesi ihtimalini göze alamadı" ifadesini kullandı.

Müvekkilinin listeyi hazırladığı iddia edilen tarihte yüzbaşı olduğunu anlatan Eymirlioğlu, "Bir darbeden yüzbaşının haberdar olması eşyanın tabiatına aykırı. Kenan Evren darbenin son anda korgenerallere bildirildiğini anlatmıştı. Darbeyi yapan birinci ağızdan bunları öğrendik" diye konuştu. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel

Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title