Başak Cengiz'in ailesi en acı bayramı yaşıyor
İstanbul'da kaldırımda yürüdüğü esnada samuray kılıcı ile öldürülen mimar Başak Cengiz'in ailesi, evlatlarından ayrı geçirdikleri ilk bayramın derin acısını yaşıyor.
İstanbul'da kaldırımda yürüdüğü esnada samuray kılıcı ile öldürülen mimar Başak Cengiz'in ailesi, evlatlarından ayrı geçirdikleri ilk bayramın derin acısını yaşıyor.
Ataşehir'de 9 Kasım 2021'de akşam bir sitenin önünde yürüdüğü esnada, bu sitede oturan Can Göktuğ Boz'un kılıçlı saldırısına uğrayarak yaşamını kaybeden 28 yaşındaki Başak Cengiz, geride gözü yaşlı ailesini, düğün hazırlıkları yaptığı nişanlısını ve sevenlerini bıraktı.
Bu olay sonrası kadın cinayetlerinin simge isimlerinden biri haline gelen Cengiz'in ismi şu an Türkiye'nin dört bir yanında birçok alanda yaşatılıyor.
Genç kadını samuray kılıcıyla öldüren sanık Can Göktuğ Boz ise "canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.
Kızlarının katilinin en ağır cezayı almasıyla bir nebze rahatlayan ama acıları dinmeyen Cengiz ailesi, yakınları ve genç kadının nişanlısı Mahir Mızrak arife gününde Karşıyaka Mezarlığı'ndaydı.
Kızlarının buradaki mezarını çiçeklerle donatan aile, Başak Cengiz'in sevenleri ile birlikte yavruları için dua etti ve Kuran-ı Kerim okuttu.
"Tek isteğim, Başak gibi başka güllerin kanı yere dökülmesin"
Anne Beyhan Cengiz, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının yaşamı boyunca güçlü, azimli, çalışkan ve tüm canlılara karşı çok merhametli biri olduğunu anlattı.
Gözyaşlarını tutamayan acılı anne, "Biliyoruz Başak geri gelmeyecek ama Başak gibi başka güllerin kırılmaması için acımızın ilk gününden itibaren mücadele ettik. Dileğim, bir daha Başak gibi güllerin, çınarların kanı yere dökülmesin. Artık tek isteğim bu." dedi.
"O zalim ne ceza alırsa alsın bizim için yeterli değil"
Cengiz, kızlarının katilinin ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını "olması gereken bir karar" olarak yorumlayarak, şöyle konuştu:
"İçimizdeki acı geçmeyecek. Sadece evladım değil bizler, geride bıraktığı bu kadar seveni de yaşarken öldü. Bunların cezası bile o zalimden kesilmeli, biz de bu acıya mahkum olduk. O zalim ne ceza alırsa alsın bizim için yeterli değil ama inşallah böyle zalimlikler düşünenler için caydırıcı da olur. Biz ilahi adalete inanıyoruz."
"Yavrum her zaman kalbimizde, evimizde yaşayacak"
Bu bayramın kendileri için çok zor olduğunu vurgulayan Beyhan Cengiz, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
"Rabbim inşallah Başak'a şehitlik tacını giydirdi, ben böyle inanıyorum. Evladım bizim kalbimizde, gönlümüzde, evimizde. Sadece bizim değil, vatanının da gönlünde. Şehitler ölmez, benim yavrum bayramda da yanımda olacak. Buruk bir bayram ama yavrum her zaman kalbimizde, evimizde yaşayacak."