Başbakan Yıldırım: Adımı Alevi Komşularım Koydu
Başbakan Yıldırım, "Ben Alevi-Sünni vatandaşların birlikte yaşadığı bir köyde doğdum. Adımı komşularımın verdiğini sizlerle paylaşmak isterim." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, ATO Congresium'da "Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması"nda konuştu. Başbakan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, "Dün kardeşi kardeşe düşürüp Hazreti Peygamberin ashabı arasına nifak sokanları, Ehlibeyti Kerbela'da zalimce katledenleri, fitneyle başrol oynayanları asla akıldan çıkarmıyoruz. Çorum'da, Maraş'ta, Malatya'da, Madımak'ta aynı fitne, aynı zihniyet benzer amaçlarla işbaşındaydı. Olayları beraber, entrikaları birlikte değerlendirmek zorundayız" dedi.
Başbakan "Biz farklılıklarımızı insanlığın, medeniyetin zenginliği olarak görüyoruz. Bir örneği de benim. Alevi ve Sunni vatandaşların bir arada yaşadığı bir köyde doğdum. Benim adımı da çok sevdiğimiz sevdikleri için adını verdiği komşumuzdan geldiğini sizlerle paylaşmak isterim. Biz birbirimizin çocuklarına ismini verecek kadar güçlü bir hukukla bağlıyız." diyerek sözlerini sürdürdü.
Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
"ALEVİ İRAFANI RUHUMUZU GÜZELLEŞTİRMİŞTİR"
"Sizlerle bugün beraber olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Sizlerin dualarınıza himmetinize ihtiyaç olduğunu özellikle ifade etmek isterim. Bu değerli toplantıyı tertip eden Hüseyin Dedekarkınoğlu'na ayrıca teşekkür ederim. Bu topraklarda sevgi, hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün yeşerdiği ve bütün dünyaya örnek olduğu topraklardır. Bizler acıyı bal eylemesini bilmiş, birbirine kenetlenmiş bir milletiz. Horasan erenlerinin getirdiği manevi rüzgar Anadolu'yu İslamiyet'in, merhametin merkezi durumuna getirmiş. Alevi irfanı ruhumuzu, sözlerimizi güzelleştirmiştir. Anadolu'nun manevi mimarlarından Dede Kargın'ı rahmetle yadediyorum. Hacı Bektaş Veli Hazretleri Makalat adlı eserinde "Yolumuz irfan ve insanlık sevgisi üzerinedir" diye ifade etmiştir.
"DEAŞ, BOKO HARAM, ŞEBAB, PKK'NIN İSLAM'LA ALAKASI YOKTUR"
Alevi-Bektaşı irfanı Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin mayasında çok önemli bir yer alır. Osmanlı üç kıtaya bu kültür, bu irfan, bu hoşgörü ve bu merhameti taşımıştır. Bu kültür bin yıllık kardeşliğimizi besleyen en güçlü pınarlardan bir tanesidir. İslam dini, barış dinidir, sulh dinidir. Peygamberimiz barış elçisidir. Allah adaleti, iyiliği, doğruluğu hep emrediyor. Buna karşı çirkin işleri, kötülüğü ve haksızlığı yasaklıyor. Kötülüğü emreden hiç kimse İslam adına söz söyleyemez. Adına DEAŞ denen, İŞİD denen bir terör örgütü yola çıkarak hiç kimsenin İslam'ı terörle yanyana getirmesine asla razı olamayız. DEAŞ, Boko Haram, Şebab, PKK, YPG gibi terör örgütleri sadece terör örgütüdür, İslam'la dinimizle hiç ima hiç alakası yoktur.
"DÜNYANIN İYİLİĞİ İÇİN TÜRKİYE DİYORUZ"
İslam terörün, ırkçılığın tam karşısındadır. Bizleri meşrep, mezhep hatta etnik kimlik üzerinden ayrıştırmaya çalışan fitne odaklarına karşı çok uyanık olmalıyız. İnsan hayatının ve dokunulmazlığını esas alan masum bir insanı bütün insanlığı öldürmüş gibidir diyen şerefli bir dinin mensuplarıyız. Bizim geleneğimiz adalet, merhamet ve hoşgörü üzerine kurulmuştur. Bizim önceliğimiz hep barış olmuştur. Dünyanın hangi köşesinde olursa olsun her mazlumun sorunu bizim sorunumuzdur. Ülkemiz, bölgemiz ve bütün insanlığın huzuru için terörle hiç ayrım yapmadan mücadele veriyoruz. Bir yandan da terörden zarar gören milyonlarca Suriyeliye kucak açıp, ekmeğimizi aşımızı paylaşıyoruz. İşte bu kültür Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram Veli gibi erlerin tedrisatından nasiplendiğimiz değerlerdir. Biz bölgemizde huzur istiyoruz, barış istiyoruz. Bunun için dünyanın iyiliği için Türkiye diyoruz...
"ALEVİ SÜNNİLERİN YAŞADIĞI BİR KÖYDE DOĞDUM"
Küçük siyasi hesaplar için büyük insanlık değerleri ne yazık ki kurban verilmektedir. Bu durum insanlık adına hem üzüntü hem de endişe vericidir. Ümit ederiz ki, insanlık değerlerini yok etmeyi hedef alan bu sapkınlığa karşı güçlü bir itiraz yükseltirken birileri de bizim yanımızda yer alsın. Farklı olmak insanın fıtratından gelir. Biz farklılıklarımızı insanlığın, medeniyetin zenginliği olarak görüyoruz. Ben Alevi-Sünni vatandaşların birlikte yaşadığı bir köyde doğdum. Adımı komşularımın verdiğini sizlerle paylaşmak isterim. Biz güçlü bir hukukla birbirimize bağlıyız. Aynı tastaki çorbaya birlikte kaşık çaldık. Düğünlerimizi, sünnetlerimizi birlikte yaptık. Birlikte semah birlikte halay çektik. Cenazelerimizde beraber olduk, acılarımızı, mutluluklarımızı paylaştık. Bu kardeşiniz Alevi kültürüne çok yakın ve çok sıcak bir komşudur. Bu kültürün içinde büyüdük. Biz içiçe yaşadık, bundan sonra da ilelebet birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bin yıldır ne başardıysak hep beraber yaşadık.
"HZ. ALİ'NİN ŞEHADETİ YÜREKLERİMİZİ YAKMIŞTIR"
Havamıza, toprağa, suyumuza düşen cemreleri artık gönlümüze de düşürme zamanı gelmiştir. Hz. Peygamberin yol arkadaşı, can arkadaşı, sırdaşı aynı zamanda evladı yerine koyduğu İslam'ın en önemli kahramanı Hz. Ali Efendimizin doğum günüdür. Bugün yeniden anlamlı bir doğuşa kucak açıyoruz. Türk Dünyası Hz. Ali'nin doğum gününü kutlarcasına büyük bir neşeye kavuşur. Hicret sırasında Hz. Peygamberimiz evini ona emanet etmiştir. Bu genç kahraman öldürülme tehlikesini bile bile peygamber efendimizin yatağına uzanmaktan asla tereddüt göstermemiştir. O bütün savaşlarda en ön saflarda yer aldı, küfre, zulme ve her türlü olumsuzluğa karşı İslam'ın aydınlık yüzü oldu. Bu yüzden Hz. Muhammed, peygamber efendimiz ben kimin mevlası isem Hz. Ali de onun mevlasıdır demiştir. Bu yüzden biz de duyduk ve uyduk; Hz. Muhammed bizim son peygamberimiz, yüce kitabımız Kur'an'ı tamamlayan yüce dinimizi ikbal eden peygamberimiz. Hz. Ali İslam'ın kılıcı, belagat ustası bir kahraman ve bir şehittir. Hz. Ali'nin şehadeti bütün İslam dünyasının yüreğini sızlattığı gibi Hz. Hüseyin efendimizin şehadeti de yüreklerimizi yaktı.
"ALLAH'A KAVUŞMANIN YOLU BÜTÜN CANLILAR KADARDIR"
Hz. Ali'nin yaktığı ilim, ahlak ve belagat ateşi onbinlerce fersah ötede Horasan erenlerinde yankısını bulmuştur. Onların yetiştirdiği talebeler bütün Asya'ya yayıldı ve Anadolu insanına bıkmadan usanmadan anlattılar. Onda yanan manevi ateş söndü Anadolu aydınlanmaya başladı. Bu maneviyat liderlerinden biri de Hacı Bektaş Veli'dir. Yüzyıllar boyu aydınlattı. Yüzyıllar öncesinden bir olalım, iri olalım, diri olalım dedi. Allah'a ulaşmanın tek bir yolu yoktur. Allah'a ulaşan yollar nefes alıp veren bütün canlıların sayısı kadardır. Bu yollardaki tercihimizi tefrika konusuna dönüştürmemezi canlı olmak, yürekli olmak, hayatta kalmak, çalışmak mücadele etmek. Allah'ın yolundan ayrılmadan bütün kalplerin bir arada atması demektir.
"ALİ EFENDİMİZİN DOĞUM GÜNÜ KUTLU, SULTAN NEVRUZUMUZ HAYIRLI OLSUN"
Hünkarın öğretisiyle yetişmiş bu büyük millet Nevruz'u da, Hz. Ali Efendimizin doğumuyla özdeşleştirmiştir. Mubarek Nevruz Ali efendimizle özdeşleşip Sultan Nevruz olmuştur. Böylece Nevruz'a sultanlık yakışır demek istemiş ve Sultan Nevruz Cemi'ni de eklemiştir. Bu yol Hazreti Hünkar'ın bir olmak, iri olmak, diri olmak sözüdür. Hizmet amacıyla ayağa kalkmak, hikmetli sözler söylemek ve herkese saygı duymak. Yolumuz da budur, erkanımız da budur. İnsana hizmet Allah'ın rızası içindir. Biliyoruz ki hepimiz aynı yaradanın kuluyuz ve hepimiz ona döneceğiz. Hikmetli sözlerin sahibi Hz. Ali Efendimizdir. Ali Efendimizin doğum günü kutlu, Sultan Nevruzumuz hayırlı olsun.
"ÇORUM'DA, MADIMAK'TA, MALATYA'DA O ZİHNİYET İŞ BAŞINDAYDI"
Bize düşen Hz. Ali, Hz. Hüseyin'in temsil ettiği değerlerle yüceltmek ve yolunu devam ettirmektir. Bilginin kapısı Allah'ın aslanı Hz. Ali'den, şehitler serdarı Hz. Hüseyin'den öğrenecek çok şeyimiz var. Bugün evlatlarımızı Hz. Ali, Hz. Hüseyin'i, ve ehlibeyti mutlaka öğretmeliyiz. Ehlibeyt peygamber efendimizin en yakınında olan ve ondan en çok öğrenenler olarak hepimizin müstesna örnekleridir. Aramızdaki itilaflar varsa bunu çözmek bizim en önemli görevimizdir, en önemli sorumluluğumuzdur. Bu topraklarda bizi ancak ayrıştırarak, kavga ederek birbirimizin sevgisini azaltmaya çalışıyorlar. Bizim o hain planlayıcılardan öğreneceğimiz hiçbir şey yok. Dün kardeşi kardeşe düşürüp, Hz. Peygamberin ashabı arasına nifak sokanları, ehlibeyti katledenlerde başrol oynayanları hiç akıldan çıkarmayalım. Çorum'da, Malatya'da, Madımak'ta aynı zihniyet işbaşındaydı.
"FARKLILIKLARIMIZA DEĞİL ORTAKLIKLARIMIZA YOĞUNLAŞALIM"
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde Alevi açılımını başlattık. İstedik ki devlet vatandaşına kulak versin, Aleviler Sünniler bu cennet vatanda özgürdür. Her ikimizde aynı değerleri paylaşıyoruz. Şükürler olsun bu çalışmalarla büyük bir mesafe katedildi. Geldiğimiz nokta önemlidir, değerlidir. Bize düşen aramızdaki kardeşlik köpürleri daha güçlü kılmadır. Çocuklarımız daha emin ve daha huzurlu bir ülkede yaşama hakkına sahip olmalıdır. Aziz canlar, muhterem dedeler bize düşen konuşarak, anlaşarak meselelerimizi mesele olmaktan çıkarmaktır. Birbirimizi ötekileştirmeden dinleyeceğiz, birbirimizi anlamak için daha çok çaba sarfedeceğiz. Farklılıklarımıza değil ortak yanlarımıza daha fazla yoğunlaşacağız. Bizler aynı inancın, aynı ruhun unsurlarıyız. Yaradanımız bir, kitabımız bir, hayat rehberimiz bir. Dahası aynı medeniyetin, tarihin, aynı toprakların çocuklarıyız. Köklerimiz bir, geçmişten gelen kader birliği bizim birbirimizi daha doğru anlamamıza daha çok sevmemize yeter de artar bile.
"YOL BİRDİR, MAKSAT BİRDİR, MENZİL BİRDİR"
Kardeşliği bu topraklarda daim kılacağız. Birlik lokmamızı beraber yiyeceğiz. Ehlibeyte kim hürmet etmezse ne Alevidir, ne Sünnidir. Resullalah efendimize hürmet etmeyen Alevi olsa ne olur, Sünni olsa ne olkur. 12 İmam hepimizin değeridir. O imamların hepsini ehlibeyt uluları olarak görürüz. Hacı Bektaş Veli, Hazreti Mevlana ile aynı yolun farklı sesleri farklı nefesleridir. Mevlana'nın ney ile sema aşkını dile getirdiği gibi Hacı Bektaş da saz ile semah ile aşkını dile getirmiştir. Yol birdir. Maksat birdir. Menzil birdir. Hacı Bektaş Veli'nin eline, diline, beline sahip sözü muhteşem bir sözdür. Bu hem ahlâk ve yaşam ilkesidir.
"BİZ YÜZYILLAR BOYU BİRBİRİMİZİN HUKUKUNA SAYGI DUYDUK"
14 yıl içerisinde bazı adımlar attık. Nevşehir Üniversitesi'nin adını Hünkar Hacı Bektaş Veli olarak değiştirdik. Farklı mezheplerin yaklaşımlarını dahil olarak derslere aldık. Aleviliğin de öğretime dahil edilmesine sağladık. Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesi'ni 2017-2018 döneminde faaliyete geçireceğiz. TRT 2'de Muharrem ayı boyunca özel bir yayın gerçekleştirdik. Hacı Bektaş-ı Veli dergahını, türbesini milletimizin hizmetine layık bir ziyaretgâha dönüştürmek için çalışmalar yaptık. Manevi büyüklerimizin huzuruna para vererek çıkmayı kabul etmedik, bu uygulamayı tümden kaldırdık. Alevi geleneğinin yazılı belgelerini muhafaza etmek bizim en önemli görevlerimizin arasındadır. Diyanet İşleri Başkanlığımız birçok değerli kitabı yayınladı. Yüzlerce Alevi-Bektaşi klasiği yayına girdi. Dünyanın hiçbir ülkesi bizim kadar bir arada yaşama kültürüne, tecrübesine sahip değil. Yüzyıllar boyu bütün inanç mensuplarıyla hep beraber olduk, birbirimizin hukukuna her zaman sahip çıktık."