Başbakan Davutoğlu: Seçimi Kaybeden Lider İstifa Etsin
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerini kaybeden siyasi parti liderlerinin İngiltere'de olduğu gibi istifa etmesi çağrısında bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerini kaybeden siyasi parti liderlerinin İngiltere'de olduğu gibi istifa etmesi çağrısında bulundu. Diğer siyasi parti liderlerine meydan okuyan Başbakan Davutoğlu, "İngiltere'de dün bir seçim oldu ve iktidar partisi tek başına iktidarı kurma şansını elde edince muhalefet liderlerinin hepsi istifa etti. Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ben hazırım, mümkün değil, ama seçimi kaybedersek ertesi gün bırakacağım. Siz bırakmaya hazır mısınız koltukları?" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, uçakla geldiği Adıyaman'da partililer tarafından karşılandı. Kendisini karşılayanların oluşturduğu uzun araç konvoyu ile miting alanına hareket eden Başbakan Davutoğlu, yolda kendisine sevgi gösterisinde bulunanları selamladı, çocuklara oyuncak dağıttı. Sakarya Caddesi üzerinde bulunan miting alanına gelen Başbakan Davutoğlu, kalabalığı selamladıktan sonra ilk olarak Tunus Nahda Hareketi'nin lideri Raşid El Gannuşi konuşma yaptı. 'Arap baharının başkentinden sizlere selam getirdim' diyen Gannuşi, Tunusluların Türkiye'yi çok sevdiğini bunun sebebinin de 16'ncı yüzyılda İspanyolların Kuzey Afrika'yı işgal etmesinden kaynaklandığını belirterek, "16'ncı yüzyılda Kuzey Afrika işgal edildiğinde İspanyollar tarafından o dönem Hristiyanlar Zeytuniye Cami'sini işgal ettiğinde, Tunus'u Hristiyanlaştırmak istediğinde Osmanlı Sinan Paşa'yı gönderildi. Osmanlı Paşası Sinan Paşa komutasındaki birlikler ülkemizi ve o bölgeyi Hristiyanlardan temizledi ve oralar Müslüman olarak kalmaya devam etti. Bundan olayı İstanbul'a geldiğimde Sultan Ahmet Meydanı yakınlarında Sinan Paşa'nın kabrini buldum ve çocuklar gibi ağlayıp, 'sen gelmeseydin, Osmanlı seni göndermeseydi Hristiyan olarak doğmuş olabilirdim' diye gözyaşı döktüm. Bundan dolayı sizleri çok seviyoruz. Ak Parti ile gurur duyun, çünkü Ak Parti'den tüm Arap alemi, İslam alemi mazlumlar çok şey bekliyor" dedi.
Gannuşi'nin ardından kürsüye çıkan Başbakan Davutoğlu ise 'sahabeler şehri' olarak adlandırdığı Adıyamanlılara gösterilen ilgiden dolayı teşekkür etti. Gannuşi'nin konuşmasını hatırlatan ve Tunus ile Türkiye bayraklarının benzerlik gösterdiğini vurgulayan Davutoğlu, "Tunus bayrağıyla bizim al bayrağımızı yan yana koyduğunuzda birbirine benzerliği dikkat çeker. Çünkü ecdadımız oralara giderken bu al bayrağı götürürken üzerindeki hilali İslam'ın sembolü olarak götürdü. Onun için biz bu al bayrak nerede dalgalansa izzet, onur var diyoruz. Bu al bayrağı Türkiye'nin her yerinde dalgalandıracağız. Bu albayrağı kim hedefe alırsa, reddederse üzerindeki hilali, İslam'ı reddetmiş olur, Tunus'u, Pakistan'ı, Azerbaycan'ı reddetmiş olur" dedi.
SEÇİMLERE 2 ZİHNİYET GİRİYOR
7 Haziran seçimlerine birçok partinin girdiğini ancak iki zihniyetin yarışacağını savunan Davutoğlu şöyle konuştu: "Bir zihniyet; al bayrağı, kardeşliği egemen kılmak için, birlik beraberliği, istiklal ve istikbali teminat altına almak için çıkıyor, bu hareketin adı Ak Parti'dir. Karşısında ise farklı görünümlerde, farklı renklerde ama aynı zihniyet var. Milletin arasına fitne sokmak isteyen bu milletin birlik beraberliğini bozmak isteyenler. Bakınız; tarihte Sultan Alpaslan'ın arkasında duranlar Türk, Kürt bütün Anadolu halklarıydı, Selahattin Eyyubi ile Kudüs'e yürüyenler Ortadoğu halklarıydı. Sultan Abdülhamit'le Anadolu'yu savunan, Yemen'e yürüyenler de yine Türk, Kürt, Sünni, Alevilerin birliğini savunuyordu. Çanakkale'ye yürüyenler, Sarıkamış'a yürüyenler, Yemen'e yürüyenler, İstiklal harbinde İzmir'e yürüyenler yine bu hilal için yürüyordu. Şimdi gelin; CHP'ye, HDP'ye, MHP'ye bakın. CHP ile HDP aynı zihniyetin ikiz çocukları. İkisi de Diyanet'e karşı çıkıyor. Birisi vaktinde bu semalarda ezanın aslını silmiş ve Türkçe ezan diyerek onlarca yıl tevhidin sembolü olan Allahu Ekber sesini semalardan silmeye kalkmıştır tek parti CHP'si. Allah bu tekbirleri bu semalardan bir daha indirmesin. Tek parti CHP dönemi Musalla Camisi hapishaneye çevrilmişti. CHP'nin derdi milletin tarihiyle, diniyle, kültürüyle idi. Selçukluya, Osmanlı'ya karşıydı şimdi bakıyorsunuz HDP, CHP'nin Türklere yaptığını Kürtlere yapmak istiyor. O da Diyanet'le uğraşıyor.
Biz milleti birleştirmeye yürürken HDP zihniyeti bölmeye kalkıyor. Diyanet'ten ne istiyorlar. Aslında dertleri Diyanet üzerinden tartışma ile Türkiye'de Alevi Sünni ayırımını tahrik etmek. Buradan haykıralım; Alevi, Sünni, Türk, Kürt ebediyen kardeş olacak mı? Sultan Alpaslan'ın, Selahattin Eyyubi'nin emanetine sahip çıkacağız. İstiklal harbinin, Çanakkale'nin sembolü olan hilali bu semalarda ebediyen dalgalandıracağız. Çağrımız bu; birlik çağrısı, hep beraber geleceğe yürüme çağrısı. 7 Haziran'da birlik davası ile bölünme davası peşinde olanlar yarışacak. Son günlerde CHP genel başkanı ne diyorsa HDP eş başkanı da onu söylüyor. HDP ne diyorsa CHP onu söylüyor. Niye biliyor musunuz? Bunlar birbirlerinin ruh ikizi dedik, yeni bir parti kursunlar adına CHDP desinler. Çünkü zihniyet aynı, biri Diyanete karşı diğeri de karşı. Biri İmam Hatip'e karşı diğeri de karşı."
ONLARIN DERDİ AK PARTİ İLE
Türkiye'de yeni bir dönem başlatacaklarını ve buradan doğan güneşin tüm Ortadoğu, İslam alemi ve insanlığı aydınlatacağını dile getiren Başbakan Davutoğlu, muhalefet parti liderlerini eleştirmeye şöyle devam etti: "Bizim davamız birlik beraberlik dedik, HDP eş başkanı geçen gün Türkiye'deki kültürü anlamayı bırakın en temel ilkemizi anlamaktan yoksun ne dedi; ' Kudüs Yahudilerin kutsal mekanı' dedi. Şimdi gür ses verin; aziz Kudüs Adıyaman'ın kardeşidir. Sahabeler şehri Adıyaman Kudüs'ü kaderine terk eder mi? Kudüs Yahudilerin diyenlere bu meydanları bırakır mısınız? Kudüs İslam'dır İslam kalacaktır. Kudüs bizim kutsal mekanımızdır. Kılıçdaroğlu diyor ki CHP eş başkanı, çünkü diğer başkanı Demirtaş. Birbirlerinin eş başkanları. Biri 'Kudüs Yahudilerindir' diyor, diğeri 'Bizim İsrail'de niye elçimiz yok, dost değiliz' diyor. Be ey gafil İsrail Adıyamanlı yiğidi Fahri Yaldız'ı Mavi Marmara'da şehit etti. Filistinlilere, Gazze'ye zulmediyor. Biz zalimle dost olur muyuz? Zalime fırsat verir miyiz? Filistin'i, Mescidi Aksa'yı kirletenlerle dost olur muyuz? Gitsin Kılıçdaroğlu, Demirtaş dost olsun o onların bileceği iş. Ama zalimlerle dost olanları dost edinir misiniz siz? CHP eş başkanı aynı Demirtaş mantığıyla yıllardır aynı şeyi söylüyor; 'Suriyelileri geri göndereceğiz' diyorlar. Zalim Esad'dan kaçanlara mazlumlara, dünyaya merhamet çağrısı yapan kadim geleneğin temsilcisi Türkiye var Bu aziz millet var. Bilsinler ki; bu al bayrak bu topraklarda dalgalanırken kim, hangi kökenden olursa olsun; ister Kürt, ister Türkmen, ister Arap, ister Boşnak, ister Somalili bu aziz bayrağın gölgesine sığınmak isterse bilsinler ki biz buradayız. Kıyamete kadar bu topraklar mazlumların diyarı olacak. CHP Genel Başkanının bu ifadesi üzerine Bahçeli'ye çağrıda bulundum ve 'Türkmenleri gönderecek misiniz, göndermeyecek misiniz' diye seslendik. Göndermeyecekseniz niye Kılıçdaroğlu'na 'sus demiyorsun' dedim. Ondan ses çıkmadı. Demirtaş'a CHP eş başkanına seslendim; Kobani'den gelen Kürtleri göndermeye razımızın diye ses çıkmadı. Çünkü onların meselesi ne Kürt, ne Arap, ne Türkmen, ne Sünni, ne Alevi. Onların derdi bizimle Ak Parti ile biz onların egemenliğine, eski Türkiye'ye son verdik. Yükselen yeni Türkiye'yi inşa ediyoruz."
SEÇİMİ KAYBEDEN SİYASETİ BIRAKSIN
Konuşmasında İngiltere'de yapılan seçimleri ve kaybeden muhalefet parti liderlerinin istifa ettiğini hatırlatan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran'da çıkacak sonuçlarla başarısız olan liderleri istifaya çağırarak şöyle dedi: "Burası benim 22'nci mitingim ve bir kez daha sesleniyorum; barış içinde, hep beraber, şenlik edasıyla sandıkları gidelim. Giderken kimse baskı, herhangi bir şekilde yanlış eylem içine girmesin, kamu düzenini bozmasın. Sandıklarda inşallah herkes neticesini görecek. Muhalefet liderlerine çağrıda bulunuyorum. İngiltere'de dün bir seçim oldu ve iktidar partisi büyük bir çoğunlukla tek parti iktidarı kurma şansını elde etti. Bunun ardından muhalefet liderlerinin hepsi istifa etti. Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Bahçeli ben hazırım mümkün değil ama seçimi kaybedersek ertesi gün bırakacağım. Siz bırakmaya hazır mısınız koltukları? Bırakmazlar çünkü onlar o koltuklardan nemalanıyorlar. Bizim için koltuk her an terk edilecek mekandır. Koltuğa saplanıp kalırsak davamız haram olur. Kim seçimi kaybederse siyaseti bıraksın. Ama çıkıp 'biz bırakabiliriz' demiyorlar. Çünkü kaybedeceklerini biliyorlar. Milletle beraber olmayan seçim kazanabilir mi? Milletin inancına saygı duymayan seçim kazanabilir mi? Millete hizmet götürmeyen seçim kazanır mı Allah aşkına. Biz 13 yıllık geçmişimizde Cumhurbaşkanımız Başbakanken tek bir dert edindim ve emaneti ben devraldım, tek derdimiz var birlik dirlik ve huzuru sağlamak."
ANNELERLE ÇOCUKLARIN BULUŞTUĞU TÜRKİYE ÇAĞRISI
Anneler gününün yaklaştığını ve kadınların çocuklarıyla buluştuğu bir Türkiye için herkesi sağduyuya çağıran Başbakan Davutoğlu, "Dün Bingöl'deydim ve kahraman bir kadından Hatice Belgin bacıdan bahsettim. Hatice Belgin bacı 2011 yılı Ekim ayında intihar bombacısı geldiğinde çocukları öldürmesin diye intihar bombacısının üzerine atlayıp kendi canını feda etti. O yiğit kadındı. Türk, Kürt olsun her şeyden önce insandı. Anneler günü geliyor, 3 çocuğunu başka çocuklar ölmesin diye öksüz bırakacak şekilde teröristin üstüne atlayan Hatice bacımızın emanetine sahip çıkacak mıyız? Bu teröristlere, şiddet yanlılarına ders verecek miyiz? Çağrıda bulunuyorum, bunu kınamadılar. Anneler günü yaklaşıyor Türkiye'yi, annelerin güldüğü, çocuklarıyla buluştuğu Türkiye yapalım. Diyarbakır annelerine, çocukları dağlara kaçırılan annelere, şehit annelerin acılara sahip çıkalım. Anneler, kadınlar, sonra erkek ve 78 milyon hep bir ağızdan 'yeter' diye haykıralım. Silaha, şiddete, vandalizme 'yeter' diyelim. Barış, özgürlük, demokrasi için, ezeli kardeşliğimiz için ayağa kalkalım. Buradan HDP eş başkanına sesleniyorum çık ve de; 'terörü lanetliyorum, şiddeti lanetliyorum, her türlü baskıyı lanetliyorum' de. Diyebiliyor mu? Çünkü iradesi elinde değil, talimatı başka yerlerden alıyor. Ama ben buradan Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak söylüyorum; bizim dönemimizde kim şiddete başvurursa onu lanetliyoruz. Kardeşi kardeşe düşüren kimse onu lanetliyoruz. Kim bu milletin beraberliğini bölerse onu lanetliyoruz. Kim anneleri ağlatırsa Allah onlara fırsat vermesin. Bu toprakların Anadolu'nun anaları bir daha ağlamasın. Herkes silahı barış ve çözüm için silahları terk edin diyoruz. Söz veriyor ama terk etmiyorlar. Aynı tek partili CHP dönemi gibi, önce Kürt kardeşlerimiz sonra Türkiye üzerinde baskıya kalkıyorlar. Siz öyle bir örgütün baskısına boyun eğer misiniz? Zulme karşı dik durduğunuz gibi teröre karşı dik durur musunuz? CHP'ye karşı çıktınız, HDP'nin zihniyetine karşı çıkacak mısınız? Ayağa kalkalım; Türkler, Kürtler, Sünni, Aleviler, Anadolu'nun, Balkanlar'ın, Ortadoğu'nun, Kafkasya'nın çocuklar ayağa kalkın. Birileri bizi birbirimize düşürmek istiyor. Suriye gibi Türkiye'de de etnik çatışma çıkarmak istiyor. Irak gibi mezhep çatışması çıkarmak istiyor ama Türkiye'nin her yerinde vatandaşı kucaklayan Ak Parti var bizi bölebilirler mi? Ak Parti ayaktayken milleti parçalayabilirler mi?" dedi.
DÖRTLÜ TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ
Yeni Türkiye'nin Ortadoğu için umut olacağını Arap Baharı devrimiyle Türkiye'nin başarı hikayesinin Ortadoğu'ya gitmesinin engellenmek istediğini savunan Başbakan Davutoğlu sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'nin bu başarısını, 13 yıllık destanını dünyaya anlatmaya var mısınız? Bu başarıyı daim kılmaya var mısınız? Atak helikopterleriyle uçtuk ama yetinmeyeceğiz. Ne yapacağız? Milli savaş uçağını bu semalarda uçuracağız 2023 yılında. Harp uçaklarını, eğitim uçaklarını uçuracağız. Milli denizaltımızı gemimizi yapacağız. Artık bize zalimler yan bakabilir mi? Kimse talimat verebilir mi? Kimse şu veya bu yönde telkinde bulunabilir mi? Ama biz inşallah kudretli, şefkatli şekilde yeni Türkiye'yi inşa ettiğimizde dünyaya adaleti yayacağız. Birçok tuzağa yöneldiler CHP, HDP işbirliği içinde, arkasında da paralelciler destekliyor, MHP Cumhurbaşkanlığındaki çatı adayını aday yaptı. Bu dörtlü tuzağa karşı milletin gür sesi çıkacak, ne tuzak kurarsanız kurun millet 'sandık bizimdir' diyecek ve sahip çıkacak."