Başbakan Davutoğlu, Sıfır Sorun Politikasına Açıklık Getirdi
Başbakan, kendisine yöneltilen sıfır sorun politikası sorusuna, "Zulüm gerçekleştirenlerle, katliamlar ortaya koyanlarla ya da açlığa sevk edenlerle demedim." cevabını verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "(Siz neden sıfır sorun yaklaşımınızı değiştirdiniz?) şeklinde sorular var. Burada ben hala şunu savunurum, burada komşularla sıfır sorun derken, zulüm gerçekleştirenlerle, katliamlar ortaya koyanlarla ya da açlığa sevk edenlerle demedim" diye konuştu.
Davutoğlu, Rixos Flüela Oteli'nde THY ve Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın katkılarıyla, WEF Kıdemli Danışmanı Cüneyd Zapsu tarafından verilen yemeğine katıldı. Yemeğe davet edilenler arasında akademisyenler, ekonomistler, siyasiler, yatırımcı, iş adamı, yazar, uluslararası kuruluşların başkan ve yöneticileri yer aldı. Başbakan Davutoğlu, yemeğin ardından davetlilerin sorularını yanıtladı.
"HÜKÜMET KURULDU, EKONOMİK REFORM ADIMLARI ATILDI"
Türkiye'deki ekonomik konulara ilişkin sorular üzerine değerlendirmede bulunan Davutoğlu, hükümetin kurulmasının ardından gelecek açısından bir aylık, altı aylık ve yıllık eylem planları çerçevesinde ekonomik reformalar ortaya konulduğunu dile getirdi.
"İSTANBUL FİNANSAL MERKEZ OLACAK"
İstanbul'da finansal merkezin oluşturulması çabaları çerçevesindeki çalışmaların, ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı koordinesinde yürütüldüğünü anlatan Davutoğlu, nihai anlamda İstanbul'un bir finansal merkez olacağını bildirdi.
"ATATÜRK HAVALİMANI, FRANKFURT'U GEÇTİ"
Davutoğlu, İstanbul'un sadece finansal merkez değil, aynı zamanda bütün lojistik imkanlar açısından yükselen bir şehir olduğuna dikkati çekerek, İstanbul'da yapımı devam eden havaalanı inşaatı hakkında da bilgi verdi.
Atatürk Havalimanı'nın, Londra ve Paris'ten sonra Avrupa'da en fazla yolcu taşıyan havaalanı olduğunu belirten Davutoğlu, Atatürk Havalimanı'nın bu anlamda Frankfurt Havalimanı'nı geçtiğini dile getirdi.
İPEK YOLU ÜZERİNDEN HIZLI TREN ÇALIŞMASI
Hazar bölgesinden, Çin'den Londra'ya uzanan eski İpek Yolu üzerinden bir hızlı tren çalışmasının söz konusu olduğunu aktaran Davutoğlu, İstanbul'daki üç katlı tünel, Marmaray, üçüncü köprü gibi diğer önemli projeleri de anlattı.
Davutoğlu, "Bütün bu projelerle birlikte İstanbul, yatırımlar, organizasyonlar açısından doğru bir şehir olacaktır" dedi.
"ENFLASYON SORUNUMUZUN FARKINDAYIZ"
Türkiye'nin etrafında krizlerin bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Karadeniz bölgesinde, Ortaoğu bölgelsinde, Asya'da faaliyetlerin azalması, çok ciddi krizler söz konusu. Avrupa'da ekonomik durgunluk var. Ancak bakacak olursak Türkiye'de ilerleme devam ediyor. Şehirlerimiz gelişiyor ki dinamizmimiz devam ediyor. Biz bu açından bakıyoruz. Türkiye'deki bütün şehirler bu süreç içerisinde yükselmekte çünkü ekonomik dinamizm söz konusu. Elbette ki sorunlarımızın farkındayız, enflasyon gibi. Biz Türkiye'de hükümete gelinceye kadar yüzde 36'lık bir enflasyon söz konusuydu. Biz hükümette olduğumuz sürece ilk önce enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesini sağladık. Siyasi istikrarsızlık gibi görülen yaklaşımlar, süreçler çerçevesinde Türkiye'de risklerin artmasıyla yüzde 8,5'lere yükseldi.
"YAPMAMIZ GEREKEN YAPISAL REFORMLAR MEVCUT"
Dinamik bir nüfusumuz var. Bununla birlikte Türkiye'nin genç nüfusunun önemli olduğunu ifade ediyoruz. Yine bu dinamik nüfusun Türkiye için önemli bir varlık olduğunu ifade etmek istiyorum. Özellikle tarım sektöründeki fiyat artışları, küresel oranlarda bir artış söz konusu. Bu artışla birlikte elbette bazı unsurların enflasyonu artırması söz konusu. Derin bir şekilde elbette dünyadaki bazı varlık artışlarıyla ilgili olarak süreci total bir şekilde ele aldığımızı ifade etmeliyim. Türkiye'de biz halen bazı yapmamız gereken yapısal reformların olduğunu bilmekteyiz. Ekonominin ortaya koyduğu karakteristik zorlukların da aşılması için bunların gerçekleşmesi çabaları içerisinde olacağız."
"TEKNOLOJİK YATIRIM SÜRECİ PARLAMENTODA ELE ALINACAK"
Türkiye'de birçok yapısal reformun, 2-3 yıl içerisinde nitelik anlamında ekonominin dönüştürülmesini sağlayacağını aktaran Davutoğlu, "12 yıl içinde Türkiye'nin ilerlemesiyle ilgili olarak niceliksel adımlar çok hızlı bir şekilde atıldı. Nitelikle ilgili adımlar önümüzdeki yakın zaman içerisinde atılacak. Teknolojik yatırımların sağlanmasıyla ilgili olarak bu dönüşüm süreci parlamentoda ele alınacak. Bu süreç içerisinde şundan da memnunum ki AB reformlarıyla ilgili olarak anamuhalefetin, Türkiye'de bunları destekleyeceğini ifade etmesinden dolayı da büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmeliyim" diye konuştu.
"TÜRKİYE İNSAN HAKLARINA SAYGILI"
Davutoğlu, "Türkiye'yi başarılı bir Müslüman ülke yapan nedir? Bu modeli diğer ülkeler ne şekilde takip edebilir? Türkiye ne şekilde başka ülkelere demokrasi konusunda teşvik edebilir?" şeklindeki sorulara da yanıt verdi. Türkiye'nin başka ülkelere model olduğunu ifade etmediğini ancak Türkiye'nin, insan haklarına, demokratik tercihlere ve insanların seçeneklerine saygılı olduğunu belirtti.
"BİZİM BAŞARIMIZ GÜÇLÜ DEMOKRASİMİZ"
Davutoğlu, Türkiye'de gerçekleşenlerin, "sessiz bir devrim" olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2001 yılındaki ekonomik kriz sonrasında Türkiye, IMF'ye olan milyarca dolar borcunu ödedi. Bugün geldiğimiz noktada 10 milyar doları Türkiye, Suriyeli misafirleri için harcadı, Somali, Filistin, Myanmar ve deprem bölgeleri gibi yerlere 3,5 milyar dolar destek ortaya koydu. Türkiye, bağış ortaya koyan en önemli ülkeler arasında. Bizim doğalgazımız ya da petrolümüz yoktu, herhangi bir doğal kaynakla bu gerçekleşmedi. AB, bu konuda bize bir bütçe ayırmadı. Biz neye sahiptik, ne şekilde gerçekleştirdik, biz burada neyi gördük? Vatandaşlarımızın kapasitesini gördük. Bu başarının arkasındaki en önemli ivme kazandırıcı unsur, yetişmiş insanlarımız, dinamik, çalışkan erkek ve kadınlarımız ile demokrasimizdir. Demokrasi olmaksızın, hesap verilebilirlik olmaksızın bu başarı gerçekleşemezdi. Şayet bir hükümet hesap verebilir, saydam değilse, bir para kazansanız da bu paranın nereye gittiği belli değilse bu başarı gerçekleşmez. Bizim başarımız, güçlü demokrasimiz, kaynağımız da vatandaşlarımızdır. Ne olacağına onlar karar veriyor."
"SIFIR SORUN DERKEN KATLİAM ORTAYA KOYANLARI KAST ETMEDİM"
Arap Baharı'na kadar bölgedeki mevcut rejimlerle Türkiye'nin ilişkilerinin bulunduğuna ve bunların iç işlerine karışılmadığına dikkati çeken Davutoğlu, şu ifadelere yer verdi:
"Bu çerçevede, 'Siz neden sıfır sorun yaklaşımınızı değiştirdiniz?' şeklinde sorular var. Burada ben hala şunu savunurum, burada komşularla sıfır sorun derken, zulüm gerçekleştirenlerle, katliamlar ortaya koyanlarla ya da açlığa sevk edenlerle demedim. Maalesef Arap Baharı ile birlikte Mısır'da, başka ülkelerde halk sokağa çıkıp değişim istedi. Balkanlardaki ya da Orta Avrupa'da daha önce 90'lı yıllarda gerçekleşenlerle benzerdi. Burada biz demokrasi ihraç etmiyoruz. Biz başka ülkelerin iç işlerine karışmıyoruz."
"MISIR'DA HALKIN SESİNE KULAK VERİLMESİNİ İSTEDİK"
Türkiye'nin askeri darbelere karşı olduğunu belirten Davutoğlu, "Mısır halkının, Mısır'daki medeniyetin, tarihin çok önemli olduğunu düşünmekteyiz. Burada halkın sesine kulak verilmesini istedik. Ancak şu anda bakacak olursak birçok Mısırlı genç hapishanede. Türkiye'de, bizim için oy vermemiş kişileri ele alalım. Onlar da bizim ülkemizin varlığı, değerleri, biz böyle görmekteyiz. Gençler, bir ülkenin değerleridir. İnsanlar oy verir ya da vermezler. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, bizim ulusumuz içerisinde önemli bir değer. Bu değerlerimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.