Erdoğan: Burası Ne Mısır'dır Ne de Suriye
Başbakan Erdoğan, Adıyaman'da yaptığı konuşmada darbe çağrısı yapanlara, "Hala darbe çağrısı yapıyorlar. Burası ne Mısır'dır ne Suriye'dir." dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yanında 5 bakanla birlikte 66 milyon liraya mal olan Adıyaman Havalimanı'nın da yapımı tamamlanan yeni terminal binası ve genişletilen pistinin açılışını yaptı.
Tören sonrası kalabalık bir gruba hitap eden Erdoğan, Adıyaman'a yönelik yatırımların devam edeceğini söyledi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
11 yıl içerisinde çok zorluklar yaşadık. O kirli senaryoların hepsi bozuldu. Azimle kararlılıkla yolumuza devam ettik. Sizin bizimle birlikte olduğunuzu hiçbir zaman hatırımızdan çıkarmadık. Siz bize bir emanet verdiniz. Bizler o emaneti onurumuz bildik. Bizim ülkeye hizmetten başka hiçbir hedefimiz yok. Kardeşlerim, bizim derdimiz kardeşlik, muhabbet, sevgi. Bizim gayemiz, hem dünyada hem Türkiye'de barış, dayanışma ve kardeşlik.
"GEZİCİ MİDİR NEDİR BİLMİYORUM"
Bizler sanal gündemlerle uğraşmıyoruz. Adları Gezici midir nedir bilmiyorum. Adıyaman'a gelebildiler mi? Neden gelemediler? Maya sağlam maya. Biz ülkeye zaman kaybettiren, yakıp yıkan, ellerinde molotof kokteylleriyle milletin huzurunu kaçıranlardan olmadık. Kirli tuzakların içinde olmadık. Tek bir derdimiz var, o da millete hizmet.
"BURASI NE SURİYE'DİR NE DE MISIR"
Sandık demokrasinin namudur. CHP'li vekillere sesleniyorum. Eğer siz kenidinize güveniyorsanız, sandık demokrasinin namusudur. Sandık sonucuna saygı duymak her siyasi parti için zorunluluktur. Bunlar geçmişte darbecilerle hep el ele oldular. Hala darbe çağrısı yapıyolarlar. Burası ne Mısır'dır ne Suriye'dir.
Sandıktan çıkan emanete sahip çıkmak her ülke için sorumluluktur. Sandıktan çıkan Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Sandık sonuçlarının ayaklar altına alma dönemi kapanmıştır. Elinde güç olanın milleti yok sayma dönemi kapanmıştır.
"KENDİ TÜRKÜLERİNİZİ DİNLEYEMEDİNİZ"
Bu topraklar üzerinde her ne yaşandıysa beraber yaşadık. Hüznü kederi birlikte yaşadık. Öyle dönemler oldu ki kendi anadilizle konuşamadınız. Kendi türkülerinizi gizli gizli dinlediniz. Biz de Batı da Kuzey de benzer şeyleri yaşadık. Zalim aynıydı, zulüm aynıydı. 2003 seçimleriyle birlikte biz bu zülme, asimilasyon teşebbüslerine son verdik. Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Abaza, Boşnak, Roman kim olursa olsun hepsi bizim kardeşimiz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Bizi ayırmaya çalışanlara hiçbir zaman prim vermedik. Kürt'ü Kürt olduğu için, Türk'ü Türk olduğu için sevmiyorum. Ben onları yaradandan ötürü seviyorum. Bizi kimse yıkamaz. Her zaman dik duracağız. Sunni-Alevi bu topraklar üzerinde birbir. 1071 yılından beri bu topraklar üzerinde biriz, beraberiz. Ne sorun varsa onu birlikte çözdük. Bundan sonra da birlikte çözeceğiz.
"ÇİRKİN KIŞKIRTMALAR YAPILIYOR"
İpini Türkiye düşmanlarının tuttuğu provokasyonlara gelmeyeceğiz, tuzaklara düşmeyeceğiz. Alevi kardeşlerime sesleniyorum. Ana muhalefet partisinin bazı milletvekillerinin bizzat içinde olduğu bir kirli senaryo Türkiye'de sahnelenmek istendi. İbadethanelerde çirkin kışkırtmalar yapılıyor, sokaklar yangın yerine çevrilmek isteniyor. Kan akması için her türlü tahrikler yapılıyor. Bir kirli el maalesef ana muhalefet milletvekillerini maşa olarak kullanıp Türkiye'de huzursuzluk çıkarmak istiyor.
"NE KADAR CEMEVİ AÇILMIŞ ONA BAKSINLAR"
CHP tarihinde başta Genel Başkanları olmak üzere araştırıp baksınlar, kaç tane Cemevi açılmıştır. Medyaya da sesleniyorum, köşe yazarlarına sesleniyorum, araştırsınlar baksınlar. Ama bir de AK Parti'nin iktidarı döneminde, Tayyip Erdoğan'ın İBB başkanlığı döneminde acaba ne kadar Cemevi açılmış ona da baksınlar. CHP yönetimleriyle mukayese edilmeyecek desteklerimiz olduğunu görecekler. Bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. Bunlar daha Dersim'in hesabını veremedi. Şimdi kalkıyorlar ülkemi karıştırmak için, tüm vilayetlerimizde huzursuzluk meydana getiriyorlar. Hukuk dışı eylemlere karşı, Türkiye devleti hukuk içinde her türlü müdahaleyi yapacaktır ve yapma hakkına sahiptir. Çünkü huzurumuzu kimse kaçıramaz, tehdit edemez.
"MEYDAN BULSALAR ZİL TAKIP OYNAYACAKLAR"
Ekonomide sıçrama yapıyoruz beyler rahatsız oluyor. Meydan bulsalar zil takıp oynayacaklar. CHP işte bu... Türkiye'nin büyümesinden, kardeşliğin güç kazanmasından rahatsız olanlara karşı, terörle, mezhep çatışmasıyla gençleri kışkırtarak Türkiye'nin yürüyüşünü durdurmak isteyenlere karşı tavrımızı her zaman koruyacağız. Millet buna izin vermeyecek. Başımızı asla öne eğmeyeceğiz. Tuzakların hiçbirine düşmeyeceğiz. Aldanan da aldatan da olmayacağız. Benim başı açık kardeşimle, başı örtülü kardeşim de el ele kol kola omuz omuza bu caddelerde sokaklarda meydanlarda yürüyecekler.
"İKİNCİ DEVLETİ DÜŞÜNENLER KUSURA BAKMASIN"
Bizi parçalamak isteyenlere karşı hep ne dedik? Tek millet dedik. Tek bayrak dedik. Tek vatan dedik. 780 bin kilometre kare... Tek devlet dedik... İkinci bir devleti düşleyenler kusura bakmasınlar. Onlar kendilerine nerde devlet buluyorlarsa buyursunlar oraya gitsinler. Bizim ülkemizde tek devletimiz var. Bu bağımsızlığın ifadesidir. Yıldızıyla da şehitlerimizin ifadesidir. Tek milletiz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, hepsiyle bir oluyoruz. Türk Kürde saygı duyacak, Kürt de Türk'e saygı duyacak. Şu eğitimde yaptığımız, sağlıkta yaptığımız devrimler niye sizi rahatsız ediyor. Bunlara böyle söyleyin.
Şırnak'tan çok güzel bir haber aldım. Bazı anlamlı fotoğraflar medyaya yansıdı. Yıllardır terörle gündeme gelen Kato dağı artık askerimizin de halaya katıldığı düğünlerle gündeme geliyor. Öbür taraftan Cudi Dağı artık acı haberlerle değil, köyüne dönen ve piknik yapan vatandaşlarla gündeme geliyor. Şimdi bunu bozmak gayretinde olanlar var. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Bu dağlar terörün dağları değil, pikniğin, kardeşin, halayların yapıldığı dağlardır. Huzur ortamı devam ettikçe bölgede yatırımlar da artmaya başladı. Bingöl'de, Şırnak'ta havalimanı açtık. Bugün de geldik Adıyaman'da 1000 metre kare terminal binası olan bir hava alanı vardı, şimdi 23 bin metre kare terminal binasına sahip olan bir Adıyaman havalimanı oldu. Seçimler 2015'te... Biz kadınlara en çok yer veren partiyiz. 2015 seçimlerinde Adıyaman'dan bir kadını parlamentoda milletvekili olarak görmeyi arzu ediyoruz.
SURİYE MESELESİ
Suriye'de yaklaşık bilinen 110 bin insan öldürüldü. Bir diktatör var orada. Bu diktatör babasının varisi. Çünkü babası da geçmişte aynı katliamı 30 bin civarında yapmıştı. Bu babasını geçti. Şu anda 110 bin bilinen var 200 bin de bilinmeyen var. Fakat dünya ne diyor? Kimyasal silahlarla 1700 kişi öldürüldü diyor. Bundan dolayı Suriye'nin üzerine gidiyorlar. Konu sadece kimyasal silahlar mı? Kitlesel imha silahlarını nereye koyuyorsunuz. Onu neden gündeme almıyorsunuz? 110 bin kişi kitle imha silahlarıyla öldürüldü. Tank, top, helikopter ve uçaklardan atılan bombalarla öldüler. Bunları niçin bir kenara koyuyorsunuz. Neticesi ölüm olan her suç dünyada hesaba çekilmelidir. Hala dünya ipe un seriyor. Gücü olanlar adım atmıyor. Türkiye'nin ana muhalefet genel başkanı çıkıyor savaşa hayır mitingleri yapacaklarmış. Sevsinler seni. Sen Çanakkale'de savaşa hayır diyebildin mi? O gün senin... Senin demeyeceğim. O gün bizim yanımızda kimler vardı? Suriyeli Müslüman kardeşlerimiz vardı. Bosna'dan Müslüman kardeşlerimiz vardı. Bizim Müslüman kardeşlerimiz öldürülüyor diye gelmişlerdi. Dünyanın öbür ucundan aldatılarak getirilenler vardı. Ezan seslerini duyunca kandırıldıklarını anladılar ve hemen saflardan koptular. Bu birlik böyle bir birlikti. Şu anda Türkiye tek ses olması gerekir. Birlik olması gerekir. Beraber olması gerekir. Burada yüzbinlerce insan öldüren, 7 milyon vatandaşını göçmen hale getiren bir diktatöre karşı, buradan birliktelik seslerini çıkaranlar bu zulme ortak oluyorlar. Değerli kardeşlerim bu topluluk hiçbir zaman zalimlerle beraber olmadı. Ama biz şuna inanıyoruz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
MISIR KONUSU
Mısır'da da demokrasi askeri darbe ile ne yazık ki yıkılmıştır. Bu darbeyi yapanların yanında olamayız. Biz Suriye halkının da Mısır halkının da yanındayız. Onlar bizim kardeşlerimiz. Biz onların yanındayız. Ama zalimlerin yanında değiliz. Darbecilerin yanında değiliz. Bunun bilinmesi lazım. Bugüne kadar nasıl söylediysek bundan sonra da böyle söyleyeceğiz. Hakkın ve halkın yanında olacağız.